Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2653 E. 2023/1671 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2653 – 2023/1671
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2653
KARAR NO : 2023/1671

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2020
NUMARASI : 2019/… Esas, 2020/… Karar
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 03/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11.05.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı, sürücüsü ve maliki …’un sevk ve idaresinde … plakalı araç ile davacıya ait ve kaza tarihinde …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpıştığı, bu çarpışma sonucu davacı müvekkiline ait araçta yüksek maddi hasar meydana geldiğini, karşı taraf aracın kaza tarihi itibariyle … Sigorta A.Ş tarafından sigortalı olup, İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/… D. İş sayılı kapsamında davacı müvekkiline ait araçta hasar tespiti yapıldığını, araçtaki hasar miktarı ile aracın değerinin karşılaştırılması ile onarımının ekonomik olmadığı kanaatine varıldığını, … Plakalı araç sürücüsü kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, 11/05/2018 tarihli trafik kazası tespit tutanağının gerçekleri yansıtmadığını beyan ederek, davacı müvekkil … adına kayıtlı … plakalı aracın tamiri ekonomik olmadığından, müvekkilin uğramış olduğu (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla) şimdilik belirsiz alacak talebimizin kabulü ile 1.000,00 TL‘lik zararın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı müvekkile ödenmesine, müvekkilinin araç mahrumiyeti nedeniyle araç ikmali bedeli olarak şimdilik belirsiz alacak talebimizin kabulü ile 100,00 TL’nin kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava müvekkile ödenmesine, mahkeme araç tamirinin ekonomik olmadığı tespitinin aksi düşüncesinde ise de, müvekkil adına kayıtlı olan … plaka sayılı araçta oluşan değer kaybı ve tamir bedeli olarak şimdilik belirsiz alacak talebimizin kabulü ile 1.000,00TL’nin (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkilimize verilmesine, Müvekkil …’nda oluşan manevi zararın giderilmesi adına 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan Tahsili ile davacı müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … sigorta vekili cevap diekçesinde özetle: somut olayda (kabul anlamına gelmemek üzere) davacı taraf alacak miktarını İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/… D.İş. Sayılı dosyasında yer alan bilirkişi raporu ile belirlendiğini, bu durumda başvuran tarafın belirsiz alacak davası açmasında hukuki menfaati kalmadığını, işin esasına girilmeden hukuki menfaat yokluğundan davanın reddi gerektiğini, Davacı …’nın hasara uğradığı iddia edilen … plakalı aracın sürücüsü olduğundan bu kazadan dolayı maddi zararı bulunmadığını, taraf sıfatı bulunmayan davacı … için davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, davacı tarafa ait aracın rayiç değeri tespit edilirken dava konusu kazasından önceki kazalarının da bulunduğunun göz önüne alınması gerektiğini, aracın rayiç değerini hatalı olarak yüksek tespit edildiğini, araç rayiç değeri ödemesi yapılırken kaza tarihindeki rayiç değer baz alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı … davalılar … Sigorta A.Ş ve … aleyhine açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 5.428,99 TL hasar tazminatın davalı sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi olan 04.10.2018 tarihinden itibaren diğer davalı … açısından kaza tarihi olan 11.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi açısından poliçe limiti ile sınırlı olmak şartı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacı … davalı … aleyhine açtığı ikame araç bedeli davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 1.000,00 TL ikame araç bedelinin davalı …’dan kaza tarihi olan 11.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya verilmesine , davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacı … davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açtığı ikame araç bedeli talebinin reddine, davacı … davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 250,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 11.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya verilmesine , davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. Vekili; dava tarihinden önce uyuşmazlık konusunun davacı tarafça açıkça tespit edilebilecek durumda olduğundan belirsiz alacak davası açmakta hukuksal yaranın olmadığını, ıslah edilen kısım bakımından zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacı taraf aracına pert-total işlemi uygulanmasını istemiş olmasına rağmen hurda belgesini sunmadığını, davacı tarafından eksik evrak ile başvuru yapıldığını, sigorta kuruluşunca sigortalıya yahut vekiline ister tam rayiç değerin ister sigorta tazminatının ödenebilmesi için “çekme belgesinin” sigorta şirketine ibrazı zorunlu olduğunu, ancak çekme belgesinin hem taraflarına hem de dava dosyasına sunulmadığı, taraflarına iş bu davadan önce yapılmış herhangi bir yazılı başvuru bulunmadığından esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davanın usulden reddi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsü %100 kusurlu olsaydı karşı tarafın uğramış olduğu zararın 55.000,00 TL olacağını, bu tutardan sovtaj bedeli düşüldüğünde %100 kusura denk gelen kısımın 37.500,00 TL olduğunu, fakat sigortalı araç sürücüsünün %25 kusurlu olduğundan (ilk önce kusur dağılımı uygulanması gerektiğini) ilgili zararın %25 olan toplam 13.750,00 TL zarara sebebiyet verenlerden tahsil edilebilme hakkının bulunduğunu, aracın hurdasının tamamının zarar gören tarafta kalacağından hakkı olan 13.750,00 TL’den sovtaj bedeli olan 17.500,00 TL düşüldüğünde zarar görenin talep edebileceği bir zarar olmadığını, aracın sovtajının hali hazırda davacı tarafta bulunduğunu, bu nedenle sovtaj bedeli düşülmeden tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, verilen karar ile davacı tarafın açıkça sebepsiz zenginleştiğini, davacı tarafa ait aracın önceki kazasında da pert olduğunu, kazasız araçların emsal alınamayacağını, aracın kaza öncesi rayiç değerinin tespiti edilirken aracın daha önceden karışmış olduğu kazaların hesaba alınmadığını, raporun gerekçesiz tanzim edildiğini, denetime elverişli olmadığını, aracın mevcut kaza öncesi rayiç bedelinin tespit edilirken aracın hasarsız değil tam tersine hasarlı olarak ele alınması ve bedel tespitinin çekme belgeli araç üzerinden yapılması ve rayiç değerin hesabında esas alınan emsallerin rapora eklenmesinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasi nedeniyle araçta meydana gelen hasar, değer kaybı ve ikame araç bedeli ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin davacının belirsiz alacak davası açamayacağı yönündeki istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davalı vekili her ne kadar davacı tarafından davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de,
6100 sayılı Kanunun 107. maddesine göre, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmünü içermektedir. Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafca belirlenememesi gereklidir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacının kaza nedeni ile aracın tamiri ekonomik olmadığından uğranılan zararı, araç mahrumiyeti nedeniyle araç ikame bedelini, aracın tamirinin ekonomik olmadığının tespitinin aksi halinde araçta oluşan değer kaybını talep ettiği görülmekle davacının talep edebileceği zarar miktarlarının tam ve kesin olarak tespit edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle açmış olduğu belirsiz alacak davasında hukuki yararının var olduğu değerlendirilerek davalı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin ıslah edilen kısma yönelik zamanaşımı itirazına ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davacı HMK 107. maddesi gereği belirsiz alacak davası olarak trafik kazasına bağlı maddi tazminat talep etmiştir. Belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm miktar için kesilir. 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK 107/1. maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkündür. HMK 107/2. maddesi gereğince yapılacak bu artırım bir ıslah olmadığı gibi, bu artırım nedeniyle zamanaşımı da söz konusu değildir. Bu nedenle davalı vekilinin ıslah edilen kısma ilişkin zamanaşımı yönünden yapılan istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin eksik evrak ile başvuru yapıldığına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davanın açılmasından evvel davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa aracın rayiç değerinden sovtaj tutarı indirilerek ve kusur durumu da dikkate alınarak 6.300,00TL ödendiği anlaşıldığından, eksik evrak ile başvuru yapıldığına yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin hükme esas hesap raporuna yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Onarım masrafları, taşıtın riziko tarihindeki değerinin belli bir oranına ulaşır ya da taşıt onarım kabul etmezse taşıt tam hasara uğramış sayılır.
Yargıtayın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında araç tamir bedeli araç bedelinin yarısı aştığında aracın pert sayılması ve buna göre karar verilmesi gerekir.
Aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise tamir bedelinin, ekonomik değilse; aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa rayiç bedelinden sovtaj değerinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplanması, aracın olay tarihindeki 2. el piyasa rayiç değeri ile sovtaj değeri arasındaki farkın gerçek zararı oluşturduğu ortadadır.
Aracın rayiç değerinin araç özellikleri ve mevcut durumuna göre hesaplandığı anlaşıldığından yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
Hükme esas bilirkişi raporu dikkate alınarak; aracın rayiç bedelinin 55.000,00 TL olduğu, (davaya konu … plakalı aracın kazadan sonra ….12.2018 tarihinde dava dışı … isimli kişiye satışı yapıldığı ve dava dilekçesi ile araç bedelinden sovtaj bedelinin mahsubu ile davacının gerçek zararının tazmini talep edildiğinden, aracın sovtajının davacı tarafta kaldığı anlaşıldığından), bu tutardan 17.500,00 TL sovtaj bedeli düşüldüğünde, davacının gerçek zararının 37.500,00TL olduğu, davalının %25 kusur oranına göre sorumlu olduğu miktarın 9.375,00 TL olduğu ve bu miktardan davadan önce yapılan 6.300,00TL miktarındaki ödemenin düşülmesi sonucunda davacının talep edebileceği miktarın 3.075,00TL olduğu anlaşılmakla davalı sigorta şirketinin bu miktar ile sorumlu tutulması gerektiğinden davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu kısmen haklı bulunmuştur.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede:
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusu kısmen haklı görülmekle hasar tazminatı talebine yönelik davanın bu davalı yönünden kısmen kabulüne karar verilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmak üzere istinaf talebinin kabulüne karar verilerek HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-Davacı … davalılar … Sigorta A.Ş ve … aleyhine açtığı maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
-5.428,99 TL hasar tazminatın ( Davalı sigorta şirketinin 3.075,00TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalı sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi olan 04.10.2018 tarihinden itibaren diğer davalı … açısından kaza tarihi olan 11.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Davacı … davalı … aleyhine açtığı ikame araç bedeli davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
-1.000,00 TL ikame araç bedelinin davalı …’dan kaza tarihi olan 11.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya verilmesine , davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
4-Davacı … davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açtığı ikame araç bedeli talebinin REDDİNE,
5-Davacı … davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
-250,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 11.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
6-a-)Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 456,24 TL nispi harçtan dava açılırken yatırılan 44,40 TL peşin harcın ve yargılama sırasında yatırılan 176,75 TL ıslah harcının mahsubuyla bakiye 235,09 TL karar ilam harcının davalı …’tan alınarak Hazineye irat kaydına, davalı sigorta şirketi aleyhine kabul edilen kısım dikkate alındığında davalı sigorta şirketi yönünden eksik harç bulunmadığından bu davalıdan harç tahsiline yer olmadığına,
b-)İlk derece mahkemesince 08/10/2020 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsup edilmesine, fazla yatan kısmın iadesine,
7-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen maddi tazminat davası yönünden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin (Davalı sigorta şirketinin 3.075,00TL vekalet ücreti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … ödenmesine,
8-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre red edilen maddi tazminat davası yönünden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin (Davalı sigorta şirketi yönünden 3.075,00TL ile sınırlı olmak üzere) ücretinin davacı … alınarak davalılara ödenmesine,
9-Davalı sigorta şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre red edilen ikame araç bedeli yönünden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı … tahsili ile davalı … sigorta şirketine ödenmesine,
10-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen manevi tazminat davası yönünden hesaplanan 250,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan tahsili ile davacı … ödenmesine,
11-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre red edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 250,00 TL vekalet ücretinin davacı … tahsili ile davalı …’a ödenmesine,
12-Başvuru tarihi itibariyle Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davanın kabul oranına göre 535,92 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
13-Başvuru tarihi itibariyle Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davanın red oranına göre 784,08 TL’sinin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,

…-Davacının yaptığı tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretleri, Adli Tıp fatura gideri ve dosya posta masrafı olmak üzere toplam 22.617,15 TL yargılama gideri kabul oranına göre hesaplanan 1.062,56 TL (Davalı sigorta şirketinin 489,20TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) ile dava açılırken yatırılan 88,40TL peşin-başvurma harcı ve 176,75 TL olmak üzere toplam 1.328,11TL yargılama giderinin (Davalı sigorta şirketinin toplam 754,35TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
15-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansın yatıran tarafa iadesine,
16-Karar kesinleştiğinde İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/… soruşturma sayılı dosya aslının ve İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… Değ. İş sayılı dosya aslının iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
17-Davalı … Sigorta A.Ş tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
18-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
19-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan istinafa dosya gönderme, tebligat ücreti olmak üzere toplam 79,65 TL ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
20-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
21-Talep halinde inceleme konusu kararın icrasının geri bırakılması için İİK’nın 36/1 maddesi gereğince, varsa, İstinaf eden tarafça yatırılan nakit teminatların veya sunulan banka teminat mektuplarının dosya kapsamı ve kararın niteliğine göre İİK’nın 36/5. fıkrası gereğince yatıran/sunan tarafa İADESİNE,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy çokluğu ile karar verildi. 03/10/2023

Başkan- Üye- Üye- Katip-
(Mualif Üye)

(MUHALEFET ŞERHİ)

Her ne kadar Sayın Çoğunluk tarafından; aracın belirlenen rayiç bedelinden, belirlenen sovtaj bedelinin düşülmesi sonucunda davacının gerçek zararının belirlenebileceği ve gerçek zararın 37.500,00TL olduğu, belirlenen bu zarar miktarından davalının kusuru oranına göre sorumlu olduğu miktarın 9.375,00 TL olduğu ve bu miktardan davadan önce yapılan ödemenin düşülmesi sonucunda davacının talep edebileceği miktarın 3.075,00TL olduğu kabul edilerek değerlendirme yapılmış ise de; davacının gerçek zararının belirlenmesinde piyasa rayiç değerinden öncelikle kusuru oranında indirim yapılarak gerçek zararının bulunması gerektiği, bulunan bu gerçek zarardan ise sovtaj bedelinin indirilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan, hükme esas bilirkişi raporu dikkate alınarak; aracın rayiç bedelinin 55.000,00 TL olduğu, davacının %75 oranında kusurlu olması nedeniyle davacının zararının 13.750,00TL olduğu, aracın sovtajının davacı tarafta kaldığı anlaşıldığından bu tutardan 17.500,00 TL sovtaj bedeli düşüldüğünde, davalı şirketten tahsil edilebilecek zararın kalmadığı gerekçesiyle davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmemekteyim.


Muhalif Üye 125556
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.