Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2977 E. 2023/1050 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2977 – 2023/1050
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2977
KARAR NO : 2023/1050

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … … (…)
ÜYE : … … (…)
ÜYE : … … (…)
KATİP : … … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Sigorta Anonim Şirketi – …
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 08.06.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/09/2021 tarih, 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/10/2016 tarihinde çift taraflı kaza meydana geldiğini, müvekkilinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı dava dışı araç sürücüsü … … kusurlu olduğunu, kazada yolcu konumundaki … … ağır şekilde yaralandığını, kaza tarihinin 15/10/2016 olması nedeniyle kaza nedeniyle oluşan sürekli iş gücü kaybı oranın, geçici iş göremezlik oranının ve geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıma muhtaç olup olmadıkları hususlarının 20 Şubat 2019 tarihli çocuklar için özel gereksinim değerlendirmesi hakkında yönetmeliği çerçevesinde tespit edilmesini ve maddi tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, şimdilik 100,00 TL olmak üzere zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak maddi tazminatın … Sigorta A.Ş.’den sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek ticari faizi yargılama gideri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirttiği taleplerinin açıklanması gerektiğini, dava şartı yoklu sebebiyle davanın usulden reddedilmesini, davacının müvekkili şirkete eksik evrak ile başvuru yaptığını, müterafik kusur indirimi yapılmasının gerektiğini, davacının kazanın gerçekleştiği esnada 18 yaşını doldurmadığı ve bu sebeple geçici iş göremezlik tazminat talep etmesinin de hukuka aykırı olacağını, ticari faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacının avans faizi isteminin yasaya aykırı olduğunu, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; 17.07.2020 tarihli 2019/… Esas ve 2020/… karar sayılı Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı uyarınca raporun maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğine göre; düzenlenemiyorsa 11.10.2008 tarih ve … sayılı resmi gazete’de yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesinin gerektiğini, aldırılmış olan maluliyete ilişkin ATK raporunda müvekkilinin kalıcı maluliyetinin bulunmadığı bildirilmiş ise de raporun eksik değerlendirmeler içerdiğini ve müvekkiline makine insan muamelesi yapılmış olduğunu, müvekkilinde meydana gelen psikiyatri bulgularının trafik kazası neticesinde meydana geldiğinden illiyet bağının olmadığını kabul etmelerinin mümkün olmadığını ve ATK raporunu kabul etmediklerini beyan ederek asgari ücret ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin Hükme esas alınan maluliyet oranına ve raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Yargıtay 17. ve 4. Hukuk Dairelerinin yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre; 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu ve 20/02/2019 tarihinden sonra meydana gelecek kazalar içinse Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/4121 esas ve 2018/8559 karar sayılı kararı yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/13431 esas ve 2022/8667 karar sayılı kararları da aynı yöndedir. )
Bu açıklamalara göre davacının yaralanmasına ilişkin trafik kazasının 15.10.2016 gününde meydana geldiğine göre davacının maluliyet oranının da Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanmış sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi gerekmektedir.
İlk derece mahkemesince temin edilen, ATK 2. ihtisas dairesinden alınan 09.04.2021 günlü rapor incelendiğinde söz konusu raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmiş olduğu görülmektedir. Şu durumda davacının geçirmiş olduğu kazadan kaynaklı olarak maluliyetinin bulunmadığına ilişkin sağlık kurulu raporunun, usul ve yasaya uygun, denetime olanak verecek şekilde ve kaza tarihinde geçerli olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve illiyet bağı kurulacak hazırlandığı raporu düzenleyen kuruluşun Yargıtayca yetkili kabul edilen sağlık kuruluşları arasında bulunduğu, davacı ile ilgili tıbbi belgelerin incelendiği, gerekli muayenenin yapıldığı, muayene bulgularının belirtildiği, davacının güncel film ve grafilerinin alınında uzman 7 kişilik doktor heyet tarafından değerlendirildiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın yazılı şekilde karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 08.06.2023

… … … … … … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.