Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/3127 E. 2023/1255 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/3127 – 2023/1255
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/3127
KARAR NO : 2023/1255

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 04.07.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.10.2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/07/2017 tarihinde tarihinde meydana gelen kazada sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen bir aracın müvekkili … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti sıkıştırması ve temas ederek çarpması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybeden müvekkilinin, dava dışı sürücü … … …’a ait olan park halindeki araca çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 200,00 TL maddi tazminat tutarının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 03.09.2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini kalıcı maluliyet tazminatı yönünden 57.541,13 TL ve geçici maluliyet tazminatı yönünden ise 13.280,40 TL olmak üzere toplamda 70.821,53 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazadan sonra savcılık tarafından yapılan soruşturmada herhangi bir somut delil elde edilemediğini, ceza davasının dahi açılmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin usulüne uygun 21.12.2020 tarihli kusur bilirkişi raporunda müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz, firari aracın ise %100 kusurlu olduğu tespitinin yapılmış olmasına karşın mahkemenin bu raporu dikkate almadığını, yerel mahkemece her ne kadar kazaya karışan diğer araç şöförünün beyanı esas alınarak hüküm kurulmuş ise de, diğer araç şöförünün kazayı anbean görmemesi nedeniyle, beyanın hükme esas alınmasının yerinde olmadığını beyan ederek kararın kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3. ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Türk Medeni Kanunun’un 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” 6098 sayılı TBK.nın zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50. maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu hale göre haksız fiilini bir türü olan trafik kazası nedeniyle yaralanmadan kaynaklanan zararın tazmini için açılan davada iddia olunan trafik kazasının varlığının ve varsa diğer araç sürücüsünün kusurunun iddia eden tarafından ispat edilmesi gerekir. Davacı tarafından öncelikle maddi vakıanın ispatı ve kazaya neden olan bir aracın mevcudiyeti ve kazada kazaya karışan araçların kusur oranları gibi hususların ispatı gerekir. Dosya kapsamı incelendiğinde, kazanın oluşumunu aydınlatıcı olarak davacının beyan ve iddiası dışında başkaca hiç bir beyanın, tanık bilgisinin ve görgüsünün bulunmadığı, kamera kaydının ve görüntüsünün olmadığı, kazaya karıştığı iddia edilen firari sürücünün aracının plakasına, rengine, model veya markasına ilişkin her hangi bir bilginin de sunulmadığı, ayrıca kazada zarar gören dava dışı … plaka sayılı araç sahibinin alınan ifadesinde “çay bahçesinde oturduğu sırada aracının sağ arka stop kısmına bir motosikletin vurduğunun ve sürücüsünün yere düşüp yaralandığının” belirtildiği, kaza esnasında bu motosiklete çarpan veya motosikleti sıkıştıran bir başka aracın varlığından bahsetmediği, tüm bu hususların ispat yükünün davacıda olup davacının bu iddiasını ispat edemediği kanaatine varılarak, yukarıdaki gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın yazılı şekilde karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade, harç iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekin bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 04.07.2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.