Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2341 E. 2023/821 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2341
KARAR NO : 2023/821

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2021
NUMARASI : 2017/… Esas, 2021/… Karar
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … SİGORTA A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 16/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/06/2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/12/2016 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki …plakalı aracın sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, davacının …plakalı araç içerisinde yolcu konumunda olduğunu, …plaka sayılı aracın davalı şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, 20/01/2016 tarihinde davalı şirkete başvuru yapıldığını, ancak yasal süre geçmesine rağmen taleplerinin sonuçlandırılmadığını belirterek müvekkilinin bedensel zarara uğraması nedeniyle fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak üzere 50,00TL geçici iş göremezlik ve 50,00 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatının davalı … şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 24/02/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile 50,00 TL olan kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan tazminat taleplerini 26.530,00 TL ye, geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat taleplerini de 60.049,03 TL olmak üzere toplam 86.579,03-TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …plakalı aracın, 06/12/2016- 2017 vadeli … poliçe nolu Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davanın Yetkisiz yerde açılmış olması nedeniyle usulden reddine, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınmasına, kusur raporunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınmasına, tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, emniyet kemeri takılmadığı için müterafik kusur ve ayrıca hatır taşımasından dolayı indirim yapılmasını talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, geçici iş gücü kaybından dolayı 48.039,22 TL, kalıcı iş gücü kaybından dolayı da 21.248,00 TL olmak üzere toplam 69.287,22 TL maddi tazminatın 03/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; davacının maluliyet oranının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre tespit edilmesi gerektiğini, maluliyet oranının Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre tespit edildiğini ve kararın da bu rapor esas alınarak verildiğini, müvekkili davacının zararının gerçek ücretinin esas alınarak yapılması gerektiğini, PMF 1931 yaşam tablosu ve progresif rant hesap yöntemi kullanılarak sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanması gerektiğini, davacının emniyet kemerinin kaza anında takılı olmadığı kanaati ile %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığını, sadece kaza tespit tutanağında yer alan bir ifadenin geniş yorumlanmak suretiyle böyle bir sonuca ulaşılmasının ispat yükümlülüğü ile taraflarca getirme ilkesi ile hak ve hakkaniyet ile bağdaştığının söylenemeyeceğini, %20 gibi yüksek bir oranda indirim yapılmasının hakkaniyetle bağdaşmayacağının kabulünün gerekeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı vekili; müvekkili şirketin geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası sonucu açılan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından maluliyet raporunun hatalı olduğu, asgari ücretten ve TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz baz alınarak hesap yapılmasının hatalı olduğu, müterafik kusur indirimi yapılmasının hatalı olduğu, davalı vekili tarafından geçici iş göremezliğin teminat dışı olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Maluliyet raporuna yönelik yapılan incelemede:
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise üniversite hastanelerinin adli tıp anabilim dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/6247 E – 2021/9135 K; 2021/5898 E – 2021/8467 K; 2021/4501 E – 2021/7401 K sayılı kararları)
Açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda, kaza tarihinin 18.12.2016 olup mahkemesince hükme esas alınan 21.07.2020 tarihli Adli Tıp 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 18.12.2016 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, davacının 2.Adli Tıp İhtisas Kurulunda muayenesinin de yapılarak son film ve grafileri incelenmek sureti ile raporun hazırlandığı, davacının rapora itiraz ederken davacıya ait farklı bir heyet raporu, sağlık tedavi evrakı vb belge sunmadığı anlaşılmıştır. Bu yönüyle davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Hesap raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
İlk derece mahkemesinde hükme esas alınan hesap raporunda hesap yöntemi olarak 1.8 teknik faiz kullanılmış ise de; 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı ve bu karar ile uyumlu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6271 Esas ve 2020/8104 Karar sayılı 03/12/2020 günlü kararlarında belirtilmiş olduğu gibi TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine hazırlanması gerekmektedir.
Davacı vekili tarafından, ilk derece mahkemesinde hükme esas alınan hesap raporuna süresi içinde itiraz ettiği ve bu husus istinaf konusu yaptığı dikkate alınarak, dairemizce TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemince davacının getirtilen maaş bordrosu da dikkate alınarak 12.10.2020 havale tarihli hesap bilirkişi raporu alınmış, taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş ve davacı vekilinin hesap raporuna karşı itirazda bulunduğu ancak raporun dosya kapsamı, Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu görülmüştür.
Dairemizce alınan 17.04.2023 tarihli ek hesap raporunda, davalı … için talep edilebilecek 60.049,03 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 104.853,84 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Buna göre davacı için geçici iş göremezlik tazminatı 60.049,03 TL, kalıcı iş göremezlik tazminatı 104.853,84 TL zararın oluştuğu, bu miktardan % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, ilk derece yargılaması esnasında davacının dava dilekçesini ıslah ettiği ve toplam 86.579,03 TL tazminat olarak dava konusunu belirlediği, her ne kadar istinaf aşamasında dava ıslah edilmiş ise de, istinaf aşamasında HMK’nın 357. Maddesi gereğince ıslah imkanı bulunmadığı dikkate alındığında fazlaya ilişkin haklar saklı bırakılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuş ve davacı vekilinin istinaf başvurusu bu yönüyle haklı bulunmuştur.
Müterafik kusur yönünden yapılan istinaf incelemesinde:
Aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. TBK’nın 52.maddesinde; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği belirtilmiştir. Davacının yolculuk sırasında emniyet kemerini takmadığının iddia edilmiş, … C.Başsavcılığı’nın 2017/… Soruşturma sayılı dosyasında sürücü … alınan ifadesinde, kaza sırasında …’in araçtan fırladığını beyan etmiştir. Bu sebeple …’in kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmadığı ve bu durumun kendisi açısından müterafik kusur oluşturduğu kabul edilmiştir. Yargıtay yerleşik uygulamaları gereğince, müterafik kusurdan dolayı takdiren %20 oranında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olarak düşünülmüş, bilirkişi raporunda geçici işgücü kaybından dolayı belirlenen 60.049,23 TL den %20 oranında indirim yapıldığında bakiye 48.039,22 TL, kalıcı iş gücü kaybından dolayı belirlenen 104.853,84 TL’den %20 oranında indirim yapıldığında bakiye 83.883,07 TL olmak üzere toplam 131.922,29 TL maddi tazminat talep edilebileceği, ancak yukarıda da belirtildiği üzere istinafta ıslah mümkün olmadığından ilk derecede yapılan talep arttırım dilekçesindeki miktarlar dikkate alınarak sürekli iş göremezlik nedeniyle 26.530,00 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
Geçici iş göremezlik yönünden yapılan istinaf incelemesinde:
01/06/2015 tarihinde yürülüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; A.5 maddesinin b bendi gereğince geçici iş görmezlik tazminatları sağlık gideri teminat kapsamında olup davalı şirketin KTK 98. maddesi gereğince sorumluluğu bulunmamakta idi.
Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; a) Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” ibarelerini iptal etmesi sonucu genel şartlar ile kanunun kapsamını daraltan yada genişleten hükümleri uygulanmayacaktır. Açıklanan sebeplerle eldeki davada; derdest olan eldeki davaya uygulanması gereken iptal kararı gereğince artık geçici iş göremezlik tazminatının teminat içinde olduğu kabul edilerek geçici iş göremezlik tazminat bakımından teminat dışı olduğuna yönelik savunmaya itibar edilmemiştir. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, yapılan yargılama sonucunda davacının 48.039,22 TL geçici iş göremezlik, 26.530,00 TL olmak üzere toplam 74.569,22 TL maddi tazminata karar verilip sürekli iş göremezlik tazminatı için fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına, reddedilen kısım hakkaniyet indirimine dayalı olduğundan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılarak davalı lehine vekalet ücretine takdir edilmemesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/06/2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
-Geçici iş gücü kaybından dolayı 48.039,22 TL, kalıcı iş gücü kaybından dolayı da 26.530,00 TL olmak üzere toplam 74.569,22 TL maddi tazminatın 03/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
-Sürekli iş göremezlik talebine ilişkin fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
4-a-)Alınması gereken 5.093,82-TL karar harcından, peşin alınan 31,40-TL ve ıslah ile alınan 265,00-TL olmak üzere toplam 296,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.797,42-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 24.06.2021 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine, dairemiz kararına göre yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsubu ile bakiyesinin tahsilinin istenmesine,

5-Davacının peşin olarak ödediği 296,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.808,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 11.931,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
9-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 3.281,56 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 1.178,00 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 2.103,56 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
10-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
11-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Davacı tarafından yapılan 1.132,50 TL bilirkişi ve istinafa dosya gönderme ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (toplam 200.902,87 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.16/05/2023

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.