Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2910 E. 2023/1078 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2910 – 2023/1078
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2910
KARAR NO : 2023/1078

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : 2- …
DAVA :Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.12.2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/08/2010 tarihinde … … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı seyir halindeyken müvekkili … … sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklete çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalı … … idaresindeki aracın davalı sigorta şirketinde … poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, kaza sonrası müvekkilinde yaralanmalar meydana geldiğini, hayati fonksiyonlarını etkilecek nitelikte yaralanmalar oluştuğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 29/08/2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 5.000,00TL maddi tazminat taleplerini 70.000,00TL’ye yükselttiklerini beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan motosikletin müvekkili şirket tarafından sigortalandığını, sigorta teminat limitinin kişi başı 175.000,00TL olduğunu, öncelikle kusur tespiti ve Adli Tıp Kurumundan maluliyet tespitinin yapılması gerektiğini, sigortalının kusuru olması halinde de sorumluluklarının teminat limiti ile sınırlı olduğunu ve davanın reddi gerektiğini talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 27.164,33-TL maddi zararın yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Davalı sigorta için faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olan 29/09/2016, davalı … … için faiz başlangıç tarihinin kaza tarihi olan 31/08/2010 olarak belirlenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, 1.000,00-TL manevi zararın kaza tarihi olan 31/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; yerel mahkemece kusur oranının tespiti için tanzim edilen 15.05.2019 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesis edildiğini, işbu raporda kusur oranının tespitinin hatalı şekilde yapıldığını, 26.08.2019 tarihli bilirkişi raporunun esas alınarak hüküm tesis edildiğini, işbu raporda tazminat tutarının fahiş derecede düşük hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeni ile açılan maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından kusur ve hesap raporlarının hatalı olduğu, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Kusura yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
İşbu dosyada alınan 28.05.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda bisiklet sürücüsü … …’ın %75 oranında, … …’ın ise %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, yine bu dosyada alınan 15.05.2019 tarihli ATK raporunda davalı sürücü …’in %25 oranında, davacı sürücünün %75 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, dosyanın arasında bulunan Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan trafik bilirkişi raporunda da davalı sürücünün %75 oranında, davacı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, raporlar arasında çelişki olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin kusur oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Hesap raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
HMK’nın 357. maddesinde “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz.” hükmü düzenlenmiştir. Davacı vekiline 26.08.2019 tarihli aktüerya raporu, 01.09.2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş, ancak davacı tarafça bilirkişi raporuna karşı yargılama aşamasında süresi içinde ilk derece mahkemesine herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.
Bilirkişi raporuna itiraz etmeyen taraf yönünden raporun kesinleşeceğine yönelik Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 05/06/2017 gün ve 2016/801 E.-2017/9091 K. Sayılı kararında özetle; “…Davanın taraflarınca itiraz edilmeyen uzman bilirkişi raporu her iki taraf yönünden de kesinleşir ve kesinleşen rapor hakimi de bağlar. Taraflardan birinin rapora itiraz etmesi, diğer tarafın itiraz etmemesi halinde ise rapor itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir ve itiraz eden taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu ilkenin sonucu olarak, itiraz üzerine yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda verilen raporun önceki rapora göre itiraz eden taraf aleyhine olması halinde, kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak önceki raporda belirtilen kusur oranı, zarar miktarı vs. esas alınarak hükmedilecek miktar belirlenir….” denilmiştir. Aynı husus Yargıtay 17. HD’nin 2015/3253 E.-2017/9419 K; 2015/8676 E-2018/2775 K; 2013/11884 E-2015/835 K; 2015/8056 E-2017/2988 K sayılı içtihatlarında ve benzer içtihatlarda da benimsenmiştir.
Bu nedenle davacı vekili yönünden süresinde ilk derece mahkemesinde aktüerya bilirkişi raporuna itiraz edilmemekle kesinleşen rapora karşı artık istinaf aşamasında itiraz edilemeyeceğinden bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminata yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Somut olayda; 31.08.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı … … sevk ve idaresindeki aracın davacının kullandığı elektrikli bisiklete çarpması neticesinde davacının yaralandığı, davacının %12,1 oranında maluliyetinin olduğu, dizinde hareket kısıtlılığının olduğu, 9 aylık iyileşme süresinin bulunduğu, alınan kusur raporuna göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davalı sürücünün pazarlamacı olduğu, davacının tercümanlık yaptığı ve 28 yaşında olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacının maluliyeti, yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın düşük olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, manevi tazminatın artırılarak kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının düzelterek yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.12.2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
-27.164,33-TL maddi zararın yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta için faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olan 29/09/2016, davalı … … için faiz başlangıç tarihinin kaza tarihi olan 31/08/2010 olarak belirlenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine,
– 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 31/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 1.855,60 TL harçtan peşin alınan 34,16 TL ile ıslah ile alınan 222,01 TL olmak üzere toplam 256,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.599,43 TL harcın davalılardan müştereken veya müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 341,55 TL harcın davalı … …’dan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 34,16 TL peşin harç, 222,01 TL ıslah harcı, 48,10 TL tedbir talebi harcı ve 253,80 TL keşif harcı olmak üzere toplam 587,27TL harcın davalılardan müştereken veya müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili tarafından yapılan toplam 3.283,80 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 1.408,28 TL’nin davalılardan müştereken veya müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Kabul edilen maddi tazminat yönünden; Davacı bir vekil ile temsil edildiğinden davacı vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.259,71 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken veya müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Reddedilen maddi tazminat yönünden; Davalı sigorta şirketi bir vekil ile temsil edildiğinden … Sigorta Şti vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.061,92TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta Şti’ne verilmesine,
9-Kabul edilen manevi tazminat yönünden; Davacı bir vekil ile temsil edildiğinden davacı vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.000,00TL nispi vekalet ücretinin davalı … …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
11-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-Davacı tarafından yapılan 105,80 TL istinafa dosya gönderme ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 65,37 TL’sinin davalılardan müştereken veya müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
14-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, davalı yönünden KESİN, davacı yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.13/06/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.