Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2314 E. 2023/1031 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2314 – 2023/1031
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2314
KARAR NO : 2023/1031

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2021
NUMARASI : 2020/… Esas, 2021/… Karar

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 06/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2021 tarih ve 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/02/2020 günü …’ın kullandığı … plakalı araç ile müvekkillerinin oğlu …’in kullandığı … plakalı motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkillerinin oğlu … kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini, sürücüsü kusurlu olan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle trafik sigortasının davalı … Sigorta Şirketi tarafından yapıldığından, başvuru üzerine davalı sigorta şirketi tarafından müteveffanın murisleri olan müvekkilleri için toplamda 138.253,66 TL destekten yoksun kalma tazminatı adı altında ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin poliçe miktarının çok altında olması ve destekten yoksun kalma bedelini karşılamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkili … için 50,00 TL, müvekkili … için 50,00 TL olmak üzere toplam 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kazanın meydana geldiği 26/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkil şirkete başvuru yapılırken ve arabuluculuk aşamasında yeterli belgeler sunulmadığından ve müvekkil şirkete iletilmediğinden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesini, müvekkil sigorta şirketi tarafından davacılara 27/03/2020 tarihinde 138.253,66 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin yeterli olup, müvekkil sigorta şirketinin bu ödemeye bağlı olarak hukuken herhangi bir sorumluluğunu kalmadığını, kazanın meydana gelmesinde müterafik kusur durumunun mevcut olup olmadığının araştırılarak davayı kabul anlamına gelmemek ile birlikte mahkemece hükmedilecek tazminattan indirime gidilmesi gerektiğini, davada zamanmaşımı itirazında bulunulduğunu, davacının ikame ettiği dava konusu maddi tazminat talepleri haksız olup, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulüne, anne … için 23.315,10 TL, baba … için 19.215,90 TL olmak üzere toplam 42.531,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 24/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya yönelik hakların saklı tutulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili; Davacı vekili tarafından itiraz edilmeyen 01.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda, hem ödeme tarihindeki veriler hem de güncel asgari ücret üzerinden TRH yaşam tablosu 1.8 teknik faiz uygulanarak ve PMF yaşam tablosu prograsif rant yöntemi kullanılarak yapılan tazminat hesabına göre, müterafık kusur indirimi uygulandığında davacıların bakiye tazminat alacağı kalmadığı belirtilmişken, yerel mahkeme tarafından müterafık kusur indirimi uygulanmadan ve davacı tarafın itirazı olmadan resen rapor alınmasına karar verilerek müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı vekilinin 01.02.2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz etmemesi sebebi ile söz konusu rapor açısından müvekkili şirket lehine usuli kazanılmış hak doğduğunu, bu rapora göre müterafık kusur indirimi uygulandığında her iki davacının da bakiye tazminat alacağının kalmadığını, dosya içeriğinden davacılar murisinin kaza anında kask ve koruyucu ekipman takmaması ve kafasından darbe alması neticesinde vefat etmesi ayrıca kaza anından kullanmış olduğu motosikleti kullanmaya yarar ehliyeti olmaması sebebi ile müterafık kusur indirimi uygulanması gerektiğini, ödeme tarihindeki mevzuata göre yapılan tazminat hesabına göre davacıların destekten yoksun kalma tazminatı zararının karşılandığını, aksine düşünce davacıların sebepsiz olarak zenginleşmelerine neden olacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/3 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Dosya kapsamında iddianame içeriğinde müteveffanın ölü muayenesinde ölüm sebebinin künt travmatik yaralanmaya bağlı gelişmiş beyin kanaması ve iç organ yaralanması ve kanaması sonucu olduğunun belirtildiği, ceza dosyasında alınan 07.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda yer verilen görüntülerde müteveffanın kaskının bulunmadığının görüldüğü, ölüm sebebi dikkate alınarak davacılar murisinin kaza nedeni ile zararın meydana gelmesinde ve/veya artmasında müterafik kusur atfedilecek bir eyleminin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan 01.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda; TRH 2010 yaşam tablosu ile 1.8 teknik faiz esas alınarak yapılan hesaplamada ve PMF1931 yaşam tablosu ve prograsif rant tekniği ile yapılan hesaplamanın her ikisine göre de müterafik kusurun varlığının kabulü halinde, davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından davacılara yapılan ödemenin, zararı karşıladığının kabulü ile bakiye tazminat kalmadığının belirtildiği, davacı vekili tarafından söz konusu raporda belirtilen yaşam tablosu ve hesaplama yöntemine itiraz edilmeksizin PMF1931 yaşam tablosu ve prograsif rant tekniğinin kabule edilmesi gerektiğinin belirtildiği, bu itibarla Mahkemesince yaşam tablosu ve hesaplama yöntemine itiraz bulunmayan hesap raporunun ardından resen farklı bir rapor aldırılmasının isabetsiz olduğu anlaşılmakla, davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi içeriğinde hesap raporunda uygulanan PMF1931 yaşam tablosu ve prograsif rant tekniğinin kabul edilmesi gerektiği belirtildiğinden ve söz konusu yaşam tablosu ve yönteme göre yapılan hesaplamada müterafik kusurun varlığının kabulü halinde davadan önce yapılan ödemenin zararı karşıladığının belirtildiği anlaşıldığından, davacının ödemesi gereken bakiye tazminatın bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı görülmekle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davadan önce yapılan ödemenin müterafik kusurun varlığının kabulü nedeniyle zararı karşıladığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmek üzere HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2021 tarih ve 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-Davanın REDDİNE,
3-a-)Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL harç ile 145,00 TL ıslah harcının toplamı 199,4‬0 TL’den mahsubu ile bakiye 19,50 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
b-)İlk derece mahkemesince 08/06/2021 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın yatıran tarafa iadesine,

4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
7-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davalı tarafından yapılan 48,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.06/06/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.