Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2958 E. 2023/1048 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2958
KARAR NO : 2023/1048

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2021/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : … – ….
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … -…
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 08.06.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/09/2021 tarih, 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.09.2019 tarihinde davalı şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın dava dışı … sek ve idaresinde iken, müvekkilinin kullandığı … plakalı araca çarptığını, kaza sonucunda müvekkilinin ağır yaralandığını, geçirdiği beyin kanaması sonucu hastanede uzun süre yoğun bakımda kaldığını, söz konusu kaza ile ilgili olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza sonrasında Konya C.Başsavcılığının 2019/… Esas sayılı dosyası ile davalı şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsü hakkında soruşturma dosyası açıldığını, kaza nedeniyle müvekkilinin kafasından bir takım ameliyatlar geçirdiğini, beyin kanaması nedeniyle beyninde kalıcı hasar ve kafasında sabit iz meydana geldiğini, ayrıca kaza nedeniyle müvekkilinin beyin kanaması sonucunda %10 oranında kalıcı sakatlık yaşadığını, müvekkilinin uzun süren tedavileri nedeni ile sürekli birilerinin bakımına ihtiyaç duyması ve evden dışarı çıkamaması nedeniyle ağır travmalar yaşadığını ve psikolojisinin bozulduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin uğradığı sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık)tazminatı ve bakıcı giderlerinin ödenmesi için davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu ancak davalı şirketle uzlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin kaza öncesi ve halen askeri personel olarak çalıştığını, müvekkilinin kaza öncesi almış olduğu maaşın 10.461,10 TL olduğunu, bu nedenle tazminat hesabı yapılırken müvekkilinin bordrolarına yansıyan gelirin dikkate alınmasını, davanın kabulü ile öncelikle müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi adına tensiple birlikte 10.000 TL ön ödeme yapılmasını, şimdilik 15.000,00 TL kalıcı işgücü kaybının kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatınin kaza tarihinden işlyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete başvuru yapılırken gerekli belgelerin sunulmadığını, söz konusu davada öncelikle zamanaşımı itirazlarının söz konusu olduğunu, davacının talep ettiği dava konusu maddi tazminat taleplerinin haksız olduğunu beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar müvekkilinin uzlaşma formunu imzaladığı sabit olsa da bilindiği üzere uzlaşma formları maktu olmakla birlikte birçoğunda tazminata ilişkin hükümlerin açık ve net şekilde yazılmadığını, müvekkiline formda sadece şikayetten vazgeçtiğinin yazılı olduğu belirtilerek iradesinin sakatlanmış olduğunu, düşünce, müvekkilinde kaza nedeniyle algılama kabiliyeti zayıflaması olduğunu ve bu nedenle bu uzlaşma formunun baz alınarak red kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, irade sakatlığı olmadığı varsayımında bulunulsa dahi imzalanan bu uzlaşma formunun yerel mahkemece detaylı olarak incelenmediği ve bu husustaki yüksek yargı kararlarından görüleceği üzere sadece uzlaşma formu dikkate alınarak zararın giderildiği iddiasında bulunulamayacağını, davalı şirketle yaptıkları hiçbir yazışmada uzlaşma formunun öne sürülmemiş olup, mahkeme aşamasında bunun söz konusu edilmesinin davalı şirketin kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, edimsiz olduğu belirtilen uzlaşma formunda herhangi bir ödeme yapmayan sürücü ve işletenin haklarına halef olan davalı … şirketinin ibra edilmesi ya da zararı gidermesi gibi bir durum söz konusu olmadığını beyan ederek kararın kaldırılması ile talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Somut olayda, 24.09.2019 tarihinde davalı şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın dava dışı … sek ve idaresinde iken, davacının kullandığı … plakalı araca çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir. Kaza sonucunda davacı yaralanmıştır.
KTK’nın 111.maddesinde, “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir.
Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” denilmiştir. Diğer taraftan TCK’nın 73-7 maddesi gereğince; Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.
CMK’nın 253.maddesinde uzlaşma düzenlenmiş, 253-19. Fıkrasında ise, “..Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü bulunmaktadır. Şu halde, CMK’nın 253-19. maddesindeki hüküm, KTK’nın 111 ve TCK’nın 73-7 maddesindeki hükümlerden bağımsız, uzlaşmaya özel ve öncelikle uygulanması gereken bir hüküm niteliğindedir. Bir başka anlatımla soruşturma sırasında, müşteki ve şüphelinin anlaşarak uzlaşması ve takipsizlik kararı verilmesinden sonra KTK’nın 111 maddesi gereğince, bu anlaşmanın yada uzlaşmanın iptali istenemez. Ayrıca henüz kamu davasının açılmadığı soruşturma evresinde şikayetten vazgeçilmesi nedeniyle takipsizlik kararı verilen durumlarda TCK’nın 73-7.maddesi uygulanmaz.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı sigortacı tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında davacının yaralandığı, davacının bedensel zararlarından davalının 2918 sayılı Yasanın 85/1, 91. vd. maddeleri gereğince poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğu ancak Konya Cumhuriyet Başşavcılığı’nın 2019/… soruşturma sayılı dosyasında müşteki ve şüphelinin dava tarihinden önce uzlaştıkları ve bu nedenle takipsizlik kararı verildiği, davacının uzlaşma teklif formu 05.08.2020 tarihinde imzaladığı, teklif formunu sonuç kısmında tarafların uzlaşmak için karşılıklı olarak birbirlerinden herhangi bir taleplerinin olmadığının yer aldığı, uzlaşmanın Cumhuriyet Savcısı tarafından da 19.08.2020 tarihinde onaylandığı, uzlaşma teklif formunun 16. maddesinde uzlaşmanın sağlanması halinde, mağdur, soruşturma/koğuşturma konusu suç nedeni ile tazminat davası açamaz, açılmış bir dava var ise feragat etmiş sayılır şeklindeki ihtaratın davacı tarafından okunup imza atıldığı anlaşılmakla uzlaşmanın usulüne uygun şekilde yapıldığı, CMK’nın 253/19. maddesi gereğince tazminat davası açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın yazılı şekilde karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 08.06.2023

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.