Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2672 E. 2023/971 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2672 – 2023/971
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2672
KARAR NO : 2023/971

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 30/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.03.2019 günü sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı traktörüyle şerit ihlali yaparak davacının kullandığı … plakalı araca çarpması sonucunda davacının yaralandığı, tedavisinin devam ettiğini, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS kapsamında sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ama her hangi bir uzlaşmaya varamadıklarını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacının yaralanmasından dolayı geçici ve kalıcı maluliyetine ve tedavi giderlerine ilişkin olarak 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacının müvekkili şirkete belge ibraz etmeden davayı açtığını, geçici iş göremezlik zararına ilişkin taleplerinin tedavi giderlerin kapsamında olduğunu, tedavi giderlerinin ise trafik sigortası yeni genel şartları gereği teminat dışında olduğunu, SGK tarafından davacıya bağlanan gelirin tespiti gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağının tespiti ve maluliyet oranını tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, sigortalı tarafın kusurunun ve zararının tespiti gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faiziyle sorumlu olduğunu ve davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, Aktüerya siciline kayıtlı aktüer tarafından zararın tespiti gerektiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının maluliyeti bulunmadığından ve geçici iş göremezlik tazminatı poliçe limiti dışı olduğundan davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; davacının kaza sonucunda bacağında ve omzunda parçalı kırıklar oluşmasına rağmen Adli Tıp Kurumunun müvekkilinin mevcutlu olarak incelenmeden mahkemenin ara kararına göre yetkisiz daire tarafından hazırlanan kalıcı maluliyet raporuna dayanarak yerel mahkemenin hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, yerel mahkemenin geçici maluliyet açısından davayı kabul etmesi gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olup ilamın kaldırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava; cismani zarar sebebi ile açılan maddi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından maluliyet raporunun hatalı olduğu, geçici iş göremezlik yönünden de karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede;
HMK’nın 119/1-ğ maddesine göre, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde davacı, neye karar verilmesini istiyorsa onu açık bir şekilde yazar. Talep sonucunun açık olmaması durumunda, HMK’nın 31. maddesine göre mahkemece, davacıya talep sonucunun açıklattırılması gerekir. Yani HMK’nı 119/2. maddesine göre, dava dilekçesinde talep sonucunun açık olmaması halinde, hakimin davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vereceği ve bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, talep sonucunun ve davanın değerinin dava dilekçesinde açık olmadığı anlaşılmıştır. İstinaf aşamasında davacı vekilince talep açıklar dilekçe verilmiş ise de, hala talep edilen 10.000,00 TL’nin ne kadarının geçici, ne kadarının kalıcı, ne kadarının tedavi gideri için olduğu hususu hala belirsizdir.
Bu nedenlerle davacı vekiline öncelikle dava dilekçesi açık bir şekilde açıklattırılarak hangi sebeple, ne kadar maddi tazminat talep ettiği hususunda (ne kadar sürekli iş göremezlik; ne kadar geçici iş göremezlik, ne kadar tedavi gideri talep ettiği) talebinin açıklattırılması, bunun için 119/2. maddesine göre 1 haftalık kesin süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu hususlar kararı kaldırmayı gerektirmiştir.
Maluliyet raporuna yönelik yapılan incelemede:
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, maluliyetin varlığı ve oranının üniversite hastanelerinin adli tıp anabilim dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/6247 E – 2021/9135 K; 2021/5898 E – 2021/8467 K; 2021/4501 E – 2021/7401 K sayılı kararları)
Açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda, kaza tarihinin 22.03.2019 olup mahkemesince hükme esas alınan 28.05.2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen ilk maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 22.03.2019 tarihinde yürürlükte bulunmayan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, sonra itiraz üzerine 04.09.2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde davacının son film ve grafileri incelenmek sureti ile raporun hazırlandığı anlaşılmıştır. Bu yönüyle davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Geçici iş göremezlik tazminatı yönünden yapılan istinaf incelemesinde:
Anayasa Mahkemesi 17/07/2020 tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; Genel şartlar TTK’nın 1425, Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. (Aynı yönde Yargıtay. 17 Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 sayılı kararı)
Açıklanan sebeplerle eldeki davada; iptal edilen Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesindeki “Genel Şartlar” ibaresi gereğince teminat dışı bırakılan geçici iş göremezlik tazminatı yönünden, yukarıda yazılı Anayasa Mahkemesi kararı gereği davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğundadır.
Ancak mahkemece geçici iş göremezlik yönünden bilirkişi raporu alınmamıştır. Bu nedenle bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tedavi gideri talebi yönünden;
Davacı vekilinin bu talebi yönünden herhangi bir araştırma yapılmadığı gibi karar da verilmemiştir. Davacı vekili açıkladığı dilekçesinde halen tedavi gideri talep etmiştir.
Bilindiği üzere, belgeli tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olması sebebiyle sigorta şirketi, sürücü ya da işleten bu tür zararlardan sorumlu değilse de, belgesiz giderler ile diğer bakiye giderlerden diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğundan bu hususta araştırma yapılmaması ve karar verilmemesi yerinde olmamıştır.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince yukarıda belirtilen eksiklikler giderilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, bu nedenle HMK’ nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davacı vekilinin istinaf taleplerinin, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.11.2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksiklikler tamamlanarak davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.30/05/2023

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.