Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2360 E. 2023/529 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2360 – 2023/529
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2360
KARAR NO : 2023/529

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2021
NUMARASI : 2017/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : …

VEKİLİ : Av…

DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ…
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 11/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.06.2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle … plakalı aracın ZMM sigortası davalı tarafından düzenlendiğini, 17.09.2016 tarihinde … idaresindeki sigortalı aracın tek taraflı kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacı yaralandığını, sigorta şirketi tarafından 03.02.2017 tarihinde 144.488,44 TL ödeme yapılmış olmakla birlikte davacının uğradığı zararın (kalıcı çalışma gücü kaybı ve geçici iş görmezlik zararı) tamamen karşılanmadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 500,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 23.03.2016/2017 dönemi ZMM poliçesi davalı tarafından düzenlenmiştir. Bedeni zararlarda kişi başına poliçe limiti 310.000 TL’dir. Kaza nedeniyle davacının %18 maluliyet oranı esas alınarak 144.488,44 TL ödeme yapılmıştır. Yapılan ödemeyle sigortacının sorumluluğu sona ermiştir. Geçici iş görmezlik zararı poliçe teminatı dışındadır. Kusur ve maluliyet raporlarının Adli Tıp Kurumundan aldırılması gerektiği belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin maluliyetine ilişkin alınan ATK 2. Üst Kurulu raporuna karşı yapmış oldukları itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, müvekkilinin maluliyetine ilişkin Ç.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığınca alınan 13.12.2016 günlü maluliyet raporu ile ATK 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen 17.09.2020 günlü maluliyet raporu arasında çelişki bulunduğunu, söz konusu çelişki giderilmeden tazminat hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin maluliyete yönelik itirazları dikkate alınarak dosyanın yeniden maluliyet raporu alınması için Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilmesi ve belirlenen maluliyete göre yeniden hesaplama yapılması gerektiğini, söz konusu itirazları değerlendirilmeden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasında meydana gelen maluliyetten kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin davacının tüm zararının karşıladığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili mahkemece alınan maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğunu, söz konusu çelişki giderilmeden tazminat hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin maluliyete yönelik itirazları dikkate alınarak dosyanın yeniden maluliyet raporu alınması için Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilmesi ve belirlenen maluliyete göre yeniden hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de,
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemece hükme esas alınan ATK 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun dosya içerisinde mevcut Ç.Ü ATK ABD Başkanlığı tarafından düzenlenen 10.01.2017 günlü maluliyet raporu ile ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 29.04.2019 günlü maluliyet raporları arasındaki çelişkiyi giderir nitelikte kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, davacının kazadan sonraki tüm tedavi evrakları, hastane kayıtları incelenmiş ve gelişen süreçte davacının yeni tarihli film ve grafileri incelenmek sureti ile hazırlandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin yeniden maluliyet raporu alınması gerektiği yönündeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan usul ve yasaya uygun ATK 2 üst Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporuna göre davacının %18 oranında maluliyetinin bulunduğu tespit edilmiş ve hesap uzmanı bilirkişi tarafından davacının %18 oranında maluliyetinin bulunduğunun kabulü ile hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar sigorta şirketinin dava öncesinde yaptığı ödemesinin müvekkilinin zararını karşılamadığını, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiş ise de,
Mahkemece alınan hesap raporu incelendiğinde bilirkişi tarafından davalı tarafından ödeme tarihi olan 06.02.2017 tarihinde davacının zararının karşılanıp karşılanmadığı hususu araştırılmış, ödeme tarihi verilerine göre davacının toplam 121.394,23 TL zararının bulunduğu, yapılan ödeme olan 144.488,44 TL ile davacının gerçek zararını ödeme tarihi itibarı ile tümü ile fazlası ile karşıladığı tespit edilmiştir. Buna göre davalı sigorta tarafından dava tarihinden önce yapmış olduğu ödeme ile tüm sorumluluğunu yerine getirdiği, davacının bakiye alacağının kalmadığı anlaşılmakla, mahkemece yapılan tüm tespitler usul ve yasaya uygun bulunmuş ve davanın tümü ile reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bu yönü ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.06.2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179.90 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.11.04.2023

… … … … … Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır