Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2980 E. 2023/1149 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2980 – 2023/1149
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2980
KARAR NO : 2023/1149

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 2- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : 3- …
VEKİLLERİ : Av…
Av. …
Av…
DAVALILAR : 4- …
5- …
İHBAR OLUNAN : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/09/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların müteveffa oğlu/ kardeşi ve murisleri olan … … …’in henüz 35 yaşındayken, 08.12.2017 tarihinde Tarsus/ Mersin otoyolunda … mevkiinde içerisinde yolcu konumunda bulunduğu … plakalı araç içerisinde seyahat ederken bu aracın, davalı … …’ın sevk ve idaresindeki … – … plaka sayılı çekici-dorseye çarpması neticesinde vefat ettiğini, kaza tespit tutanağında … – … plaka sayılı çekici – dorsenin ve ayrıca … plaka sayılı aracın kurallara uymadığının belirtilmiş olduğunu beyan ederek şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ili birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı baba için 80.000,00 TL ve abla için 40.000,00 TL olmak üzere toplamda 120.000,00 TL manevi tazminatın ise olay tarihinden işleyecek faizleri, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte sigorta şirketleri dışındaki 3 davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacılar vekili 19.02.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini davalılar … Sigorta A.Ş. ve … İnşaat ve Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş.’den toplam 37.494,37 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı ile davalılar … Sigorta A.Ş., … … ve … … Madencilik Petrol Nak. İnş. Oto San. ve Tic. Ltd. Şti.’den toplam 5.368,71 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplamda 42.863,08 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketine başvuru üzerine TRH 2010 hesap tablosuna göre yapılmış hesap sonucu belirlenen tazminatın davacıya ödendiğinden sigorta şirketinin başkaca sorunluluğu kalmadığını ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, esasa girilmesi halinde ise ATK’dan rapor aldırılması ile müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılmasını ve sonuç itibariyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Otomotiv vekili cevap dilekçesinde özetle; süresi içinde açılmayan tazminat davasının zamanaşımı yönünden reddini, … İnşaat ve Yapı Elemanları San. Ve Tic. A.Ş. Şirketine davanın ihbarını, davanın müvekkil açısından husumetten reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacılara yüklenilmesini talep ve beyan etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile; davalı … Sigorta A.Ş’ye karşı açılan davanın kısmen kabulüne ve 10.210,12-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 22/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalıdan tahsili ile davacı … mirasçısı …’ye verilmesine, 2.335,12-TL tazminatın davalılar … ve … … yönünden olay tarihi olan 08/12/2017, davalı … Sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … mirasçısı …’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı …’a karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, manevi tazminat yönünden; davanın kısmen kabulü ile; davacı … için 30.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/12/2017 tarihten itibaren işleyecek yasal faiz ile davalılar … … ile …’ten alınarak davacıya davacı … mirasçısı …’ye verilmesine, davacı … için 15.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/12/2017 tarihten itibaren işleyecek yasal faiz ile davalılar … … ile …’ten alınarak davacıya davacı …’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı …’a karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece açtıkları davada … Otomotiv Ticaret Ve Sanayi A.Ş. yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile maddi ve tazminat taleplerinin reddi ile ayrı ayrı ilam vekalet ücretine hükmedilmişse de bu hususun usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, yargılama sürecinde yerel mahkemeye sundukları birden fazla dilekçede dava dışı … İnşaat ve Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş.’nin davaya davalı sıfatı ile dahil edilmesini talep ettiklerini ancak yerel mahkemenin bu hususta olumlu veya olumsuz herhangi bir karar vermediğini, olayın durumuna göre makul olan manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul edilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından davacıya ödeme yapılmış olup ödeme doğrultusunda davacının zararının karşılanmış olması karşısında davanın reddedilmesinin gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla; Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile hesaplama yöntemi değişmemiş olup, bilirkişi raporu hazırlanırken TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz hesaplama yöntemi kullanılmasının gerekmekte olduğunu, destekten yoksun kalmış sayılabilmek için o kişinin, desteğin bakma niteliğindeki yardımına muhtaç olmasının gerektiğini, davacıların gerçekten yoksulluk içinde ve bakıma muhtaç değilse, destek tazminatına hak kazanamamakta olduklarını ve davacıların müteveffanın desteğine ihtiyaç duymadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi taleplerinin nazara alınmadan hüküm kurulmuş olduğunu, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte, mahkeme tarafından hüküm oluşturulurken esas alınması gereken faizin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz olması gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılması ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/1-3, 55 ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasından doğan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin vefat eden davacı … … … destek tazminatına hak kazanamayacağına ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Destekten yoksunluk zararının hesabında, destek payları hesaplanırken, Yargıtayın ve dairemiz uygulamalarına göre 18 yaşında gelir elde etmeye başladığı kabulü ile askere gideceği, askerlik görevini tamamladıktan sonra 2 yıl içinde evleneceği ve bir yıl sonra bir çocuğu daha sonra ikinci çocuğunun olacağı varsayılarak hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem için de anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16’şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe, bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya %12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği yerleşik uygulaması gereğidir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı …Sigorta A.Ş. vekilinin hükme esas alınan hesap raporunun hatalı olduğu ve davacı … … …’e tüm zararının davadan önce karşılandığına ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
İlk derece mahkemesi kararında TRH 2010 ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuştur.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90.maddesinde yer alan “…Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır…” hükmü ile aynı Kanunun 92/i maddesinde yer alan; “… Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler…” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarih ve 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanununun 90.maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92.maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bu durumda mağdurların zararının ve zararın kapsamının 2918 Sayılı Kanun ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiile dair hükümleri ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede Yargıtay tarafından verilen emsal kararlarda TRH 2010 mortalite tablosunun uygulanması ve progresif rant yönteminin kullanılması içtihad edilmiştir.( Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 24.02.2021 tarih ve 2019/3292 Esas, 2021/1848 Karar Sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarih ve 2020/2598 Esas, 2021/34 Karar Sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 22.12.2020 tarih ve 2019/5206 Esas, 2020/8874 Karar Sayılı kararı, )
Yargıtay kararları ile TRH 2010 mortalite tablosu ve ayrıca propresif rant yönteminin uygulanması içtihad edildiğinden, 20.04.2021 havale tarihli hesap raporundaki hesaplama yöntemine ilişkin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Öte yandan, kaza tarihi itibariyle hak sahibi olarak geride müteveffanın babası davacı … … … kalmıştır. davacı … … … 23/05/1937 doğumlu olup, kaza tarihi itibariyle 80 yıl 6 ay 15 günlük olup 81 yaşında kabul edilmesi gerekmekte ve bakiye ömrü TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre 5 yıl 7 ay 2 gündür, muhtemel yaşam sonu ise 10/07/2023 tarıhidir. Ancak bakiye ömrü, müteveffanın bakiye ömründen kısa olmakla birlikte 05/02/2020 tarihinde vefat ettiğinden, ömür sonu olan 05/02/2020 tarihine kadar destekten yoksun kaldığı kabul edilmiş, başka bir anlatımla bilenen bur durum varken farazi bir hesaplama yapılması da yerinde görülmüştür. Buna göre desteğin bekar ve çocuksuz olması durumunda, bekar olduğu dönem içinde desteğin gelirini babası ile ortak paylaşacağı, ileriki yıllarda desteğin evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı varsayımına dayalı olarak evlendiğinde 2 pay destek, 2 pay eş, 1’er pay ana ve baba ile çocuklara verileceği, çocukların varsayımsal destekten çıkması ile paylarının eş ve çocuklara dağıtılacağı, ana ve babaya gitmeyeceği; ancak ana veya babadan birinin destekten çıkması durumunda destekten çıkanın payının diğerine gideceği esasına göre destek payları belirlenmesi de yerindedir.
Desteğin kaza tarihi 08/12/2017 ile son ödeme tarihi 22/01/2018 arası bilinen devre gelirleri için, … uygulanmaksızın aylık net yasal asgari ücret üzerinden, davacı babanın destekten yoksun kalma zararı ise destek payı oranında göre; 1.046,03 TL tazminat alacağı bulunduğu, yine desteğin 22/01/2018 tarihinden başlayacak ve babanın yaşam sonu 05/02/2020 tarihine kadar devam edecek bilinmeyen devre gelirleri için maddi zarar hesabına esas aylık ve yıllık net geliri üzerinden, 17.115,16 TL olmak üzere, toplam 18.161,19 TL alacağı bulunduğu anlaşılmıştır. Buna göre; davalı sigorta şirketi ise 22.01.2018 tarihinde dava açılmadan evvel 9.295,30 TL ödemede bulunduğu iş bu ödemenin … … …’in vefat tarihine kadar ki güncellenmiş değeri ise; (1.728,87 TL güncellenme miktarı) olmakla toplam 11.024,17 TL güncellenmiş ödeme yapıldığı, bu ödeminin zararın tamamını karşılamadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusu bu yönüyle haksız bulunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin müterafik kusur inidirimine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın md. 52. maddesinde düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun, zararın meydana artmasına etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Somut olayda, desteğin … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu, araç sürücüsünün B sınıfı sürücü belgeli olduğu ve sürücü alkol kontrol sonucunun 0.00 (sıfır) promil olduğu, kaza esnasında istiap haddinin aşılmadığı, desteklerin emniyet kemeri takıp takmadığının belirsiz olduğu ve fakat desteğinin kaza esnasında araçtan fırlama gibi emniyet kemerinin takılı olmadığının gösterir emarelerin de bulunmadığı anlaşılmakla müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğine ilişkin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin hatır taşıması inidirimine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Vefat eden davacıların desteği … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu yolcu olarak bulunduğu, araç sürücüsü ile müteveffanın akraba olduğu, akrabalar arası taşımalarda hatır taşıması indirimi yapılmayacağından hatır taşıması sebebiyle indirim yapılmaması yerinde görülmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin faiz başlangıç tarihine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu süre sonra erdikten sonra 9.gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.
Mahkemece ıslah edilen kısma, ıslah tarihinden itibaren faiz hükmedilmiştir. Davacılar vekili, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı tutarak dava açmış olup alacağın saklı tutulan ve ıslah ile arttırılan kısmının temerrüt tarihi de aynı tarihtir.
Alacağı doğuran sebebin esasen haksız eylemden kaynaklanmış olmasına göre, ıslah ile istenilen tazminat için de, aynı tarihten itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacı vekilinin … Ticaret ve Sanayi A.Ş. yönünden davacılar aleyhine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Her ne kadar ilk derece mahkemesince kurulan hükümde davalı … Ticaret ve Sanayi A.Ş.’ye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş ise de, araç ruhsat kaydında aracın … Ticaret ve Sanayi A.Ş. adına tescilli olduğunun belirtildiği aracın dava dışı şirkete kiralanmış olduğuna dair bir kayıt bulunmadığı dolayısıyla dava tarihi itibarı ile aracın uzun süreli olarak dava dışı şirkete kiralandığını bilebilecek durumda olmayan davacının iş bu davayı açmakta haklı bir yanılgı içinde olduğu anlaşılmakla davacının bu davalıya yönelik davasının reddi nedeni ile davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı görülmüş ve davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Davacı vekilinin dava dışı … İnşaat ve Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş.’nin davaya dahil edilmesine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Her ne kadar ilk derece mahkemesince kurulan hükümde davalı … Ticaret ve Sanayi A.Ş.’ye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş ise de, araç ruhsat kaydında aracın … Ticaret ve Sanayi A.Ş. adına tescilli olduğunun belirtildiği aracın dava dışı şirkete kiralanmış olduğuna dair bir kayıt bulunmadığı dolayısıyla dava tarihi itibarı ile aracın uzun süreli olarak dava dışı şirkete kiralandığını bilebilecek durumda olmayan davacının iş bu davayı açmakta haklı bir yanılgı içinde olduğu ancak bu yanılgının HMK 124 anlamında taraf değişikliği koşullarını sağlamadığı, keza davacının her zaman dava dışı … İnşaat ve Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş.’ye karşı dava açma hakkı bulunduğu da dikkate alındığında davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacı vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda 08.12.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı … …’ın … plakalı araçsürücüsü sürücüsü, davalı … … Madencilik Petrol Nakl. İnş. Oto San. Tic. Ltd. Şti.’nin … aracın işleteni olduğu, davacılar murisinin içinde yolcu olarak bulunduğu aracın ile çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisinin vefat ettiği, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde desteğin kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacıların ölene yakınlıkları, davacıların ve ölenin yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
a- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/09/2021 tarih, … Esas, … Karar kararının hüküm fıkrasının 13. bendinin karardan çıkarılması ile kararın bu şekilde düzeltilmesine,
b- İlk derece mahkemesi kararındaki diğer hükümlerin aynen muhafazasına,
İstinaf giderleri açısından;
2-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 856,96 TL istinaf karar harcının davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan toplamda 250.00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 606,96 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 72,60 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davalının üzerinde bırakılmasına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade, harç iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekin bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 15.06.2023

Başkan Üye Üye Katip