Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2295 E. 2023/516 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2295 – 2023/516
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2295
KARAR NO : 2023/516

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … … (…)
ÜYE : … … (…)
ÜYE : … … (…)
KATİP : … … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2021
NUMARASI : 2017/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 11/04/2023

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.06.2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/02/2016 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu sürücü … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Ergani istikametinden Diyarbakır istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek takla atması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kaza nedeni ile ciddi oranda kalıcı sakatlığa duçar kaldığını, müvekkilinin tüm tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamadığını ve daimi sakat kaldığını belirterek iş bu kaza nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL kalıcı 100 ,00TL geçici olmük üzere toplam 200,00 TL tazminatının davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 22.04.2021 günlü ıslah dilekçesi ile; kalıcı ve geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat talebini 58.929,13 TL olarak arttırmıştır.
CEVAP: Davalı vekiline dava dilekçesi usulünce tebliğ edilmiş, davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 58.226,64 TL kalıcı maluliyetten kaynaklı 421,49 TL geçici maluliyetten kaynaklı olmak üzere toplam 58.648,13 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 09/05/2017 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafından müvekkili şirketi yapılan başvuru neticesinde 25.04.2017 tarihinde 251.773,36 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme ile davacının tüm zararının karşılandığını ve bakiye zararının bulunmadığını, bilirkişi tarafından net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, her yıl değişen miktarlar üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, hesaplanan tazminattan teknik faiz indirimi uygulanmamasının hukuka aykırı olduğunu, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinden sorumluluklarının bulunmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasında meydana gelen yaralanmadan kaynaklı kalıcı iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 58.226,64 TL’ kalıcı maluliyetten kaynaklı 421,49 TL geçici maluliyetten kaynaklı olmak üzere toplam 58.648,13 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 09/05/2017 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin davacıların tüm zararının karşılandığına yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili istinaf dilekçesinde her ne kadar davacı tarafından sigorta şirketine yaptığı başvuru sonucu sigorta şirketinin 25.04.2017 tarihinde 251.773,36 TL ödeme yaptığını, davacının tüm zararının zararının karşılandığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de,
Mahkemesince alınan hesap bilirkişi raporu neticesinde davacının kaza nedeni ile toplam kalıcı maluliyetten kaynaklı zararının 618.475,22 TL olduğunun belirlendiği, dava öncesinde davacı tarafından yapılan başvuru neticesinde davalı tarafından yapılan 251.773,36 TL’nin güncellenmiş değerinin 340.329,04 TL olduğu, davacının bakiye zararının 278.106,46 TL olduğu anlaşılmıştır. Sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olduğu, bakiye teminat limitinin ise 58.226,64 TL olduğu, davalı tarafından yapılan ödemenin davacının tüm zararını karşılamadığı, mahkemece alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun, denetime olanarak verir, hüküm kurmaya elverişli, açıklayıcı ve gerekçeli olduğu, davacının bakiye zararlarının bulunduğu ve bu bakiye zararını tazminini istemekte haklı oldukları sonucuna varılmış, davalı vekilinin yapılan ödeme ile davacının tüm zararının karşılandığı yönündeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarına yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar geçici iş göremezlik zararından müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını ve bu talep yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de,
09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/…-2020/… Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı dikkate alındığında davacının zararının belirlenmesinde 01/06/2015 günlü ZMSS genel şartlarının tümü ile dikkate alınamayacağı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle davacının tedavi sürecinde uğramış olduğu geçici iş görmezlik zararının davacının gerçek zararı niteliğinde olduğu, dolayısıyla davalı sigorta şirketi tarafından davacının uğramış olduğu bu zararın karşılanması gerektiği anlaşıldığından bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır bu yönü ile buna dair istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.(Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 karar sayılı 03/12/2020 günlü kararı)
Davalı vekilinin hesap raporuna yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili bilirkişi tarafından net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, her yıl değişen miktarlar üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, hesaplanan tazminattan teknik faiz indirimi uygulanmamasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de,
Dosya içerisinde mevcut aktüer raporu incelendiğinde, raporun Anayasa Mahkemesinin 2019/…-2020/… Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı, danıştay 8. Dairesinin 2020/… sayılı dosyasında ZMMS genel şartlarının bazı maddelerine ilişkin verilen yürütmeyi durdurma kararı sonucu oluşan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararları ile uyumlu şekilde TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi kullanılmak sureti ile hazırlandığı, davacının gelirinin dosya içerisindeki mevcut delil durumuna uygun bir şekilde asgari ücret üzerinden hesaplanmasının yerinde olduğu görülmekle, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde değildir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.06.2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 4.006,25 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 1.002,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 3.004,25‬TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.11.04.2023

… … … … … … … … Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır