Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2847 E. 2023/896 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2847 – 2023/896
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2847
KARAR NO : 2023/896

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2020/… Esas, 2021/… Karar

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 1- … Sigorta A.Ş. –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- … Sigorta A.Ş. –
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/09/2021 tarih ve 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.06.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç ile … plakalı araç sürücülerinin kaza yapması neticesinde muris …’ın vefat ettiğini, … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, … plakalı aracın diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için 50,00 TL, … için 50,00 TL maddi tazminatın davalılara başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği tazminatın dağılımına ilişkin taleplerini açıkladığı 03.02.2021 e-imza tarihli dilekçesinde özetle; davacı … için davalı … Sigorta’dan 50,00 TL maddi tazminat, davacı … için ise 25,00 TL tazminat, diğer davalı … Sigorta’dan ise davacı … için 25,00 TL maddi tazminat talep edildiğinin beyan edildiği görüldü.
ISLAH : Davacılar vekili 09.08.2021 e-imza tarihli dilekçesi ile dava değerini davacı … yönünden … Sigorta’ya karşı olmak üzere 101.272,40 TL’ye, diğer davacı … yönünden ise davalı … Sigorta’dan 6.547,89 TL, davalı … Sigorta’dan 9.821,83 TL olmak üzere davalılardan toplam 16.369,72 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava öncesi yapılan başvurusu ile gerekli belgelerin sunulmadığını, dava şartının yerine getirilmediğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini, … plakalı araç sürücüsü …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, taleplerin zamanaşımına uğradığını, SGK ödemelerinin tespit edilerek hesaplanacak tazminattan düşülmesi gerektiğini, netice olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı …’ın sigortalı araç sürücüsü olması ve 3.şahıs olmaması sebebiyle tazminat talep etme hakkı olmadığını, davacı …’ın kaza tarihinde 22 yaşında olması sebebiyle destek almaktan çıkacağı ve öğrenci belgesi vs. belge ibraz edilmediğinden destek tazminatı isteyemeyeceğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusur raporunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınması gerektiğini, SGK ödemelerinin tespit edilerek hesaplanacak tazminattan düşülmesi gerektiğini, temerrüdün oluşmaması sebebiyle ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini, netice olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kabulü ile, davacı … tarafından davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan maddi tazminat davasının kabulü ile; 101.272,40 TL destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın davalı … sigorta A.Ş.’den 20/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacı … … verilmesine, davacı … … tarafından davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, 6.547,89 TL destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’den 20/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacı … …a verilmesine, davacı … tarafından davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, 9.821,83 TL destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın davalı … sigorta AŞ’den 22/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacı … …a verilmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı … Sigorta A.Ş. vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında aldırılan kusur raporları arasındaki çelişkiler giderilmeksizin hesap raporu aldırılmış olmasının kabul edilebilir olmadığını, hesaplamada kullanılan asgari ücretin olması gerekenken yüksek belirlenip hesaplama yapıldığını ayrıca raporda kullanılan yönteminde hatalı olduğunu ve bu nedenle bilirkişi raporunun kabul edilebilir olmadığını, hesap raporunda müteveffanın aktif yaşam süresinin hatalı belirlendiğini ayrıca müteveffanın destek olduğu veya olabileceği anne ve babasına da pay ayrılması gerekirken bu hususta bir inceleme yapılmamış olması nedeniyle belirlenen pay oranlarının hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/1-3 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasından doğan maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin hükme esas alınan kusur oranı ve raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlenidirilmesinde;
Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre; 04.06.2020 günü saat 00.35 sıralarında 112 promil alkollü sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile … Caddesini takiben … Bulvar istikametinden gelip … Petrol (.. ..) istikametine seyrettiği sırada … sokak kavşağına geldiğinde kavşak sisteminde “kendisine hitap eden sarı fasılalı ışıkta” kavşağa yüksek hızda giriş yaptığı anda aracının ön kısımları ile, seyir yönüne göre sağ tarafından … Sokağı takiben … Caddesine kavşak sistemine “kendisine hitap eden kırmızı fasılalı ışığı dikkate almadan giriş yapan” ve … Bulvyar istikametine dönüş yapmakta olan … yönetimindeki … plakalı otomobilin sol yan kısımlarına çarpması neticesi her iki sürücü ile birlikte … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan … …, … plakalı otomobilin sağ ön koltuğunda yolcu … ve arka koltukta yolcu …’ın yaralanması, akabinde …’ın tedavi gördüğü sağlık kurumunda aynı gece saat 01.50 sıralarında ex olması ile ölümle sonuçlanan yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
Dosya İçinde Mevcut kaza tespit tutunağına göre; … plakalı otomobilin sürücüsü …’ın 2918 sayılı kanunun 57/la maddesini “kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” kuralını ihlal ettiği, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın ise aynı kanunun 52/la “Hızlarını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak” ve 48/5 “alkolün etkisi altında araç kullanmak” maddelerinde belirtilen hususları ihlal ettiğinden kusurlu oldukları belirtilmiştir.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben 30.06.2020 tarihinde tanzim edilen bilirkişi raporunda; …’ ın asli kusurlu olup, …’ın üst düzey tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 57/a maddesi “Kavşağa yaklaşan sürücüler, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar.” kuralı ile aynı kanunun 47/1c “Trafik İşaret ve Levhalarına Uymamak” madde hükümlerini ihlal ettiği, sürücü … sevk ve idare ettiği otomobili ile geldiği yön olan … Sokaktan … caddesi kavşağına girişte trafik sinyalizasyon ışıkların kendisine kırmızı fasıla yandığı, (ekli resimde mevcuttur) bu durumda sürücünün kavşağa giriş yapmadan Önce kavşaktaki geçiş önceliğine riayet ederek kendisine hitap eden ve “DUR YOL VER” trafik işaret levhası ile aynı anlamda olan “kırmızı fasıla ışık sistemine göre yavaşlayıp kavşakta durması” ve diğer doğrultudan gelen … plakalı otomobilin hızını ve mesafesini göz önüne alarak ilk geçiş hakkını bu araca vermesi, kavşağın güvenli hale geldiğine emin olduktan sonra hareket etmesi gerekirken sürücünün bu dikkat ve özeni göstermediği, … plakalı otomobilin hızını ve mesafesini göz önüne alıp güvenle geçmesini beklemeden dikkatsiz ve kontrolsüz şekilde kavşağa giriş yaparak bu aracın sağ ön yan kısımlarına kendi aracının sol yan arka kısımlarının çarpması sonucu kavşaktaki geçiş önceliğine riayet etmemesi nedeni ile meydana gelen kazada %60 oranında kusurlu olduğu, yine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/la maddesi “Sürücüler Araçların Hızını Kavşaklara Yaklaşırken Azaltmak Zorundadırlar” kuralını ihlal ettiği sevk ve idare ettiği otomobil ile hız sınırının 50 km/s olduğu meskun mahal içi aydınlatılmamış karayolunda fasılalı ışık sistemi bulunan kavşağı “aynı araçta yolcu konumda bulunan …” nin beyanına göre ” 70-80 km/s hız ile geçiş yapmak istediği, kavşağa yaklaşırken hızını kavşak sistemi giriş şartlarına uygun şekilde azaltıp güvenli şekilde kavşağa giriş yapması, fasıla konumda yanan ışıklar nedeni ile kavşağın diğer kollardan her an bir araç çıkabileceğini öngörerek müteyakkız bulunması gerekirken, mahal hız sınırlarının üzeninde girmesi kazayı kaçınılmaz kılmıştır. Seyrettiği yolda her ne kadar kavşak girişinde kendisine sarı fasıla ışık yanıyor ise de, sarı fasılanın kendisine hız kesmeksizin doğrudan kavşağı geç hakkı vermediği, dikkatli ve kontrollü geçiş yapması diğer kollardan gelen trafik akımına da dikkat etmesi gerektiği, ancak eldeki somut veriler ışığında yüksek miktar alkolün etkisi altında kavşağa güvenli duruş yapamayacak şekilde iddiaya göre en az 70-80 km/s hız ile kavşağa giriş yaptığı sırada kaza sonrası araçlarda meydana gelen ağır hasar ve yolculardaki zararın etkisi göz önüne alındığında bu kazada çarpan araç sürücüsü olarak %40 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle hükme esas alınan 15.03.2021 havale tarihli kusur raporu ve bu rapordaki kusur oranları yerinde görülmekle davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin hükme esas alınan hesap raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlenidirilmesinde;
İlk derece mahkemesi kararında TRH 2010 ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuştur.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90.maddesinde yer alan “…Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır…” hükmü ile aynı Kanunun 92/i maddesinde yer alan; “… Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler…” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarih ve 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanununun 90.maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92.maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bu durumda mağdurların zararının ve zararın kapsamının 2918 Sayılı Kanun ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiile dair hükümleri ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede Yargıtay tarafından verilen emsal kararlarda TRH 2010 mortalite tablosunun uygulanması ve progresif rant yönteminin kullanılması içtihad edilmiştir.( Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 24.02.2021 tarih ve 2019/3292 Esas, 2021/1848 Karar Sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarih ve 2020/2598 Esas, 2021/34 Karar Sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 22.12.2020 tarih ve 2019/5206 Esas, 2020/8874 Karar Sayılı kararı, )
Yargıtay kararları ile TRH 2010 mortalite tablosu ve ayrıca propresif rant yönteminin uygulanması içtihad edildiğinden, hesaplama yöntemine ilişkin istinaf başvurusu haklı görülmemiştir. Öte yandan, destek …’nin kaza tarihi itibariyle çalışmadığı dikkate alınmak suretiyle bu gelirinin net asgari ücret üzerinden hesaplandığı ve zararın bu miktar üzerinden belirlendiği, yine kaza tarihi itibariyle anne ve babasının kaza tarihi itibariyle sağ olmadığı UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneklerinden anlaşıldığı, bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu kişilere pay ayrılmadan tazminatın hesaplanması yerinde görülmekle, bu husustaki istinaf başvurusu da haksız bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın yazılı şekilde karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.365,20 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 1.841,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 5.523,9‬0 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-… Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade, harç iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekin bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 23.05.2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.