Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/2372
KARAR NO : 2023/655
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2020
NUMARASI : 2020/… Esas, 2020/… Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … – …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2020 tarih ve 2020/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından borçlu … İnşaat Mühendislik hakkında Mersin … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine borçlu-davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, icra takibine konu 13.10.2016 tarihli … sayılı hasar tutanağında davalı borçlunun … Mah. … Cd. adresinde döşeme çalışması yaparken idarenin 90’lık HDPE borusunu kırarak su kaybına neden olduğunun tespit edildiğini, borunun kırılması neticesinde suyun 60 dakika aktığı kayıt altına alındığını, 16.02.2016 tarihli … sayılı hasar tutanağında davalı borçlunun … Mah. adresinde kanalizasyon döşeme çalışması yaparken idarenin 160’lık şebeke borusunu kırarak su kaybına neden olduğunun tespit edildiğini, borunun kırılması neticesinde suyun 30 dakika aktığının kayıt altına alındığını, 08.02.2016 tarihli … sayılı hasar tutanağında davalı borçlunun … Mah. adresinde kanalizasyon döşeme çalışması yaparken idarenin 160’lık borusunu kırarak su kaybına neden olduğunu, borunun kırılması neticesinde suyun 40 dakika aktığının kayıt altına alındığını, 13.05.2016 tarihli … sayılı hasar tutanağında davalı borçlunun … Mah. … Sk. adresinde su şebeke döşeme çalışması yaparken idarenin 160’lık PVC borusunu kırarak su kaybına neden olduğunun tespit edildiğini, borunun kırılması neticesinde suyun 60 dakika aktığı kayıt altına alındığını, 17.05.2016 tarihli … sayılı hasar tutanağında davalı borçlunun … Mah. … Sk. adresinde su şebeke döşeme çalışması yaparken idarenin 63’lük PVC borusunu kırarak su kaybına neden olduğunun tespit edildiğini, borunun kırılması neticesinde suyun 30 dakika aktığı kayıt altına alındığını, 27.05.2016 tarihli … sayılı hasar tutanağında davalı borçlunun … Mah. … Cd. adresinde su şebeke döşeme çalışması yaparken idarenin 160’lık HDPE borusunu kırarak su kaybına neden olduğunun tespit edildiğini, borunun kırılması neticesinde suyun 20 dakika aktığı kayıt altına alındığını, 27.05.2016 tarihli … sayılı hasar tutanağında davalı borçlunun … Mah. … Cd. adresinde su şebeke döşeme çalışması yaparken idarenin 63’lük HDPE borusunu kırarak su kaybına neden olduğunun tespit edildiğinin, borunun kırılması neticesinde 30 dakika suyun aktığının kayıt altına alındığını ve 26.05.2016 tarihli … sayılı hasar tutanağında davalı borçlunun … Mah. adresinde su şebeke döşeme çalışması yaparken idarenin 140’lık PVC borusunu kırarak su kaybına neden olduğunun tespit edildiğini, borunun kırılması neticesinde suyun 60 dakika aktığının kayıt altına alındığını, izah edilen nedenlerle davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın tamamen haksız, kötü niyetli olduğu ve yalnızca takibi durdurma amaçlı olduğunun açıkça anlaşıldığını belirterek davalının haksız ve kötü niyetli olarak imzaya, borca, icra takibine ve ferilerine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, davalı itirazında haksız ve kötü niyetli olduğundan alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Mersin …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E sayılı dosya ile takip başlatılmış olup davalı aleyhine adledicek herhangi bir borç ve ferileri olmadığından itiraz edildiğini, davacının 13.10.2016 tarihli … nolu tutanak, 16.02.2016 tarihli … nolu tutanak, 08.02.2016 tarihli … hasar sayılı tutanak, 13.05.2016 tarihli … nolu hasar tutanağı, 17.05.2016 tarihli … sayılı hasar tutanağı, 27.05.2016 tarihli ve … sayılı hasar tutanağı, 26.05.2016 tarihli … sayılı hasar tutanağı ile tesbit edildiğine göre su borusu döşeme çalışması yaparken borulara hasar verildiği davalı tarafından kırıldığı ve ortaya çıkan hasarın davalı tarafından tahsilini talep etmektedir ki kabulünün mümkün olmadığını, iki yıllık sürenin dolduğunu, zaman aşımı yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek haksız açılan davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.06.2003 tarih ve 2003/4-422 Esas, 2003/439 Karar sayılı ilamında “…davacı bir kamu kurumu olduğundan bu tür kurumların uğradıkları zararın giderimi için yetkili makamın olur vermesi gerektiğinden ve somut olayda yukarıda açıklanan biçimde yetkili makamın oluru bulunmadığından da zaman aşımı dolmamıştır…” şeklinde bir karar mevcut olduğunu, bu YHGK kararı değerlendirildiğinde de zamanaşımı hususunun değerlendirilmesinde sadece zararın meydana geldiği, zararın öğrenildiği vs gibi tarihlerin esas alınmasının yeterli olmadığını, zararın giderimi için yetkili makam olur tarihinin de göz önünde bulundurulması gerektiği sonucuna varıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalının çalışma yaparken MESKİ’nin su borularına zarar vermesi sonucu tazminatın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline yöneliktir.
Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından davacı kamu kurumu olduğundan zamanaşımı kurumun olur vermesiyle başlayacağından zamanaşımının dolmadığı ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Mahkemece yapılan incelemede, davacı, davalının kendisinin hüküm ve tasarrufu altındaki su borularını kırarak kendisini zarara uğrattığını iddia ederek zararını tazmin etmek amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davacı itirazın kaldırılması için işbu davayı açtığı, davalı, davacıya ait su borularını haksız fiil sonucu kırarak davacıyı zarara uğrattığı, dolayısıyla dava konusu olaya haksız fiil hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalının süresi içerisinde cevap dilekçesiyle zaman aşımı defiinde bulunduğu, haksız fiillerde zaman aşımı süresinin zararın ve tazminat yükümlüsünü öğrendikten sonra iki yıl olduğu, davacı 13.10.2016 tarihli … nolu tutanağa ilişkin 07/11/2016 tarihinde, 16.02.2016 tarihli … nolu tutanağa ilişkin 07/04/2016 tarihinde, 08.02.2016 tarihli … nolu tutanağa ilişkin 29/03/2016 tarihinde, 13.05.2016 tarihli … nolu tutanağa ilişkin 17/05/2016 tarihinde, 17.05.2016 tarihli … nolu tutanağa ilişkin 18/05/2016 tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve … nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 27.05.2016 tarihli ve … nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, 26.05.2016 tarihli … nolu tutanağa ilişkin 08/06/2016 tarihinde, davalı aleyhine borç tahakkuk yaptığı, davacının tahakkuk tarihleri itibariyle zarardan ve tazminat sorumlusundan haberdar olduğu, zaman aşımı süresinin borç tahakkuk tarihi itibariyle işlemeye başladığı, davacı iki yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra 13/05/2019 tarihinde icra takibi başlattığı, herhangi bir suç oluşmadığından uzatılmış ceza zaman aşımı süresinin de uygulanamayacağı anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı …, kamu hizmeti gören bir kurum olsa da niteliği itibarı ile tüzel kişiliği bulunan bir tacir olup zaman aşımının başlangıcı davacı yönünden zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren iki yıldır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2018/3351 E – 2018/5697 K; 2017/1505 E – 2017/7315 K sayılı kararı) Davacı tarafından zarar ve fail 2016 yılında öğrenilmiş olmasına rağmen takip 2019 yılında yapılmıştır. Bu nedenle alacak zamanaşımına uğramış olup Mahkemece yapılan tespitler dosya kapsamına, usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere göre, davanın zaman aşımının dolması sebebiyle reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.25/04/2023
… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.