Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2609 E. 2023/721 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2609 – 2023/721
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2609
KARAR NO : 2023/721

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, …Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…

DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 04/05/2023

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.05.2021 tarih ve … Esas, …Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/06/2017 günü meydana gelen faili meçhul trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, bel kırığı nedeniyle efor, iş gücü kaybı ve kalıcı sakatlığı maruz kaldığını, davalı … Hesabına 25.05.2017 tarihinde başvuru yapıldığını, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek sürekli iş göremezlikten kaynaklanan 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, meydana gelen kazada müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hatalı kusur raporunun hükme esas alındığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun olayın oluşunu aydınlatan mahiyette olmadığını, müvekkilinin beyanları ve dava konusu kazanın oluş şekli ile çelişkili olduğunu, rapora karşı yapmış oldukları itirazlarının mahkemece kabul edilmediğini, müvekkilinin gerçek beyanlarına itibar edilmeyip olay yerinde müvekkilinin yokluğunda kendisinin beyanına başvurulmadan düzenlenen kaza tespit tutanağına itibar edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle yeniden kusur raporu düzenlenmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, plakası belirlenemeyen bir aracın davacıya çarpması neticesinde meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili mahkemece hükme esas alınan kusur raporundaki kusur oranlarını kabul etmediklerini, rapora karşı yapmış oldukları itirazları doğrultusunda yeniden kusur raporu alınması gerektiğini ileri sürmüş ise de,
Dosya içerisinde mevcut, kazanın hemen akabinde düzenlenen kaza tespit tutanağı incelendiğinde, kazanın meydana gelmesinde dosyamız davacısının şerit izleme ve değiştirme kuralını ihlal etmesi nedeniyle asli ve tam kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Mahkemece yapılan keşif neticesinde alınan kusur raporu incelendiğinde, davacının şerit izleme ve değiştirme kuralı ile aracının hızını aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, hava, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurma kuralını ihlal etmesi nedeniyle %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Son olarak mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 25.03.2021 günlü kusur raporu incelendiğinde, davacının sevk ve idaresindeki otomobil ile dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı seyri sırasında geldiği yol bölümünde, sevk ve idare hatasıyla direksiyon hakimiyetini kaybettiği aracıyla, orta rejüj bordür taşlarına çarpıp, yol üzerine savrulan aracının ters dönüp devrilmesiyle meydana gelen olayda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Buna göre mahkemece aldırılan tüm kusur raporlarının ve kaza tespit tutanağının dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu, raporlar arasında çelişki bulunmadığı, davacının meydana gelen kazada şerit ihlali yapması nedeni ile asli ve tam kusurlu kabul edilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık olmadığı, davacının beyanında belirttiği şekilde olayın plakası alınamayan tırın kendisini sıkıştırması nedeniyle meydana geldiği yönündeki iddiasını kanıtlayamadığı, mahkemece kazanın meydana gelmesinde davacının asli ve tam kusurlu olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin kusura yönelik tüm istinaf sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.05.2021 tarih ve … Esas, …Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179.90 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.04.05.2023

Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır