Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2961 E. 2023/1164 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2961
KARAR NO : 2023/1164

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2021
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar
DAVACI :… TC….- …
VEKİLİ : Av. … E Tebligat adresi mevcut
İSTİNAF EDEN DAVALI :…-…
VEKİLİ : Av. … E Tebligat adresi mevcut
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.09.2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/11/2016 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin seyir halinde iken müvekkili …’nün sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması neticesinde müvekkilinin kalıcı nitelikte yaralandığı, kaza ile ilgili Anamur 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… D.İş sayılı dosyasından keşif yapıldığı ve bilirkişi raporu düzenlendiği, davalı … şirketine sigortalı olan … plakalı aracı sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğu, bu nedenlerle davanın kabulü ile şimdilik 200,00 TL sürekli, 100,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere 300,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda davacının sürücü konumunda bulunması nedeniyle müterafik kusur durumunun tespiti bakımından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur oranının tespit edilmesinin gerektiği, maluliyetin tespitinin Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenecek maluliyet raporu tespit edilmesinin gerektiği, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına haiz bilirkişilerce yapılmasının gerektiği, öncelikle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulü ile, 100.114,22 TL kalıcı iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının 13/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; davacının dava konusu taleplere ilişkin müvekkili sigorta şirketine yapılmış usulüne uygun başvurusunun bulunmadığını, usulüne uygun bir başvuru yapılmamasının dava açılmasına sebep olduğundan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, dava dilekçesinde davacı tarafın geçici iş göremezlik tazmini talebinin bulunmadığını, davacı için bakım ve iyileşme süresi öngörülse dahi bu döneme ilişkin taleplerden müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, eldeki uyuşmazlığın 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş bir poliçe kapsamında olduğundan maluliyet tespitine ilişkin belirlemenin yetkili bir hastaneden Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılması için kararın kaldırılması gerektiğini, müterafik kusur indiriminin uygulanmamış olması ve yerel mahkemece bu yöndeki itirazlarının değerlendirilmemiş olması nedeniyle yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, hükmedilecek tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası sonucu açılan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından usulüne uygun başvuru olmadığı, aleyhe vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğu, geçici iş göremezlik talebinin olmadığı, varsa da teminat dışı olduğu, maluliyet raporunun hatalı olduğu, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin usulüne uygun başvuru olmadığına ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Davacının, davalı … şirketine uğramış olduğu zararın tazmini amacı ile 30.11.2017 gününde yapmış olduğu başvuru dilekçesine, Kaza Tespit tutanağı, başvuruna ait kimlik fotokopisi, davalının yaralanmasını gösterir adli raporu, genel adli muayene rapor suretleri, ZMMS poliçe sureti ve başvuran davacının vekiline ait vekaletname sureti eklenmek sureti ile tazminatın ödenmesi için gerekli olan İBAN numarası belirtilerek yazılı şekilde usulüne uygun biçimde başvuruda bulunduğu ve akabinde maddi tazminat davası isteminde bulunduğu dikkate alındığında, iş bu başvurudan 8. iş günü sonra davalı … şirketinin temerrüte düştüğünün kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiş olması yerinde görülmekle davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Geçici iş göremezlik yönünden yapılan istinaf incelemesinde:
Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; a) Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” ibarelerini iptal etmesi sonucu genel şartlar ile kanunun kapsamını daraltan yada genişleten hükümleri uygulanmayacaktır. Açıklanan sebeplerle eldeki davada; derdest olan eldeki davaya uygulanması gereken iptal kararı gereğince artık geçici iş göremezlik tazminatının teminat içinde olduğu kabul edilerek geçici iş göremezlik tazminat bakımından teminat dışı olduğuna yönelik savunmaya itibar edilmemiştir.
Maluliyet raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise üniversite hastanelerinin adli tıp anabilim dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/6247 E – 2021/9135 K; 2021/5898 E – 2021/8467 K; 2021/4501 E – 2021/7401 K sayılı kararları)
Açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda, kaza tarihinin 12.11.2016 olup mahkemesince hükme esas alınan 12.10.2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 12.11.2016 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, davacının muayenesinin de yapılarak son film ve grafileri incelenmek sureti ile raporun hazırlandığı, davacının rapora itiraz ederken davacıya ait farklı bir heyet raporu, sağlık tedavi evrakı, vb belge sunmadığı anlaşılmıştır. Bu yönüyle davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Faiz başlangıç tarihine yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
KTK 98/1, 99/1 maddeleri Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2 maddesi uyarınca trafik sigortacısı talep edilen tazminat ve giderleri hak sahibinin kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu ve gerekli belgeleri sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 gün içerisinde sigortacının tazminat ödemekle sorumlu tutulmasından dolayı 9. İş gününde temerrüdünden bahsedilmesi imkanı bulunmaktadır. Dosya arasına gönderilen hasar dosya içeriğinden davalı … şirketine 30.11.2017 tarihinde başvuru yapıldığı anlaşılmış olup başvuru sonrası 9.iş günü olan 13.12.2017 tarihinin davalı … şirketi açısından temerrüt tarihi olarak başlatılması gerektiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi de yerinde görülmemiştir.
Müterafik kusur yönünden yapılan istinaf incelemesinde:
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/16106 E- 2016/11047 K, 2016/7611 E- 2016/6717 K, 2015/18011 E., 2017/2430 K. sayılı kararı, 16/05/2017 tarih ve 2016/1864 E., 2017/5519 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, davacının kask takmadığının anlaşılması halinde bu sebeple indirim yapılması gerektiği, dosya kapsamına göre motorsiklet sürücüsü olan davacının yaralanmasının kafa bölgesinde meydana geldiği, maluliyetin beyin sarsılması sonucu davranış bozukluğu ve görme kaybının olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde davacının kaza sırasında kask takmadığı, bu durumun müterafik kusur oluşturduğunun kabul edilmesi ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin istikrarlı uygulamalarına göre BK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerekir. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının kabulü ile bilirkişi raporunda belirlenen 100.114,22 TL kalıcı iş göremezlik tazminatından % 20 indirim yapılarak neticeten 80.091,38 TL ile 3.513,93 TL geçici iş göremezlik tazminatından %20 indirim yapılarak neticeten 2.811,14 TL olması gerektiği anlaşılmıştır. Ancak geçici iş göremezlik talebi yönünden talep arttırım olmadığından 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı verilmesi yerinde olmuştur. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kalıcı iş göremezlik tazminatı yönünden kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davacının talep edebileceği tazminattan müterafik kusur sebebiyle % 20 oranında indirim yapılarak 80.091,38 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının istinaf eden yönünden yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.09.2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-80.091,38 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı toplamı 80.191,38 TL tazminatın 13/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-a-)Karar tarihi itibariyle alınması gereken 5.477,87 nisbi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 377,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.100,72 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 15.09.2021 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine, dairemiz kararına göre yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsup edilmesine, fazla yatan kısmın iadesine,
4-Davacı vekili tarafından yatırılan peşin ve ıslah harç olmak üzere toplam 377,15 TL ile 35,90 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-a-)Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davacı vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak 12.830,62 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-) Reddedilen kısım hakkaniyet indirimine dayalı olarak yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı vekili tarafından sarf edilen 139,50 TL tebligat gideri, 208,20 TL müzekkere gideri, 1.00,00 TL bilirkişi gideri, 1.001,50 TL Adli Tıp Gideri olmak üzere toplam 2.349,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
8-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Davalı tarafından yapılan 72,60 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (80.191,38 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.20/06/2023

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.