Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/252 E. 2022/273 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/252 – 2022/273
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/252
KARAR NO : 2022/273

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2020
NUMARASI : 2018/…Esas, 2020/…Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. .

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : .

Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar
sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/01/2017 günü davacıya ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketine sigortalı olan … plakalı aracın çarpıştığı, çarpışma neticesinde davacıya ait araçta hasarın meydana geldiği, davacının beyanına göre araçta oluşan hasar nedeniyle 10.04.2017 tarihinde gerçekleşen satış işleminde aracının değerin altında bir bedele devretmek zorunda kalındığının belirtildiği, bu nedenle şimdilik 1.200,00 TL değer kaybına ilişkin tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazanın oluşumunda davacı tarafın kusurlu olduğu, davacı yanın kendi beyanları doğrultusunda dışarıdan hazırlattığı bilirkişi raporunun yok hükmünde olduğu, bu nedenle mahkemece bir bilirkişiye dosyanın tevdii edilmesi gerektiği, öncelikle açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; dosyada mevcut her üç bilirkişi raporunun da kazaya ilişkin görüntü kayıtlarının incelenmesi suretiyle verildiğinden her üç rapor arasındaki bu büyük çelişkinin giderilmesi gerektiğini, bu nedenle dosyaya sunulan ve kazaya ilişkin görüntü kayıtlarının da bulunduğu cd’nin izlenmek suretiyle İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsünden veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek 3 kişilik bilirkişi kurulundan tarafların olaydaki kusur durumları yönünden tüm dosya kapsamı ve önceki bilirkişi raporlarının da irdelendiği denetime elverişli, gerekçeli rapor aldırılmasını talep etmelerine rağmen yerel mahkeme tarafından bu taleplerinin kabul edilmediğini, dosyada birbirinden tamamen farklı raporların mevcut olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu açılmış olan değer kaybı ve hasar bedeline yönelik tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından dosyada çelişkili raporların bulunduğu, çelişkilerin giderilmediği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Kaza tespit tutanağında …’un kusursuz, …’un doğrultu değiştirme kuralına uymadığından asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekilince sunulan 10.02.2017 tarihli polis memurundan alınan uzman görüşü raporunda …’un şerit değiştirmeden önce gireceği şeritteki aracın geçişini beklemediğinden %100 oranında kusurlu olduğu, …’un kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Dosyada mahkemece alınan 08.11.2019 tarihli makine mühendisi bilirkişi raporunda …’un %100 kusurlu olduğu, davalının kusursuz olduğu; 20.02.2020 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının raporunda ise …’un %100 oranında kusurlu olduğu, mahkemece alınan raporların dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu gibi birbirleri ile uyumlu olduğu, raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği, dosyada mevcut görüntünün incelenmesinde de, davalıya sigortalı aracın kendi şeridinde giderken kazanın meydana geldiği, kazanın davacının asli kusuruyla meydana geldiği anlaşıldığından davacı vekilinin kusur oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.07/02/2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.