Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2796 E. 2021/2193 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2796
KARAR NO : 2021/2193

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2021
NUMARASI : ….
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 28/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/06/2021 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.08.2019 tarihinde plakası ve kimliği belirlenemeyen araç sürücüsünün seyiri sırasında yaya olan müvekkiline çarpması sonrasında müvekkilinin yaralandığını ve malul olduğunu, trafik tespit tutanağında araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin zararının tazmini için davalı kuruma başvuru yapıldığını, başvurularının davalı kuruma 31.01.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, 15 gün içinde ödeme yapılmadığı gibi cevap da vermediğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça verilen dava dilekçesinde, ……. Sigorta Birliği davalı olarak gösterildiğini, … Hesabının ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğunu öncelikle bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, dava dilekçesi eklerinde trafik kazası tespit tutanağı yer almadığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını beyan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; ilk derece mahkemesi olan Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin verdiği davanın reddi kararının doğru olduğunu, davanın usulden reddedilmiş olması yönündeki kararın yerinde olduğunu, ancak söz konusu arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsil edilmesi ve Hazineye irat kaydı şeklinde düzeltilmesinin hukuka uygun olacağını belirterek kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, başvuru usulüne uygun olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş, hükmü, davalı vekili arabuluculuk ücretinden davacının sorumlu tutulması gerektiğinden bahisle istinaf etmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 14.fıkrası; “Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması halinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması halinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” şeklinde belirtilmektedir.
Görüleceği üzere dava şartı olarak zorunlu arabuluculukta anlaşmaya varılmaması halinde taraflardan birinin arabuluculuk ücretini ödemesi hali yapılacak yargılama sonucunda dava sonunda haksız çıkacak tarafa yükletilmiştir.
2918 Sayılı yasanın 97 maddesi (Değişik madde: 14/04/2016-6704 S.K. 5. Mad.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklindedir.
Bu madde hükümüne göre davacının trafik kazası nedeni ile tazminat davası açmadan önce sigorta şirketine yazılı olarak başvuru zorunluluğu bulunmaktadır. Dosyanın incelenmesinde davacı tarafından usulüne uygun olarak başvuru yapılmadığından davanın reddine karar verildiği, davacının dava açmakta haksız olduğu, her iki tarafın ara buluculuk görüşmesine katıldığı, bu halde 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 14.fıkrası gereğince arabuluculuk ücretinden davacının sorumlu olduğu halde, davalının sorumlu tutulmasının hatalı olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 14.fıkrası gereğince arabuluculuk ücretinden davada haksız çıkan davacının sorumlu olduğu halde, davalının sorumlu tutulmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve… Esas, ….. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 59.30-TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Bürosu tarafından T.C. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
5-AAÜT gereğince hesaplanan 250,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
8-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
11-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.
28/12/2021

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … … İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.