Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2983 E. 2023/2054 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BAM …. HUKUK DAİRESİ
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
…. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2983
KARAR NO : 2023/2054

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2016/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … – (TCKN:…)- …
VEKİLİ : Av. … …
AR ÖZSOY – … Mah. … Sk. No:… … Apt. K:… D:… …/…

DAVALI : … SİGORTA A.Ş. – … … Cad. No:… Kat:… … …/ …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 07/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/12/2020 tarih ve 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla; HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş. çalışanı davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı traktörün ön tekeri ile depo kapısını kapatmaya çalışırken kapının rayından çıkıp müvekkilinin üzerine devrilmesi sonucunda 11/09/2015 tarihinde meydana gelen kazada müvekkilinin hayati tehlike geçirecek ve ağır derecede kırıklar oluşacak şekilde yaralandığını, müvekkilinin meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, davalı …’in motorlu aracın sürücüsü, davalı …’ın motorlu aracın işleteni, davalı ….’nin ise motorlu aracın ZMMS sigortacısı ve davalı … A.Ş.’nin ise davalı …’in işvereni olduğundan (adam çalıştıran olarak) müvekkilinin zararlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyan ederek 1.000,00 TL kazanç kaybı tazminatı ile 10.000,00 TL çalışma gücü kaybı tazminatı ve HMK’nın 105. maddesi kapsamında iş bu eda davasının açılarak 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11/09/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 09/11/2020 dilekçesi ile maddi tazminatlarını davalılar … ve … A.Ş. yönünden 320.394,59 TL’ye ve geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminatlarını 10.617,27 TL’ye arttırdıkları, davalı … yönünden bedel arttırımı yapmadıklarını belirtmiştir.
CEVAP: Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle: … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 22/12/2014-2015 tarihleri arasında Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, tarafların kusur oranları ile davacının maluliyetinin ve yaralanmasının kaza ile illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tarım A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin hububat alım satım işi yaptığını, … ait … ilçesinde bulunan deponun kiralandığını, …’in müvekkili şirkette çalıştığını, kiralanan deponun kapılarının kapatılması işi ile görevlendirildiğini, yaralanan davacının şirket ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, şirket çalışını olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: meydana gelen kazada müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, kaza nedeniyle tutulan Trafik Kazası Tespit tutanağındaki kusur oranlarını kabul etmediklerini, dava konusu kaza ile ilgili olarak … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/38 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını bu davanın bekletici mesele yapılmasını beyan ederek, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …’ın dava açılmadan önce 18.01.2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davalı … hakkında açılan davanın reddine, davalılar …, … ve … Tarım Un Gıda Oto. San. ve Tic. A.Ş. hakkında açılan davanın tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin mahallinde keşif yaparak trafiğe kapalı alan olup olmadığını tespit etmeden karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, K.T.K. ve Borçlar Kanunu hükümlerine göre müşterek müteselsil sorumlu olan davalı …, araç işleteni ve sürücüsüne karşı birlikte açılan davalarda tefrik kararı verilmeksizin birlikte görülerek dava sonunda tüm davalılar yönünden hüküm kurulması gerekirken sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilerek diğer davalılar yönünden davanın tefrik edilerek davaya devam olunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olup hükmü davacı vekili istinaf etmiştir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesince meydana gelen olayın trafik kazası olmadığı, iş kazası olduğu değerlendirilmiş, davalılar …, … ve … … A.Ş hakkında açılan davanın tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilmesine, davalı … şirketinin sigortalısının sebep olduğu zarardan sorumlu olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin kararı ile davalı araç sürücüsü, işleten, işveren ve davalı … şirketinin sorumluluğunun aynı maddi olaydan kaynaklandığı ve zararın tek olduğu, davaların birlikte görülmesi gerektiği, bu nedenle uyuşmazlığın davacının davalı şirketin çalışanı olmadığı gözetilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği, birlikte görülmesi gereken davaların sonradan tefrik edilmesinin göreve ilişkin kuralları değiştirmeyeceği açıktır.

… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esasına kaydedilen dosyada davacı vekilince, aracın sürücüsü … ve işveren şirket aleyhine, aynı olay nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli olarak açılan davasının 22.12.2020 tarihli kararında; meydana gelen olayın 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun …/g maddesine göre ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 13.maddesine göre iş kazası olarak değerlendirildiği, davalı … Tarım … A.Ş dışındaki davalıların ve davacının tacir sıfatının bulunmadığı, yine davanın TTK’nın 4/1-a-f bentlerinde sayılan mutlak ticari davalardan da olmadığı, dolasıyla bu davanın iş mahkemesinde görülmesi gerektiği, davalılar …, … ve … Tarım Un Gıda Oto. San. ve Tic. A.Ş. hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davasını davalı … yönünden karar verildikten sonra davalı sürücü ve işleten yönünden ticari nitelikte olmayan davanın ticaret mahkemesinde görülemeyeceği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine karar verilerek … İş Mahkemelerinin görevli olduğunun bildirildiği, daha sonra dosyanın … 15. İş Mahkemesinin 2022/… esasına kaydedildiği, UYAP üzerinden yapılan incelemede davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacının kaza tarihinde davalı … Tarım Un Gıda Oto. San. ve Tic. A.Ş.’de İş kanunu hükümlerine göre çalışmadığı, davacı vekilinin talep arttırım dilekçesinde ve dinlenen tanık beyanlarında bu hususun özellikle belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili dilekçesinde davalı …’in araç sürücüsü, haksız fiil sahibi, … Tarım Un Gıda Oto. San. ve Tic. A.Ş.’yi ise sürücünün işvereni olduğundan adam çalıştıranın sorumluluğundan kaynaklı olarak davalı olarak gösterdiğini belirtmiştir.
Her ne kadar mahkemece meydana gelen trafik kazası, trafik iş kazası olduğundan bahisle bir kısım davalılar için tefrik kararı verilmiş ise de, mahkemece, davaların bağlantılı olduğu, aynı sebepten doğduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğu dikkate alınarak tüm davalılar yönünden aynı dava dosyasından yargılanma yapılmak üzere karar verilmesi gerekir ise de, esasen sigorta şirketi dışındaki davalılar yönünden tefrik kararı verilmesi hatalı ve davacı vekilince de bu tefrik kararın hatalı olduğundan bahisle iş bu davadaki karar istinaf edilmiş ise de, asıl tefrik edilip görevsizlik kararı verilen dosyada kararın istinaf edilip bu sebeplerin orada ileri sürülmesi gerekirdi. Bu sebeple inceleme esas hakkındaki karara yönelik yapılmıştır.
Esasa yönelik yapılan incelemede;
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde olay yerinin karayolu olmadığı, olayın bir trafik kazası olmadığı bu sebeple davacının taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 2. maddesinde bu Kanunun, karayollarında uygulanacağı belirtildikten sonra, bu kural biraz daha genişletilerek aynı maddenin (a) ve (b) fıkralarındaki durumlarda da uygulanabileceği öngörülmüş; karayolu tanımına girmediği halde genel trafiğin kullanımına açık olan yerler “karayolu gibi” kabul edilmiştir.
Bu bağlamda, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı; bu haliyle, toplu trafiğin bulunduğu yerler ile karayoluyla bağlantısı olan yerlerin de bu kapsama alındığı belirtilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler gereğince kamunun yararlandığı tüm yollar karayolu tanımı içindedir. Bu açıdan karayolunda taşıt trafiğine kamu yönetimince izin verilip verilmemesi önemli olmayıp fiilen bu amaçla kullanılması yeterlidir. Yine karayolu zemininin asfalt, beton, taş veya toprak olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu açıdan köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayoludur. (Yargıtay …. Hd. 2016/12156 esas ve 2019/7414 karar sayılı ilamı)

Yukarıda da açıklandığı üzere; Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan, bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmektedir. (H.G.K’nun 28.09.2011 tarihli, 2011/…-…-2011/… sayılı kararı da bu yöndedir.)
Bu aşamada mahkemece elde kalan davalı … yönünden davanın trafik kazası olmayıp iş kazası olduğundan bahisle zarar teminat kapsamında kalmadığından ret kararı verildiği belirtilmiş ise de, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporları, olay yeri tespit tutanağı dikkate alındığında, olayın meydana geldiği yerin … …AŞ bahçesi içerisinde olduğu, bahçenin trafiğe açık olduğu gibi karayolu ile doğrudan bağlantısının bulunduğu anlaşılmakla zararın poliçe teminat kapsamında kaldığının kabulü gerekmektedir.
Buna göre yapılan incelemede ise, ATK’dan alınan maluliyet raporuna göre davacının maluliyetinin % 36,2 olduğunun belirtildiği, aktüerya bilirkişisince davacınını talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 256.315,67 TL, geçici iş göremezlik zararının 8.493,82 TL olduğunun hesaplandığı, raporlara itirazın bulunmadığı, davacı vekilince sigorta şirketi yönünden talep arttırım talebinin olmadığı anlaşılmakla dava dilekçesinde taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan sebeplerle, mahkemece tüm sorumlulara karşı birlikte açılan davada bir kısım davalılar yönünden tefrik kararı verilmesinin hatalı ise de, eldeki davada esastan verilen kararın istinaf edildiği, bu aşamada istinaf incelemesinin eldeki davada verilen hükme yönelik yapılabileceği, yapılan incelemede zarar teminat kapsamında kaldığından davanın kabulü ile 1.000,00 TL geçici iş göremezlik nedeniyle, 10.000,00 TL sürekli iş göremezlik nedeniyle olmak üzere toplam 11.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 04.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tefrik edilen dosya yönünden tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla; davacı vekili istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile;
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/12/2020 tarih ve 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
…-Davanın KABULÜ İle;
– 1.000,00 TL geçici iş göremezlik nedeniyle, 10.000,00 TL sürekli iş göremezlik nedeniyle olmak üzere toplam 11.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 04.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tefrik edilen dosya yönünden tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 751,41 TL karar ve ilam harcın tamamlama harcı ile birlikte peşin olarak yatırılan 1.474,13 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 722,72 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
…-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 751,41 TL peşin harç ve tamamlama harcı olmak üzere toplam 780,61 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan … ve tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.466,20 TL yargılama giderinin tefrik edilen dosya yönünden tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 11.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
9-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-Davacı tarafından istinaf aşamasında harcaması yapılan … ve tebligat gideri olmak üzere toplam 84,30 TL istinaf giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade, harç iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/…. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361.maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk derece Mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay İlgili Hukuk dairesinde nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.07/11/2023


Başkan …


Üye …


Üye …


Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır