Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2746 E. 2023/808 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2746
KARAR NO : 2023/808

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2021
NUMARASI : 2017/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : … – … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av…. –

DAVALI : 1- … -…
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2-
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 16/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.06.2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/07/2011 tarihinde müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu … kullanımda olan … plakalı araç tek taraflı kaza yapıldığını, kaza yapan araç davalılardan … Sigorta şirketince sigortalı olduğunu, ayrıca aracın diğer davalı …şirketince kaskolu olduğunu, yapılan kasko poliçesine göre davalı 100.000,00 TL’ye kadar manevi zararları karşılamakla yükümlü olduğunu, müvekkilinin her iki sigorta şirketine başvuru yaptığını ve davalılardan … Sigorta’nın müvekkiline 98.417,00 TL ödeme yapıldığını, diğer sigorta şirketinin taleplerini reddetiğini, müvekkilinin kaza sonrasında uzun süre çalışamadığını, kazanın ve yaralanmanın niteliği gereği tedavi sürecini tek başına geçirmesinin mümkün olmadığı bakıcı yardımından yaralandığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; 1.000,00 TL maddi tazminatının davalılardan … sigorta şirketi açısından sorumluluk sınırlarına göre ve kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı …den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihi 26/07/2011 tarihinde olup, poliçe genel şartları ve karayolları trafik kanunu gereğince sigorta sözleşmesinden doğan tazminat taleplerinin kaza tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, talebin zamanaşımına uğradığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde 14/01/2011-2012 tarihleri arasında sigortalı bulunduğunu, davacının talep etmiş olduğu manevi tazminat miktarının afaki ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketi tarafından davacının maluliyeti nedeni ile 29/08/2017 tarihinde 98.417,00 TL ödeme yapıldığını, davacının karşılanmamış zararının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin bakıcı giderleri ve tedavi giderleri bakımından sorumluluğunun bulunmadığını, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının maddi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin meydana gelen kaza nedeni ile maluliyete uğradığını, yapılan tüm tedavilere rağmen müvekkilinin sorununun giderilemediğini, mahkemece alınan maluliyet raporlarını ve maluliyetinin bulunmadığını kabul etmediklerini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasında meydana gelen maluliyetten kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davacının maddi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili her ne kadar müvekkilinin meydana gelen kaza nedeni ile maluliyete uğradığını, yapılan tüm tedavilere rağmen müvekkilinin sorununun giderilemediğini, mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de,
Eldeki dosyaya baktığımızda, mahkemesince ilk olarak ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 10.09.2018 tarihli maluliyet raporu incelendiğinde, raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği, rapora göre davacının rahatsızlığı ile kaza arasında illiyet bağının bulunmadığı, kaza nedeni ile maluliyetinin oluşmadığı ve 3 hafta iyileşme sürecinin bulunduğu belirtilmiştir.
İş bu rapora karşı davacı tarafından yapılan itiraz üzerine mahkemece dosya yeniden Adli tıp kuruluna gönderilmiş, ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 10.06.2019 günlü maluliyet raporu incelendiğinde raporun Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlendiği, rapora göre davacının kaza nedeniyle maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme sürecinin ise 3 hafta olduğu belirtilmiştir.
Söz konusu rapora karşı davacı vekilinin itirazı üzerine ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 23.12.2019 günlü raporda, 10.09.2018 tarih ve 10.06.2018 tarihli karar görüşlere eklenecek ve değiştirilecek bir husus olmadığının belirtildiği görülmüştür.
Son olarak mahkemece davacının maluliyetinin belirlenebilmesi amacı ile dosya ATK 2. Üst Kuruluna gönderilmiş, ATK 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen 08.10.2020 günlü maluliyet raporu incelendiğinde, raporun hem 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliğine göre hem de 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlendiği, her iki yönetmeliğe göre davacının sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği, davacının rahatsızlığı ile kaza arasında illiyet bağının bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Tüm bu hususlar ve dosyadaki maluliyet raporları incelendiğinde, raporların birbirleri ile uyumlu olduğu ve kazadan sonraki davacının tüm tedavi evrakları, hastane kayıtları, gelişen süreçte davacının yeni tarihli film ve grafileri incelenmek sureti ile kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği, davacı tarafından maluliyetin bulunduğuna dair herhangi bir tedavi evrakı, sağlık raporu sunulmadığı anlaşılmakla, davacının maluliyete yönelik soyut itiraz niteliğindeki istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.06.2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179.90 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.16.05.2023

… … … … Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır