Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2952 E. 2023/1163 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2952 – 2023/1163
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2952
KARAR NO : 2023/1163

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2021
NUMARASI : 2021/… Esas, 2021/… Karar
İSTİNAF EDEN
DAVACILAR :1-
2-
3-
4-
VEKİLİ : Av.
İSTİNAF EDEN DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :Av.
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : 3-
VEKİLLERİ : Av.
DAVA : Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.06.2021 tarih ve 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’ın muris eşi ve …, … ile …’ın muris babaları … 09/06/2019 günü davalılardan …’in sevk ve idaresindeki trafikte davalılardan … adına kayıtlı ve diğer davalı … sigorta tarafından tanzim edildiğini, … plakalı kamyonun geri geri manevra yaptığı sırada çarparak yaralanmasına ve bu yaralanmaya bağlı olarak da 12/06/2019 tarihinde hayatını kaybetmesine neden olduğunu, kaza tespit tutanağında kazanın oluşumunda sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkiller murisinin bu kazada kusurunun olmadığını, muris …’ın dava konusu ölümlü trafik kazası tarihi itibariyle sgk emeklisi olduğunu, murisin eşi …’ın ev hanımı ve oğlu … ise herhangi bir işte çalışmadığını, murisin ölümü ile müvekkillerinin hem manevi varlığından hem de sağladığı maddi destekten yoksun kaldıklarını belirterek şimdilik toplam 20.030,00 TL maddi tazminatın, … için 100.000,00 TL, diğer davacılar için 75.000,00’er TL olmak üzere toplam 325.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından iş bu dava hem Sigorta Şirketi hem de müvekkil idare ile şoför aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ise de Sigorta Şirketi aleyhine açılan iş bu davada görevli yargı yeri Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan açılan davanın bu bakımdan görev yönünden reddine karar verilmesini, trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağı incelendiğinde de görüleceği üzere kaza tespit tutanağında tutanağı tutan polis memurlarının kazada müteveffaya hiçbir kusur izafe etmemesine karşın tutanağın ekindeki kaza yeri krokisi incelendiğinde müteveffa …’ın kaza yerine sadece 17 metre uzaklıkta olan yaya geçidini kullanmaksızın üstelik park halinde her an çalışabileceği olası olan aracın tam da arkasından karşıya geçtiğini, meydana gelen kazada müteveffa …’ın kendi kusurlu davranışı neticesinde kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği açık olduğundan polis memurlarınca sadece araç sürücüsüne kusur izafe edilerek tek taraflı tutulmuş bir kaza tespit tutanağına dayanılarak açılan iş bu davayı kabul etmediklerini belirterek davcının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın ticari dava niteliği taşıdığını ve Adana Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, açılan davanın asliye ticaret mahkemesi sıfatı ile açıldığına dair herhangi bir ibare bulunmadığından görev itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuruda eksik evrak ile başvuru yapmış olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, kazaya karışan … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 12/12/2018-2019 tarihlerini kapsayan zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, şirketin sorumluluğu poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücülerinin kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına geçerli olan teminat limiti ile sınırlı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı talep eden müteveffanın çocuklarının yaş sınırı aştığı ve desteğinden çıktığından davanın reddi gerektiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; öncelikle davacı tarafından açılan dava usule aykırı olup, dava dilekçesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun olmadığın, davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde HMK’nın 119. maddesine göre bulunması gereken hususlar eksik olduğu, davacı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesi HMK’nun 121. ve 318. maddelerine aykırı olarak düzenlendiği, davacı tarafın tüm delillerinin dava dilekçesi ile birlikte tarafıma tebliğ edilmesi gerekirken, kanunun bu husustaki açık hükmü de yerine getirilmediği, davacı tarafça, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların hukuki sebeplerine açıkça yer verilmediği ve iddiaları somutlaştırılmadığı, her ne kadar davacının müvekkil aleyhine hatalı olarak kaza tespit tutanağı düzenlenmişse de; dosya kapsamı tümü ile değerlendirildiğinde kazanın meydana gelmesinde müteveffanın asli ve tam kusurlu olduğu açıkça görüleceği, zira müteveffanın yaya olarak üzerine düşen hiçbir sorumluluğu yerine getirmeyerek kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, bu nedenle davanın reddi, aksi halde kusur tespiti yönünden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerekdiği, dava ile talep edilen maddi tazminat tutarı bakımından davacıların 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesindeki, 26.04.2016 tarihli değişiklik gereği sigorta şirketine başvuru yapıldığına dair bir belge sunulmadığından ve söz konusu başvuru dava şartı olduğundan maddi tazminat yönündeki davanın dava şartı yokluğundan bu talebin usulden reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulü ile, davalılar yönünden sulh nedeniyle maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden davacı … için 40.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın 12/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili; ilk derece mahkemesi tarafından müvekkillerinden …’nin eşinin diğer müvekkillerin babasının ölümü nedeniyle hükmedilen manevi tazminat miktarlarının müvekkillerinin murisinin kazada kusursuz ve davalı sürücünün tam kusurlu olması nedeni ile olay, tarih ve alım gücü gibi somut olayın özelliklerinin yeterince dikkate alınmadan belirlendiğini, somut olayın özellikleri ile hak ve nesafet kuralları gereği bir miktar daha yüksek manevi tazminata karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı … vekili; diğer davalı araç şoförünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurunun bulunup bulunmadığının bilirkişilerden alınacak kusur raporu ile tespit edilmesi gerektiğini, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat miktarının sebepsiz zenginleşmeye yol açacak derecede fahiş olduğunu, müteveffanın emekli olduğu hususu nazara alındığında … için talep edilen maddi tazminat miktarının da fahiş olup bu miktar için ölüm tarihinden itibaren faiz talebinin de kabul edilmesinin mümkün olmadığını, diğer davacılar …, … ile … için de maddi tazminat talebinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili idarenin kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığından davacı tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminatı kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen ölümlü trafik kazası sonucu açılan manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacılar vekili tarafından hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu, davalı … vekili tarafından kusur raporunun hatalı olduğu, maddi ve manevi tazminatın yüksek olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Kusur raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Dosyada bulunan Adana 14.Asliye Ceza Mahkemesince alınan 25.10.2019 tarihli trafik bilirkişi raporunda …’in asli kusurlu, yaya…’nin kusurunun olmadığının bildirildiği, işbu dosyada alınan 17.03.2021 tarihli ATK kusur raporunda davalı sürücü …’in %100 oranında olduğunun belirtildiği görülmüştür. Kusur raporlarının dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu gibi birbirleri ile uyumlu olduğu, raporlar arasında çelişkinin bulunmadığı anlaşılmakla davalı belediye vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hakimin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut olayda 09.06.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların desteği …’ın vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde davalı …’in %100 oranında kusurlu olduğu, ölenin bekar olup 65 yaşında olup emekli olduğu, …’nin 54 yaşında olup emekli olduğu, davacı …’nin öğretmen olup 37 yaşında olduğu, davacı …’in 28 yaşında olup asker olduğu, davacı …. 39 yaşında olup medical firmasında çalıştığı, davalı sürücünün itfaiyede memur olduğu anlaşılmıştır. Tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kaza ve davanın tarihi, ölenin yaşı, davacıların ölene yakınlığı paranın satın alma gücü ve TMK 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yeterli olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davacılar vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar ve davalı … vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacılardan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

3-Harçlar Kanunu gereğince davalı …. alınması gereken 6.831,00 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 1.768,00 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 5.063,00 TL harcın bu davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Taraflar tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (toplam 100.000,00 TL manevi tazminat) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.20/06/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.