Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2614 E. 2023/2257 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2614 – 2023/2257
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2614
KARAR NO : 2023/2257

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2021
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR : 1- … … –
2- … … –
3- … … –
4- … … –
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : 2- … … –
3- …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 28/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/11/2023

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/06/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/03/2015 tarihinde sürücü … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç kaza yapması sonucu yaya olan müvekkillerinin eş ve babası … …’e çarpması sonuu vefat ettiğini, … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek, müvekkili için 1.000,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 101.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP: Davalı … Sigorta A.ş vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 09/02/2015-2016 tarihleri arasında … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, raporların ATK’dan alınması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacı tarafından müracaat üzerine 56.589,57 TL ödeme yapıldığını, sorumluluklarının sona erdiğini, hesaplama yapılması durumunda ödeme tarihindeki verilerin kullanılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Uluslararası Taşımacılık San. Ve Tic. Ltd. Şti yetkilisinin cevap dilekçesinde özetle; Araç Sürücüsünün kusuru bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … … cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, maddi tazminat yönünden davacı … … tarafından açılan dava yönünden davanın reddine, davacı … … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 184,00 TL maddi tazminatın, davacı … … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 3.541,15 TL maddi tazminatın, davacı … … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 3.242,43 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Yönünden kaza tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi Tazminat yönünden, davacı … … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili; Mahkemenin davayı tümden kabul etmesi gerekirken bir kısmını ret etmiş olmasının yasa ve usule aykırı olduğunu, müvekkilleri murisinin kazada kusursuz olduğunu, bu nedenle kusur izafe edilip ona göre tazminat hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, murisin oto tamirci ustası olduğunu, TÜİK in internet sitesinden alınma kazanç bilgisi dosyada olduğu gibi buna uygun hesaplanan bilirkişi raporuna göre değil de asgari ücrete göre yapılan hesaba göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, yine davadan önce sigorta şirketinden ödenen paranın raporda fazla hesaplanmış olduğu gibi, destek pay oranları hesaplamalarında da eksik ve az olduğunu, çocuklardan birinin Çukurova üniversitesinde tıp fakültesinde okumakta olduğunu, diğer iki çocuğun birinin sınavla öğrenci alan … lisesinde okuduğunu, diğer çocuğun da sınavla öğrenci alan … lisesinden mezun olup üniversite sınavına girmiş ve sonuç beklediğini, bu hususların dikkate alınmaması ve eksik hesap yapılmasının hatalı olduğunu, bu çocukların da üniversite okuyacak yüksek lisans yapacağını, kararın müvekkilleri aleyhine olan red edilen kısımlarının kaldırılarak yeniden yargılama ile davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Karara karşı davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi Ve Tic.aret Ltd, Şti vekili; 22.03.2015 tarihinde vuku bulan olay nedeniyle taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı müvekkili … …’in Silopi 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. … sayılı kararla müvekkili davalının beraatine karar verildiğini, öncelikle bu yargılama nedeniyle alınan bilirkişi raporlarının mahkemece davalılara tebliğe çıkartılmadığını, Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Daire Başkanlığından alınan rapora göre, müteveffa yaya … …’ün ise %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiğini, somut gerçeği net şekilde ortaya koyan bu rapora rağmen mahkemenin yeniden kusur bilirkişisiden rapor almasının hukuka aykırı olduğunu, 30.10.2019 tarihli rapor incelendiğinde ise zorlamayla müvekkil davalılardan … …’e kusur yükletildiğinin anlaşıldığını, evvela haksız ve hukuka aykırı davanın reddi gerektiğini, aksi durumda dosyada birbiriyle tutarsız iki kusur bilirkişisi raporu olduğundan mahkemece bu çelişkinin giderilmesi için yeniden rapor alınması gerektiğini, bunun dışında davayı kabul etmemekle birlikte belirlenen tazminatın zenginleşmeye sebebiyet verecek nitelikte olduğunu, bir an için davalılardan … …’in kusurlu olduğu düşünülse dahi kusuru oranında manevi tazminatın belirlenmesi gerektiğini, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin hesap bilirkişisi tarafından nazara alınmadan hesaplama yapıldığını, ekte sundukları Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinden anlaşıldığı üzere müvekkili şirketin birkaç devir işlemi gördükten sonra yeni yetkili olan müvekkili Lezgin Yağız’a devredildiğini, davalı şirketin olayla ilgisi bulunmadığını, yeni yetkilileri ve durumu hakkında mahkeme araştırma yapmadan yargılamaya son verdiğini, oysa izah ettikleri üzere kaza olayından sonra şirketin müvekkilli davalıya devredildiğini, ilgisi olmadığı halde müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesinin bu nedenlerle hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/3, 55 ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasına ilişkin maddi-manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacılar vekili ile davalılar … … ve … Uluslararası Taşımacılık San ve Tic LTD. Şti vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
Davalılar … … ve … Uluslararası Taşımacılık San ve Tic Ltd. Şti vekilinin şirket yönünden husumete yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 nci maddesinde “bir aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa; motorlu aracın işleteni bu zarardan sorumlu olur” hükmünü içermektedir.
Davalı sürücü … … idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … Uluslararası Taşımacılık San ve Tic Ltd. Şti adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla, davalı şirketin ayrı tüzel kişiliğinin varlığı nedeniyle, şirket yetkilisinin değişmesi halinde dahi işleten olarak sorumluluğunun devam edeceği bu nedenle işleten konumunda bulunan davalı şirketin, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davacılar vekili ile davalılar … … ve … Uluslararası Taşımacılık San ve Tic Ltd. Şti vekilinin kusur durumuna yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, gerek ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı gerekse delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkumiyet kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olup taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıyacaktır. Yani sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ile o eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararının bu yönleriyle bağlıdır.
Silopi 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı yargılama sonucunda sanık … … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan açılan davada, sanık sürücü … …’in idaresindeki minibüs ile seyrettiği yolun aydınlatması bulunmayan olay yeri kesiminde yoldaki görünürlüğünü olumsuz etkileyen üzerindeki koyu renk giysiler ile karşıya geçmek için sol taraftan kontrolsüzce yola giren yaya … …’e minibüsün sol ön kesimlerinden çarpması şeklinde neticelenen bu oluş şartlarındaki olayda olayı önleme imkanını bulunmadığının anlaşılmasıyla kusursuz olduğundan beraatine karar verildiği, hükmün 10.10.2018 tarihinde istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği görülmüştür.
Borçlar Kanunu’nun anılan hükmü uyarınca ceza mahkemesinin belirlediği kusur oranı ve kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de; ceza davasında tespit edilen maddi olgu hukuk hakimini bağlayacaktır.
Ceza Mahkemesi’nce sanığın olayı önleme imkanını bulunmadığının anlaşılmasıyla kusursuz olduğu belirtilmiş ise de ceza davasında tespit olunan ve kusur durumuna etki eden bir maddi olgu bulunmamaktadır.
Ceza dosyasında alınan bir kısım raporlarda müteveffa yaya … …’ün asli, … plakalı araç sürücüsü … …’in tali kusurlu olduğunun, bir kısım raporlarda ise müteveffa yaya … …’ün asli kusurlu olduğu … plakalı araç sürücüsü … …’in kusursuz olduğunun belirtildiği görülmüştür. Yerel Mahkemece Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 16.04.2018 tarihli kusur raporunda … plakalı araç sürücüsü … …’in kusursuz, müteveffa yaya … …’ün %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, davacılar vekilinin rapora itiraz etmesi üzerine Karayolları Fen Heyeti’nde görevli bilirkişi kurulundan alınan 30.10.2019 tarihli raporda müteveffa yaya … …’ün %80 oranında, … plakalı araç sürücüsü … …’in ise %20 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Olay tarihinde gece vaktinde aydınlatmanın bulunmadığı olay yerinde; Silopi istikametinden Habur Gümrük Kapısı istikametine doğru seyretmekte olan davalı sürücü … … idaresindeki … plakalı minibüsün aracın seyrine göre taşıt yolunun solundan sağına doğru geçmeye çalışan müteveffa yaya … …’e çarpması sonucu meydana gelen kazada; müteveffa yaya … …’ün geçiş yaptığı kesimde taşıt yoluna girmeden önce yaklaşmakta olan taşıtların uzaklık ve hızlarını yeterince kontrol etmeksizin karanlık olay yerinde yaklaşan araç sürücüleri tarafından güçlükle fark edilebileceğini gözetmeksizin tedbirsizce üzerine doğru gelmekte olan araca rağmen önlem almaksızın yaya geçidi bulunmayan olay yerinde ilk geçiş hakkını araca vermeyerek ve aracın geçmesini beklemeden dikkatsiz ve tedbirsizce karşıya geçtiği olayda %80 oranında asli kusurlu, … plakalı araç sürücüsü … …’in, Habur Sınır Kapısı nedeniyle yolun kenarında duran tırlar ve tır sürücülerinin varlığını dikkate alarak daha dikkatli ve tedbirli davranması gerektiği halde, aracının hızını, yük ve teknik özelliğine, yol, görüş ve trafik durumunun gereklerine göre ayarlamayarak hızlı seyrettiği, ön ilerisine ve yakın çevresine azami dikkati vermeyerek, soldan sağa doğru geçmekte olan yayayı hiç fark etmediği olayda dikkatsiz ve tedbirsizce davrandığından tali ve %20 oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla hükme esas alınan kusur durumunun olayın oluşuna uygun olduğu, hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunun, ceza dosyasında alınan kusur raporları ile yerel Mahkemece Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporu arasındaki çelişkiyi giderici nitelikte olduğu kanaatine varılmakla taraf vekillerinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davacılar vekilinin hesap raporuna yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde, kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir.
Dairemizce davacılar … ve …’in … lisesi öğrencisi/mezunu olduklarına dair okunaklı belgelerin sunulması yönünde davacı vekiline verilen kesin sürede davacı vekili tarafından sunulan belgelere göre davacı çocukların her üçünün de üniversite öğrencisi oldukları anlaşılmaktadır.

Davacılar … ve …’in sunulan belgelere göre yükseköğrenim gördükleri değerlendirilerek, 25 yaş sonuna kadar tazminat hesabı yapılması hususlarında, önceki raporlarda ödeme tarihi itibariyle veriler dikkate alınarak değerlendirme yapıldığı halde, hükme esas alınan raporun incelenmesinde ödeme tarihi itibariyle veriler dikkate alınarak değerlendirme yapılmadığı görülmekle denetime elverişliliği sağlamak amacıyla ödeme tarihi olan 2016 yılı itibariyle yapılan ödemenin zararı karşılayıp karşılamadığının da irdelemesi gerektiğinden bu yönde ve kazadan önce oto tamircisi olarak görev yaptığı anlaşılan müteveffanın gelirinin asgari ücretin üzerinde olduğunun kabulü ile TÜİK verilerine göre belirlenen gelir durumu esas alınarak Dairemizce hesap raporu alınmasına karar verilmiştir.
Dairemizce hesap bilirkişisinden alınan 29.10.2023 tarihli hesap bilirkişi raporunda; müteveffanın dava dışı anneye de pay ayrılarak, TRH 2010 yaşam tablosu ve prog rant tekniği uygulanmak suretiyle. hesap rapor tarihi olan 2023 yılı ücret verileri doğrultusunda hesaplama yapıldığı, hesaplamada davacı çocukların yükseköğrenim görmeleri nedeniyle destek sonu olarak 25 yaş kabul edildikleri, denetime elverişliliği sağlamak amacıyla ödeme tarihi olan 2016 yılı itibariyle yapılan ödemenin zararı karşılayıp karşılamadığının da irdelendiği görülmektedir.
Davalı sigorta şirketi tarafından, davanın açılmasından evvel 2016 yılında, davacı … için 47.178,52 TL, davacı … için 2.363,85 TL, davacı … için 2.662,63TL, davacı … için 4.384,57 TL olmak üzere toplam 56.589,57 TL ödemenin davacı tarafa yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere destek tazminatı veya kalıcı maluliyetten kaynaklı gerçek zararın tespiti bakımından dava tarihinden önce yapılan bir ödeme bulunması halinde öncelikli olarak bilirkişi tarafından ödeme tarihi dikkate alınmak sureti ile davacıların gerçek zararının yapılan ödeme ile karşılanıp karşılanmadığı belirlenmelidir.
Yapılan hesaplama neticesinde ise davacılar tarafından ödeme karşılığında verilen bir ibraname bulunmaması durumunda yapılan ödeme, davacının tüm zararını bütünü ile karşılamadı ise davacıların gerçek zararının tümü ile karşılamadığı kabul edilir. Davacılar tarafından verilen bir ibraname bulunması halinde ise ödeme ile zarar arasında fahiş fark bulunup bulunmadığı hususu değerlendirilir, ödeme ile zarar arasında fahiş fark bulunması halinde davacının tüm zararının karşılanmadığı kabul edilir.
Dairemizce alınan 29.10.2023 tarihli hesap raporunda sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihi itibariyle davacılara yapılan ödemenin zararı karşılamadığı tespit edilmiştir.
Hesap raporunda davadan önce davacılara yapılan ödeminin zararı karşılamadığının tespit edilmesinin ardından, davacı eş … için 387.948,92 TL, davacı çocuk … için 17.136,19 TL, davacı çocuk … için 41.460,37 TL, davacı çocuk … için 49.848,01 TL destek zararının oluştuğu tespit edilmiş olmakla, garame hesaplaması neticesinde(dava dışı anne de garameye dahil edilerek) davacı eş … için 197.570,27 TL, davacı çocuk … için 8.726,93 TL, davacı çocuk … için 21.114,47 TL, davacı çocuk … için 25.386,03 TL tazminatın hesaplandığı, bulunan bu miktarlardan da davacıların her birine davadan önce yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin düşülmesi sonucunda davalı sigorta şirketinin eldeki dava nedeniyle sorumlu olduğu miktarın davacı eş … için 119.750,27 TL, davacı çocuk … için 4.827,81 TL, davacı çocuk … için 16.722,52 TL, davacı çocuk … için 18.153,77 TL olduğu tespit edilmiştir.
Hesap raporu ile davacıların davacı eş … için 387.948,92 TL, davacı çocuk … için 17.136,19 TL, davacı çocuk … için 41.460,37 TL, davacı çocuk … için 49.848,01 TL destek zararının oluştuğu, garame hesaplaması yapılmaksızın davacıların her birine davadan önce yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin düşülmesi sonucunda davalılar işleten ve sürücünün eldeki dava nedeniyle sorumlu olduğu miktarın davacı eş … için 310.128,92 TL, davacı çocuk … için 13.237,07 TL, davacı çocuk … için 37.068,42 TL, davacı çocuk … için 42.615,75 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacılar tarafından ödeme karşılığında verilen bir ibranamenin bulunmadığı anlaşılmakla sigorta şirketi yönünden garameten hesaplama yapılmak, diğer davalılar yönünden ise garameten hesaplama yapılmaksızın ve davadan önce yapılan ödemenin güncellenmek suretiyle davacıların zararından mahsup edilmesi sonucunda bulunan tazminat miktarları yerinde görülmüştür. Bu itibarla davacılar vekilinin hesap raporuna karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalılar … … ve … Uluslararası Taşımacılık San ve Tic Ltd. Şti vekilinin 29.10.2023 tarihli hesap raporuna karşı itirazlarını belirtir dilekçesinde raporun maddi gerçeklikten ve bilimsellikten uzak olduğu belirtilmiş ise de raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından davalılar vekilinin itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin 29.10.2023 tarihli hesap raporuna karşı itirazlarını belirtir dilekçesinde müvekkili şirketin davadan önce yapmış olduğu ödeme nedeniyle bakiye tazminat borcunun kalmadığı, ödeme tarihinde davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan belgelerin kendilerine sunulmadığı, 2023 yılı temmuz verilerinin tazminat hesabına esas alınmaması gerektiği, müteveffanın gelirinin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiği, 1.8 teknik faiz uygulanması gerektiği belirtilmiş ise de; davadan önce yapılan ödeme tarihi olan 2016 yılı verilerine göre davacıların zararının tam olarak karşılanmadığı, davacılar vekilinin hükme esas alınan hesap raporuna karşı itirazları ve istinaf talebi bulunduğundan 2023 yılı verilerinin esas alınmasının yerinde olduğu, müteveffanın gelirinin tanık beyanları ve TÜİK verileri ışığında asgari ücretten fazla olduğu, raporun Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararları ile uyumlu şekilde TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi kullanılmak sureti ile hazırlandığı anlaşıldığından davalı vekilinin itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar Dairemizce alınan hesap bilirkişi raporundan sonra davacılar vekili tarafından sunulan 21.11.2023 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı harç ikmali yapmak ve dilekçelerini sunmak üzere taraflarına süre verilmesi talep edilmiş ise de, HMK 357. Maddesinde Bölge Adliye Mahkemesinde hangi işlemlerin yapılamayacağı hususu düzenlenmiştir. Buna göre, Bölge Adliye Mahkemelerinde davanın ıslahı istenemez. Anılan emredici nitelikteki yasal hüküm karşısında dairemizde tahkikat işlemi yapılmış ise de, alınan rapor kapsamında davacının davasını yasal olarak ıslah etme imkanı bulunmamaktadır.
Davacılar vekili tarafından ilk derece mahkemesi’nde 26.04.2021 tarihli talep arttırım dilekçesinin sunulduğu görülmektedir Bu nedenle davacılar vekilinin ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu talep arttırım dilekçesi gereğince HMK 26 maddesi dikkate alınarak taleple bağlılık kuralı uyarınca davacı …, … ve … yönünden davasının kabulü ile fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davacı … yönünden davasının işleten ve sürücü yönünden kabulü, sigorta şirketi yönünden kısmen kabulü ile davalılar işleten ve sürücü yönünden fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalılar … … ve … Uluslararası Taşımacılık San ve Tic Ltd. Şti vekilinin maddi tazminata ilişkin davadan önce yapılan ödemenin dikkate alınmadığına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Yukarıda açıklandığı üzere Dairemizce alınan 29.10.2023 tarihli hesap raporu ile davadan önce yapılan ödemenin zararı karşılamadığı anlaşıldığından davacıların bakiye tazminat talep hakları bulunduğu anlaşılmakla davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davacılar vekili ile davalılar … … ve … Uluslararası Taşımacılık San ve Tic Ltd. Şti vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
21.03.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı … …’ün eşi, davacılar …-… ve … …’ün babaları olan … …’ün(1973 d.lu) vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Olay tarihinde meydana gelen kazada davalı sürücü … …’in %20 oranında tali kusurlu olduğu, yaya olan müteveffanın %80 oranında kusurlu olduğu, kaza sonucunda davacıların eşi ve babaları olan … …’ün vefat ettiği, ceza dosyası, ceza mahkemesince ve mahkemesince alınan kusur raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmış olmakla davacıların eşi ve babalarını kaybetmekten dolayı duyduğu acı ve üzüntü duygusunun verdiği ızdırap, tarafların kusur durumu, kaza tarihi, müteveffanın ve geride kalan davacıların yaşı, paranın satın alma gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi tazminatın mahiyeti nazara alınarak mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yerinde ve yeterli takdir edildiği kanaatine varılmakla davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı, davacılar vekilinin istinaf başvurusu kısmen haklı görülmekle yeni alınan hesap raporu doğrultusunda maddi tazminat davasının kabulüne ve davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmek üzere yeniden hüküm kurulmak suretiyle HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalılar … … ve … Uluslararası Taşımacılık San ve Tic Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalılar … … ve … Uluslararası Taşımacılık San ve Tic Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE ,
2-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/06/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
3-Maddi tazminat yönünden
a-Davacı … … tarafından açılan davanın KABULÜ ile; 31.391,48 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Yönünden kaza tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
b-Davacı … … tarafından açılan davanın KABULÜ ile; 2.352,37 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Yönünden kaza tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
c-Davacı … … tarafından açılan davanın KABULÜ ile; 7.477,15 TL maddi tazminatın( davalı sigorta şirketinin 4.827,81TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Yönünden kaza tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarının davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Yönünden saklı tutulmasına,
d-Davacı … … tarafından açılan davanın KABULÜ ile; 8.568,43 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 17/03/2017 tarihinden itibaren davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Yönünden kaza tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
4-Manevi Tazminat yönünden
a-Davacı … … tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b-Davacı … … tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
c-Davacı … … tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
d-Davacı … … tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-a-)Alınması gereken maddi tazminat yönünden 3.401,12 TL karar harcından, ıslah ile alınan 215,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.186,12‬ TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 10/06/2021 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsubu ile bakiyesinin tahsilinin istenmesine,
6-Alınması gereken manevi tazminat yönünden 2.732,40 TL karar harcından, peşin alınan 344,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.387,43 TL harcın davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7-Maddi tazminat yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
8-Manevi tazminat yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
9-Manevi tazminat yönünden ilk derece mahkemesi kararında değişiklik yapılmadığından ve davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin ilk derece aşamasında vekille temsil edilmemiş olduğundan manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Davacılar tarafından yapılan 215,00 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
11-Davacılar tarafından yapılan 344,97 TL peşin harcın davalılar … … ve … Uluslar Arası Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
12-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, Ankara Adli Tıp ücreti, davetiye gideri ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.223,15 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,

13-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
14-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
15-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
16-Harçlar Kanunu gereğince davalılar … … ve … Uluslararası Taşımacılık San ve Tic Ltd. Şti’nden alınması gereken 3.208,35 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 836,79 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 2.371,56 TL harcın davalılar … … ve … Uluslararası Taşımacılık San ve Tic Ltd. Şti’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
17- Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri kendi üzerinde bırakılmasına,
18-Davacılar yönünden istinaf aşamasında adli yardım kararı verildiğinden adli yardım ile yapılan 1.587‬,00 TL bilirkişi ücreti ve tebligat ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.28/11/2023

Başkan- Üye- Üye- Katip-
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.