Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2988 E. 2023/1138 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2988 – 2023/1138
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2988
KARAR NO : 2023/1138

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 15.06.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/07/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11.01.2018 günü müvekkili … … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile plaka, marka, model ve sürücüsü belirsiz olan ve kaza yerinden kaçan bir aracın çarpışması neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, konuyla ilgili olarak İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma neticesinde kazaya sebebiyet veren kişi ve aracın tespit edilemediğini, kazada müvekkilinin kusursuz olduğunu, müvekkilinin kaza sebebiyle yaralanmasına ilişkin Kırıkhan Devlet Hastanesi’nden alınan 24.12.2018 tarih ve … Nolu Engelli Sağlık Kurulu Raporunda % 82 oranında malul kaldığının tespit edildiğini, müvekkilinin gündelik işlerini dahi başkalarının yardımı olmaksızın sürdüremediğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL geçici ve sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminatın ve bakıcı giderlerinin davalı kurumdan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 05.07.2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini 360.000,00 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, İstanbul mahkemenin yetkili olduğunu, davacının başvuru şartını yerine getirmediğini bu nedenle dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, meydana gelen kazada kusur tespiti yapılmadığını, maluliyet oranı tespiti gerektiğini, Poliçe teminatına girmeyen kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararınun kusur yönünden hatalı olup, dosya kapsamında aldırılan karayolları fen heyetinde görevli 2 makina mühendisi tarafından hazırlanan raporun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğunu, mahkemece kusur konusunda çelişkiler giderilmeden karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, maluliyet raporunun hatalı olduğunu ve yeniden rapor aldırılması gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılması ile talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan kusur oranı ve kusuru raporuna yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Türk Medeni Kanunun’un 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” 6098 sayılı TBK.nın zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50. maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu hale göre haksız fiilini bir türü olan trafik kazası nedeniyle yaralanmadan kaynaklanan zararın tazmini için açılan davada; davacı taraf iddia olunan trafik kazasının çift taraflı olduğunun ve varsa diğer araç sürücüsünün kusurunun iddia eden tarafından ispat edilmesi gerekir. Oysa dosya içindeki bilgi ve belgelirden, gerçekleşen kazanın çift taraflı trafik kazası olduğunun ispatlanamadığı gibi, bin an için gerçekleşen kazanın çift taraflı trafik kazası olduğunun kabulü halinde bile 24.06.2021 havale tarihli bilirkişi raporda 1. durum olarak kabul edilen “…plakası tespit edilemeyen araç taşıt yolunda duruyor veya duraksıyorsa..” ihtimali üzerine kusur oranını belirlendiği ve fakat davacı tarafça plakası tespit edilemeyen aracın yolda durduğu iddiasını da ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın yazılı şekilde karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafın adli yardım talebinin kabul edildiği ve istinaf harçlarının alınmadığı hususu gözetilerek Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı ile 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere 671,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 15.06.2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.