Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2541 E. 2023/822 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2541 – 2023/822
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2541
KARAR NO : 2023/822

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2021
NUMARASI : 2016/… Esas, 2021/… Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2-
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat

KARAR TARİHİ : 16/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2021 tarih ve 2016/… Esas, 2021/… Karar
sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … 31/01/2014 tarihinde davalılardan … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı … plakalı dolmuşa bindiği, davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki araçtan inmek için adım attığında aracın hareket ettiğini ve müvekkilinin düşerek ağır yaralandığını, uzun süren tedavi süreci yaşadığını, bu nedenle sigorta şirketinin poliçe ile sınırlı kalmak şartı ile davalılardan 30.000,00TL manevi tazminatın alınarak müvekkiline kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte verilmesine karar verilmesini, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’ne müvekkilinin sigorta kapsamında zararın karşılanması için 29/04/2014 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, yine sigorta şirketi tarafından … numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, bu nedenlerle müvekkili için 10.000,00TL maddi tazminat ve 30.000,00TL manevi tazminat alacağının haksız fiil ve kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketinden sigorta poliçesi kapsamında kalan tazminat türleri ve miktarı kapsamında) davalılardan tahsili davacı müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait 20/06/2016 tarihinde Mersin Üniversitesi’nden alınan sağlık kurulu raporunun davaya konu kaza ile illiyet bağının tespit edilememesi ve bunun davacı tarafça ispat edilememesi nedeniyle müvekkil sigorta şirketine yapılan başvurunun reddedildiğini, davacı tarafın iş görmezlik ve tedavi giderleri tazminat talebinin sigorta poliçesi teminatı dışında bulunduğunu, davacı tarafın bu talebinin reddinin gerektiğini, dava konusu olayda … plakalı aracın kusurunun bulunmadığını, kusur oranı hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının efor kaybı tazminatı ve sürekli iş görmezlik tazminat talebinin reddine, 1.566,16TL geçici iş görmezlik; 1.566,16TL bakıcı giderinin tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı Sigorta şirketi için temerrüt tarihi olan 13/05/2014 tarihinden itibaren, diğer davalı … için kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 1.500,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminatın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; davacı müvekkilinin sürekli ve geçici iş göremezlik sürelerinin tespitine ilişkin olarak alınan 21.05.2019 tarihli Adli Tıp Raporunda davacı müvekkilinin gerçek tıbbi ve fiili durumunu yansıtmamakta olup tıbbi gerekçelerinin çok kısa ve yetersiz olduğunu, davacı müvekkil hakkında daha önce alınan hastane raporları ile açık çelişki taşımakta olup hüküm kurmaya elverişli olmadığını, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen raporda müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile iyileşmeyecek şekilde yaralandığını, kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek yüzünde sabit iz olacak şekilde yaralanmasına sebep olduğunun açıkça tespit edildiğini ve davalının cezalandırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin trafik kazası sebebiyle psikolojisinin bozulduğunu ve ilaç kullandığı rapor içeriğinde belirtilmesine rağmen psikolojik rahatsızlığı sebebiyle iş gücü kaybına uğrayıp uğramadığı konusunda herhangi bir oransal tespitte bulunulmadığını, bu hususun eksik inceleme teşkil ettiğini, davacı müvekkilinin yaralanmasının ağırlığı ve niteliği dikkate alındığında belirlenen 3 aylık geçici iş göremezlik süresinin çok kısa olduğunu, hükme esas raporda üç aylık olarak hesaplanan 2.610,27 TL bakıcı giderinin az olduğunu, müvekkilinin çok daha uzun süre bakıcı ihtiyacı hissettiğini, olayın ağırlığının da dikkate alındığında yerel mahkemece müvekkili lehine hükmedilen 1.500,00 TL manevi tazminatın çok düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle talep edilen maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından maluliyet raporunun hatalı ve gerekçesiz olup eksik değerlendirme yapıldığı, bakıcı giderinin eksik hükmedildiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Eldeki dosyaya baktığımızda dava açılmadan önce Mersin Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Özürlü Sağlık Kurulu raporunun aldırıldığı, mahkemece alınan ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 21.05.2019 günlü raporda davacının maluliyetinin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği, davacıda meydana gelen maluliyet oranının %0 olduğu, davacının bakıma muhtaç olup olmadığı hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
Yine hükme esas alınan raporun incelenmesinde hiç bir değerlendirme ve gerekçe içermediği, davacının 3 ay boyunca travma sonrası psikolojik bozukluk sebebiyle ilaç kullandığının belirtildiği belirtilmiş ancak iyileşip iyileşmediği belirtilmemiştir.

Olay tarihi 31.01.2014 olup raporun bu tarihte yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, ATK tarafından bu yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesi olasılığının bulunmadığının bildirilmesi durumunda ise bu yine bu dönemde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre hükümlerine uygun olarak hazırlanması gerekmektedir. Mahkemece hatalı yönetmeliğe dayanılarak hazırlanan rapora göre karar verilmesi hatalı olmakla davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
Kaldırma sebebine göre sair istinaf sebepleri incelenmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince yukarıda açıklanan sebeplerle dosyanın tümü ile Adli Tıp Kurumuna yeniden gönderilerek; çalışma gücü kaybı oranı konusunda, olay tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun hazırlanması, söz konusu yönetmelik hükümlerine göre rapor hazırlanması olanağının bulunmadığının bildirilmesi durumunda ise Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak rapor aldırılması; rapor düzenlenirken davacının psikolojik yönden de değerlendirilmesi, davacının iyileşme süresi ve davacının bakıma muhtaç olup olmadığı, varsa bakıcı ihtiyacı süresi hususunda da bilgi istenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, bu nedenle HMK’ nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken önemli delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2021 tarih ve 2016/… Esas, 2021/… Karar
sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksiklikler tamamlanarak davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.16/05/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.