Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/3062 E. 2023/1241 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/3062 – 2023/1241
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/3062
KARAR NO : 2023/1241

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … … (…)
ÜYE : … … (…)
ÜYE : … … (…)
KATİP : … … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2021
NUMARASI : 2020/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI :..
VEKİLİ : Av…
İSTİNAF EDEN DAVALI : GÜVENCE HESABI
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 04/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.09.2021 tarih ve 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/06/2019 tarihinde ZMSS poliçesi tespit edilmeeyen … plaka sayılı aracın 02/06/2019 tarihinde kusuru ile sebebiyet verdiği trafik kazası sebebi ile müvekkilinin ağır yaralandığını, davalı şirkete dava öncesi 22/05/2019 tarihinde yapmış olmalarına rağmen taraflarına ödeme yapılmadığını belirterek; 100,00 TL geçici iş gücü, 900,00 TL sürekli iş gücü tazminatının zararın meydana geldiği tarihten, aksi durumda da davalı şirkete ihbar tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 26/04/2016 tarihli 6704 sayılı kanunun 5.maddesi ile 2918 sayılı kanunun 97.maddesinde yapılan değişiklik gereği, dava açmadan önce gerekli belgelerle müvekkil kuruma başvuru koşulu arandığından ve huzurdaki dava, eksiksiz olarak yerine getirilmeden açıldığını, davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, davanın kazaya karıştığı belirtilen … ve … plaka sayılı araçların sürücüleri ile işletenleri ve ZMMS sigortacısına ihbar edilmesini, davacı, geçici iş göremezlik hakkındaki talebinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartları düzenlemesi ile teminat harici olduğunu, davacı yanın kaza sırasında yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç işleteni sürücüsü ile aynı soy isim taşıdığını, davacı yan üçüncü şahıs konumunda olmadığını, … plaka sayılı motorlu araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olmak kaydı ile kaza sebebi ile ödenmesi gereken tazminat varsa kusur ve sürekli maluliyet oranı gözetilerek aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından rapor alınması gerektiğini, davanın … plaka sayılı motorlu aracın sürücüsü … … ile işeteni … … … Lojistik Ltd.Şti.’ne, … plaka sayılı motorlu aracın sürücüsü … … ile trafik sigortacısı … Sigorta A.Ş’ye ihbar edilmesini, davacının müvekkil kuruma husumet yöneltilmesine sebep olan araçta üçüncü kişi konumunda olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulü ile; 253.684,00 TL maddi tazminatın 19/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; dava öncesi vekil edene usulüne uygun şekilde başvuru şartının gerçekleşmediğini, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan maluliyet raporunun uygun yönetmelik hükümlerine göre Sağlık Bakanlığı tarafından yetkili hastaneden düzenlenmemiş olduğundan eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının ekte sunmuş olduğu arabuluculuk anlaşma tutanağı ile sürücüyü işleteni ibra ettiğini, müşterek ve müteselsil sorumluluk ilkeleri gereği Güvence Hesabının sorumluluğunun kalmadığını, bu hususta herhangi bir inceleme yapılmamış olması nedeniyle kararın hatalı olduğunu, 1,8 teknik faize göre yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi gerektiğini, ehliyetsiz araç kullanan kişiye müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, hatır taşıması indiriminin uygulanması gerektiğini, kararda hükmedilen tazminatın geçici ve sürekli iş göremezlik yönünden ayrımının yapılmadığını, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen yaralanmalı trafik kazası neticesinde açılmış olan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından usule uygun başvurunun olmadığı, maluliyet raporunun hatalı olduğu, sigorta şirketiyle uzlaşıldığından kendilerinin de sorumluluğunun kalmadığı, 1,8’e göre hesap yapılması gerektiği, ehliyetsiz sürücü nedeniyle müterafik kusur ve hatır taşınması indirimi yapılması gerektiği, kararın geçici ve kalıcı iş göremezlik ayrımı yapılmadan verildiğini, geçici iş göremezlikten sorumlu olmadıkları, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Maluliyet raporuna göre yapılan istinaf incelemesinde:
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu ilgili İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
20/02/2019 tarihinden sonra meydana gelecek kazalar için Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir. Dosyada, … Üniversitesi Adli Tıp Kurulunun 17.12.2019 tarihli raporunda anılan yönetmelik hükümlerine göre davacının genel beden gücünden kaybının olmadığı belirtilmiştir. Davacının tüm tedavi evrakları ve yeni tarihli film ve grafileri incelenerek raporun doğru yönetmeliğe göre hazırlandığı anlaşılmıştır. Rapora karşı itiraz dilekçesinde başka herhangi bir delilin sunulmadığı görülmüştür. Bu nedenle davacı vekilinin maluliyet oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Hatır taşıması indirimine yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Somut olayda ayrıca davaya konu trafik kazasında, davacının araç sürücüsü … … sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunduğu görülmektedir. Soruşturma aşamasındaki ifadelerden, davacının araç sürücüsünün kardeşi olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece hatır taşıması indirimi yapılmaması yerinde olup davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir.
Başvuru yapılmadığına yönelik istinaf incelemesinde;
Davalı kuruma davacı vekili tarafından başvurunun bulunduğu, davacının 08.07.2019 başvurması üzerine, şirketçe 16.07.2019 tarihli hasar dosyasının açıldığı, yapılan başvuruya verilen cevabi yazıda eksik olan kesin ve sürekli maluliyet oranına ilişkin sağlık kurulu raporunun hatalı yönetmelik hükümlerine göre alındığından tamamlanması istenmiş olup, davacının maluliyet raporu ile birlikte başvurusunun bulunduğu, bu durumda davalı sigorta şirketinin isteminin davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacak nitelikte olduğu, halen dahi ödeme yapılmamış olması da gözetildiğinde başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü ile anılan maddede düzenlenen dava şartı gerçekleştiğinden uyuşmazlığın esasına girilerek karar verilmesi yerinde olmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Yine Güvence Hesabına davacı tarafça 08.07.2019 tarihinde başvuru yapıldığı, temerrütün bu tarihte gerçekleştiği ancak mahkemece davalı lehine olacak şekilde 19.07.2019 tarihinden faize hükmedildiği anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Müterafik kusura yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/… E- 2016/… K, 2016/… E- 2016/6717 K, 2015/18011 E., 2017/2430 K. sayılı kararı, 16/05/2017 tarih ve 2016/1864 E., 2017/5519 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, davacının ehliyetsiz sürücünün (kardeşinin sürdüğü) aracına bindiği anlaşılmaktadır. Bu halde Yargıtay 4 ve 17. Hukuk Dairesinin istikrarlı uygulamalarına göre BK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerekir.
Davacı tarafça itiraza uğramayan ve buna göre bedel arttırımı yapılan bilirkişi raporuna göre davacının 6.974,00 TL geçici ve 246.710,00 TL sürekli iş göremezlik zararının bulunduğu, bu miktardan % 20 indirim yapıldığında davacının 5.579,20 TL geçici, 197.368,00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam neticeten 202.947,20 TL için davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken indirim yapılmadan tam kabule karar verilmesi hatalı olmuştur.

Hakkaniyet ve takdiri indirim nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece müterafik kusur indirimi yapılarak 5.579,20 TL geçici, 197.368,00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam neticeten 202.947,20 TL için davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.09.2021 tarih ve 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
– 5.579,20 TL geçici, 197.368,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 202.947,20 TL tazminatın 19.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-a-)Harçlar Kanunu uyarınca davalıdan alınması gereken 13.863,32 TL karar harcından, peşin yatırılan 54,40 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 865,00 TL olmak üzere toplam 919,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.943,92 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 23.09.2021 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine, dairemiz kararına göre yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsubu ile bakiyesinin tahsilinin istenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL peşin harç ile 865,00 TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- 7155 sayılı kanun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A Maddesinin 11. fıkrası gereğince suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 31.412,61 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Hakkaniyet ve takdiri indirim nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 105,60 TL, posta gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.060,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
10-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
11-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Davalı tarafından yapılan 64,60 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına,
13-Davacı tarafından yapılan 16,50 TL istinaf yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
14-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (202.947,20 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.04/07/2023

… … … … … … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.