Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2306 E. 2023/519 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2306 – 2023/519
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2306
KARAR NO : 2023/519

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2021
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
VEKİLİ : Av…

DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 11/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.03.2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.07.2019 tarihinde … Sigorta tarafından 21.09.2018 – 21.09.2019 tarihleri arası sigortalı olan, ruhsatta ismi yazılı … …’ın sahibi olduğu, sürücü … … idaresindeki, nezdinizde sigortalı … Plakalı tır ve bu tıra takılı … Plakalı dorse ile … …’ın sevk ve idaresinde bulunduğu … plakalı araç çarpışması sonucu çift taraflı ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, çarpışma sonrası … plakalı araçta yolcu olarak bulunan … …’in vefat ettiğini, iş bu kaza sebebiyle müteveffanın anne ve babası ile eş ve çocukları olan müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, bu nedenle her davacı için 1.000,00 TL olmak üzere toplam da 6.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olduğunu, ölüm/daimi sakatlık halinde kişi başına azami 390.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatına dahil olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece eksik ve hatalı hazırlanmış bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddine karar verildiğini, söz konusu bilirkişi raporuna karşı yapmış oldukları itirazlarının mahkemece değerlendirilmediğini, ek rapor alınmadan hüküm kurulduğunu, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusursuz bulunmasının doğru olmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden yapılan inceleme neticesinde davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücünün olay nedeniyle kusuru bulunmadığından davalıdan tazminat talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacılar vekili davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusursuz bulunmasını kabul etmediklerini, mahkemece eksik ve hatalı hazırlanmış bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddine karar verildiğini ileri sürmüş ise de,
TBK 49/1. Maddeye göre ” Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” TBK 51/1. Maddeye göre ise “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.”. Yani haksız fiilden söz edebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı ve bu eylemden bir zararın doğması, zarar veren eylemi yapan kişinin kusurlu bulunması ve kusur ile zarar arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Yine 2918 sayılı KTK 85/1. Maddeye göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindeki hükmü de dikkate alındığında zarar gören davacı haksız fiil sebebiyle uğradığı zararı TBK 49 vd. Maddeleri uyarınca araç sürücüsünden ve KTK 85.maddesi uyarınca da işleten sıfatıyla araç malikinden tazmin edebilir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda dosya içerisinde mevcut kazanın hemen akabinde düzenlenen kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın oluşumunda desteğin içerisinde yolcu konumunda olduğu … plakalı araç sürücüsü dava dışı … …’ın önlerinde giden araçları güvenli ve yeterli mesafeden izleme kuralını ihlal etmesi nedeni ile kusurlu olduğu, davalı sigortalı araç sürücüsünün ise dava dışı … …’nun otoyol hız sınırların altında araç kullanması nedeni ile kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Birecik 1. Asliye Ceza Mahkemesince alınan 05.06.2020 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; … plakalı araç sürücüsü … …’ın şerit izleme değiştirme kuralına uymama kuralını ihlal etmesi nedeni ile %100 oranında asli kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü … …’nun kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
İş bu dosyada mahkemece trafik bilirkişinden aldırılan 12.10.2020 tarihli kusur raporuna göre, … plakalı araç sürücüsü dava dışı … …’ın önlerinde giden araçları güvenli ve yeterli mesafeden izleme kuralını ihlal etmesi nedeni ile % 100 kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü … …’nun ise kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı belirlenmiştir.

Son olarak mahkemece Karayolları Fen Heyetinden oluşturulan 3 kişilik bilirkişi kurulundan alından kusur raporuna göre ise desteğin içerisinde yolcu konumunda bulunduğu … plakalı araç sürücüsü … …’ın ön ilerisinde seyir halindeki aracı önceden fark ederek zamanında etkili fren tedbirine başvurmayarak kazanın oluşumunda %100 oranında asli kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü dava dışı … …’nun ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre dosya içerisinde mevcut ve mahkemece aldırılan kusur raporlarının dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasından alınan kusur raporu ile uyumlu olduğu, raporlar arasında çelişki bulunmadığı, desteğin içerisinde yolcu konumunda bulunduğu dava dışı sürücünün ön ilerisinde seyir halindeki aracı önceden fark ederek zamanında etkili fren tedbirine başvurmayarak kazanın oluşumunda %100 kusurlu kabul edilmesinde ve davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının tespit edilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmadığı, davalı … Sİgortanın sorumlu olduğu aracın ölüm ile sonuçlanan kaza nedeni ile kusurunun bulunmaması nedeni ile destekten yoksun kalma zararının tazmin ile yükümlü bulunmadığı, davacıların davalıdan tazminat talep edemeyeceği anlaşılmakla, mahkemece yapılan tespitler dosya kapsamına, usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle davacılar vekilinin kusura yönelik ve davanın kabulüne karar verilmesine yönelik tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiş ve reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davalı sigortanın sorumlu olduğu aracın sürücüsünün kusurunun bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.03.2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179.90 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.11.04.2023

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır