Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/289 E. 2022/250 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/288
KARAR NO : 2022/249

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2020/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – s
DAVALI : …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 07/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/11/2020 tarih, 2020/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.12.2015 tarihinde çift taraflı kaza meydana geldiğini, sürücü konumunda olan müvekkili …’ın kazada yaralandığını bu kaza nedeni ile 100 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın 5271 sayılı cbk’nın 253/19 maddesi delaleti ile ve feragat nedeni ile reddine karar verildiği anlaşıldı.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; davaya konu trafik kazası nedeniyle açılan soruşturma dosyasında düzenlenen uzlaştırma raporunun ve buna bağlı olarak verilen kovuşturmaya yer yok kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil etmekte olduğunu, bu sebeple CMK-253/19 hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığını, gerçekleşen kaza neticesinde ifadesi alınan müşteki ve şüphelilerin ifade tutanakları incelendiğinde usulsüzlüklerin açıkça görüleceğini, müşteki şüpheli …’ın vermiş olduğu ifadede herhangi bir durumdan şikayetçi olduğunu belirtmemiş olduğunu, …’ın okuma yazması olmadığından ifadesi eşinin huzurunda okunduğu davacın ve şikayetçi olduğu belirtilerek imzasının alınmış olduğunu, …’ın ise ifadesine kimseden davacı ve şikayetçi olmadığını açıkça belirtmiş olduğunu, öncelikle Kalecik CBS’de açılan 2015/… sayılı soruşturma dosyasında CMK-253 kapsamında uzlaştırma yoluna gidilmesi şartlarının gerçekleşmemiş olduğunu, bu nedenle söz konusu uzlaşmanın şartları oluşmadığı için öncelikle usulen geçersiz olduğunu, CMK-253 kapsamında uzlaşma şartlarının oluştuğunu kabul etmemekle beraber bir an şartların oluştuğu varsayımında dahi raporun 11.02.2016 tarihinde usule uygun olarak tanzim edilmemiş olduğunu, ayrıca uzlaşmada belirlenen edimin 2 taksitte 15.02.2016 ve 15.03.2016 tarihinde ödenmesi için bono düzenlenmiş olup, usul ve yasa gereğince KYOK kararı edimin yerine getirilmesinden sonra verilmesi gerekirken bu kanun maddesi de çiğnenerek edim yerine getirilmeden 04.03.2016 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olduğunu, üstüne üstlük kararda müştekilerin şikayetten vazgeçtikleri açıkça belirtilmiş ancak CMK-253 hükmünün uygulanmaya devam edilmiş olduğunu, 3.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davasına konu olan hakkın henüz doğmamış olduğunu, doğmamış haktan peşinen vazgeçilemeceği yolundaki evrensel hukuk ilkesinin ve adil yargılanma ilkesine göre yerel mahkemenin kararının hukuki dayanaktan yoksun ve yerinde olmayan bir karar olduğunu beyan ederek, kararın kaldırılması ile talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı … nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralanması sonucunda iş göremezlik kaybına uğradığından bahisle açılmış maddi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanını reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin CMK’nın 253/19. maddesi uyarınca uzlaşmanın sağlanmadığına yönelik yaptığı istinaf başvurusunun değerlendirilmisinde;
CMK’nın 253/19. maddesi uyarınca uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.
Davacı ile dava dışı sürücü … arasında uzlaşmanın gerçekleştiği ve Cumhuriyet Savcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacı …, dava dışı sürücü … ile Kalecik Cumhuriyet Savcılığı 2015/… sor. sayılı dosyasında yapılan uzlaşma kapsamında uzlaşmayı kabul ettiği, davacının kendisine yapılan 21.12.2015 günlü uzlaşma teklif formunu okuyup imzaladığı ve dava tarihi olan 18.09.2020 tarihinden önce Kalecik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı … tarafından yapılan uzlaştırma işleminde hazırlanan uzlaştırma tutanağını 11.02.2016 tarihinde imzalayarak, sürücü …’dan özür dilediği ve 3.000,00 TL karşlığında uzlaşma teklifini bu şekilde kabul ettiğini beyan etmek sureti ile uzlaşmayı kabul ettiği, davacıya 21.12.2015 tarihinde imzalatılan uzlaşma teklif formunda uzlaşmanın hukuki sonuçları kapsamında aydınlatıcı bilgi verildiği anlaşılmakla davacının olayın asıl faili konumunda bulunan sürücü … ile uzlaşmış olması sebebi ile sürücü …’dan rücu imkanı bulunan sigorta şirketi aleyhinde tazminat davası açamayacağı, davacının tazminat davası açma hakkından uzlaşmak sureti ile vazgeçmiş olduğu kanaatine varılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan sebeplerle, dosya içeriği, tarafların dayandığı ve davanın niteliği gereğince toplanan deliller, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçe ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkeme kararında HMK 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemelerde ve kamu düzenine yönelik olarak yapılan incelemelerde kararda usul ve esas yönünden yasaya herhangi bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla HMK 352/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin reddi ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 07.02.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …