Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/235 E. 2022/403 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/235
KARAR NO : 2022/403

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2020
NUMARASI : 2018/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – Büyük Mükellefler
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 21/02/2022

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/10/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin idaresindeki motorsikletin kayarak yerde sürüklendiği esnada karşı taraf sigortalısı aracın çarpması sebebiyle yaralanarak malul olduğunu, meydana gelen kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nün asli kusurlu olduğunu, oluşan maluliyet nedeniyle davalı sigortaya başvuru yapıldığını ancak davalı … şirketinin yasal süre geçmesine rağmen ödeme yapmadığını belirterek 100,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, eksik evrakla başvuru yapıldığını, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının kapsam dışı olduğunu, hatır ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, bakıcı gideri istenebilmesi için bakıma muhtaç kalındığının ispatı gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; Mahkemece ATK ön raporu doğrultusunda 27/06/2019 tarihli duruşmada davacının hastanede gerekli muayene ve işlemleri yaptırmak üzere 4 haftalık kesin süre verildiğini, ancak mahkemece verilen 4 haftalık kesin sürenin müvekkilinin muayenelerinin tamamlanması için makul bir süre olmadığını, müvekkilinin yurt dışında olması nedeniyle muayene işlemlerinin gerçekleştirilemediğini, müvekkilinin muayene işlemlerinin müvekkilinin yerine getirebileceği bir işlem olup olmadığı değerlendirilmeden dosyadaki mevcut evraklar üzerinden maluliyet raporu düzenlenememesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak müvekkilinin sevk ve işlemlerinin tamamlanarak dosyanın İstanbul ATK’na gönderilerek maluliyet raporu düzenlenmesini ve yeniden yapılacak yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasında meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Mahkemece her ne kadar davacı vekilinin ATK maluliyet raporu tespiti için istenilen hususları kendisine verilen kesin süre içerisinde yapılan ihtarata rağmen yerine getirmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de,
Eldeki dosyaya baktığımızda, mahkemece ilk olarak davacının hastaneye sevk edilmesi için gerekli işlem yapılmadan doğrudan davacının yurt dışında olması sebebiyle hastaneye sevk işleminin yapılamadığı, dosyanın mevcut duruma göre rapor alınması için ATK’na müzekkere yazıldığı anlaşılmıştır.
ATK 2. İhtisas Kurulu 30/05/2019 günlü ön raporunda davacının tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesine sevki ile muayenesi yapılarak film ve grafilerinin çekilmesi için dosyayı iade ettiği görülmüştür.
Mahkemece 27/06/2019 günlü duruşma ara kararı ile, davacı tarafa ATK 2. İhtisas Kurulunun ön raporunda belirtilen tetkikleri yaptırmak üzere mahkemeye ibraz ederek mahkemeden sevk yazısını almak suretiyle hastaneye sevk işlemleri için sevk edildiği hastanede gerekli muayene ve işlemleri yaptırması için 4 haftalık kesin süre verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 05/07/2019 günlü dilekçesi ile, müvekkilinin Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde muayene olabilmesi için ilgili hastaneye sevk üst yazısının yazılmasını talep ettiği, ancak eldeki dosya incelendiğinde mahkemece davacının iş bu talebine istinaden dosyada mevcut bir sevk yazısı hatırlandığına dair bir müzekkere bulunmadığı anlaşılmıştır. Diğer bir ifade ile mahkeme tarafından davacının bu talebine uygun şekilde ATK ön raporunda belirtilen konularda gerekli tedavi ve muayene evraklarının hazırlanması amacı ile Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesine müzekkere yazılmamıştır. Söz konusu müzekkere yazılmadan davacının bu hastaneye müracaatı ve istenen hususta rapor temini mümkün değildir.
Mahkemece davacı tarafa usulüne uygun süre verilmeden ve davacının talebi doğrultusunda ilgili hastaneye müzekkere yazılmadan dosya doğrudan mevcut hali ile ATK’na gönderilmiş, ATK tarafından 10/01/2019 günlü rapor ile davacının son tıbbi durumuna dair bir belge mevcut olmadığı gerekçesi ile rapor düzenlenemediği belirtilmiş, mahkemece dosyanın bu şekilde karara çıkarılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
Buna göre tüm bu hususlar değerlendirildiğinde, mahkemece eksik inceleme ve yargılama neticesinde karara verildiği, mahkemesince davacıya usulüne uygun bir süre verilerek davacının ATK Ön raporu gereği bir üniversite hastanesine sevki ile hazırlanan tedavi evraklarının Adli tıp kurumuna gönderilerek maluliyet raporu aldırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde, söz konusu eksiklikler tamamlanmadan davanın dava reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur. Bu yönü ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu, davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen delillerin “hiçbirinin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin uyuşmazlığın çözülmesi için taraflarca gösterilen delillerden hiç birinin toplanmaması ya da deliller bütünü ile çözüme ulaşılabilecek hallerde bu bütünü oluşturan delillerden “birinin” toplanmamış olması halleri olduğu söylenebilir. Hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili nitelikteki deliller söz edilmekte olup bu özellikte delillerden “birinin” toplanmamasını da 353/I-a-6. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Tüm bu anlatılanlar ışığında mahkemece öncelikle davacının bir üniversite hastanesine sevki ile hazırlanan tedavi evraklarının Adli tıp kurumuna gönderilerek maluliyet raporu aldırılmadan karar verildiğinden, eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, bu nedenle HMK’nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davacı vekilinin istinaf taleplerinin, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KABULÜYLE, kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/10/2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.21/02/2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır