Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/229 E. 2022/467 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/229 – 2022/467
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/229
KARAR NO : 2022/467

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : 2019/… Esas, 2020/… Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/09/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/03/2018 tarihinde meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, Yayladağı ilçesinden Hatay ili istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağ kısmına yuvarlanmak suretiyle şarampole yuvarlanması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kazada yaralandığını, kazada araç sürücüsü dava dışı …’ın asli kusurlu olduğunu, kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalandığını, davalı sigorta şirketine maddi tazminat talebinde bulunduklarını, ancak herhangi bir cevap verilmediğini, bu nedenle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davacı müvekkilinin tedavi süresince çalışmaması nedeniyle (geçici iş göremezlik) uğradığı kazanç kaybı nedeniyle şimdilik 100,00 TL’nin ve davacının meslekte kazanma gücü kaybı nedeniyle şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketine yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin temerrüte düşürülmediğini, başvuru şartının dolayısıyla yerine getirilmediğini, kazaya karışan aracın Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının poliçe teminatı ile sınırlandığını, ZMMS Genel Şartları A.2/d maddesi gereğince davacının zarar zorumluluğunun belirtildiğini, ancak geçici iş göremezliğin sayılmadığını, bu sebeple müvekkilinin sorumlu olamayacağını, ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün poliçe limiti dahilinde kusuru oranında olacağını, açıklanan bu nedenlerle davanın öncelikle eksik başvuru nedeniyle davanın reddine, neticeten davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davasının ıslah talebi doğrultusunda kabulü ile, 3.252,17 TL geçici iş göremezlik, 71.218,03 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam da 74.470,20 TL tazminatın dava tarihi olan 17.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; davacının maluliyet oranını gösterir raporunu ibraz etmeden gerçekleştirdiği başvurunun usulüne uygun bir başvuru olmaması dolayısıyla dava açılmadan önce sigorta şirketine zorunlu başvurunun dava şartı yerine getirilmeden davanın açılmış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, maluliyete dair ATK 2.İhtisas Kurulu raporunun kaza tarihindeki yönetmeliğe uygun şekilde düzenlenmediğinden hüküm kurmaya elverişli olmadığını, maluliyet raporunun İstanbul ATK 3.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenmesinin de hukuka aykırı olduğunu, hesap bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmayan maluliyet raporunun dikkate alınarak düzenlendiği için ilk olarak bu yönüyle hüküm kurmaya elverişli olmadığını, ZMMS Genel Şartlarında geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığının açıkça belirtildiğini, davanın belirsiz alacak nevinde ikame edilmesinin usul hukukuna aykırı olduğunu, müvekkil şirketin mevzuata uygun şekilde temerrüde düşürülmediğinden faiz isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, ıslah talebine konu miktara dair harcın tamamlanma tarihinin olabileceğini, gerekçeli kararın hukuka, usul ve yasaya uygun şekilde verilmediğinden kararın kaldırılmasının gerektiğini, alınması gereken harcın ve yapılan yargılama giderinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, davalının sigortalısının haksız eyleminden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından usulüne uygun başvuru olmadığından davanın reddinin gerektiği, maluliyet ve hesap raporlarının hatalı olduğu, faize hükmedilmesi ve başlangıç tarihinin hatalı olduğu, yargılama gideri ve harçların da hatalı olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Usulüne uygun başvuru yapılmadığına yönelik yapılan incelemede;
Davacının sigorta şirketine başvurması üzerine, şirketçe hasar dosyasının açıldığı, dosyanın içinde kaza tespit tutanağı ve tüm hastane/tedavi evraklarının bulunduğu sadece maluliyet raporunun bulunmadığı, yapılan başvuruya verilen cevabi yazıda eksik olan kesin ve sürekli maluliyet oranına ilişkin sağlık kurulu raporunun tamamlanması istenmiş olup, davacı tarafça kısa sürede tamamlanabilecek bir husus olmadığı, bu durumda davalı sigorta şirketinin isteminin davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacak nitelikte olduğu, halen dahi ödeme yapılmamış olması da gözetildiğinde başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü ile anılan maddede düzenlenen dava şartı gerçekleştiğinden uyuşmazlığın esasına girilerek karar verilmesi yerinde olmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Maluliyet raporuna yönelik yapılan incelemede;
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu ilgili İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu,
20/02/2019 tarihinden sonra meydana gelecek kazalar içinse Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir.
Açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda, kaza tarihinin 18.03.2018 olup mahkemesince hükme esas alınan 20.02.2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 18.03.2018 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, davacının son film ve grafileri incelenmek sureti ile raporun hazırlandığı, rapor düzenlenebilmesi için her durumda fiziki muayenenin gerekmediği, anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Hesap raporuna yönelik yapılan istinaf sebebi incelemesinde:
Hesaplama yöntemine bir itiraz olmayıp maluliyet raporu hatalı olduğundan itiraz edildiği, raporun dosya kapsamına uygun düzenlendiği anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Faiz başlangıç tarihine yönelik yapılan istinaf sebebi incelemesinde:
Davadan önce sigorta şirketine başvuruda bulunmakla birlikte tüm zarar bakımından davalı temerrüde düşmüş olmakla dava tarihinden faize hükmedilmesi davacı lehine olduğundan bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Yargılama gideri yönünden yapılan incelemede:
Yargılama giderleri yönünden yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesince davacı tarafından yapılan giderlerin doğru hesaplandığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Mahkemece 3.252,17 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 71.218,03 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplamda 74.470,20 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmakla yapılan hesaplama sonucunda alınması gereken harcın 5.087,06 TL olması gerektiği, ilk derece mahkemesinin bu yönde hatalı karar verdiği anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmüştür.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerinde ise de, mahkemece alınması gereken harcın hatalı hesaplanarak karar verildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/09/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davacının davasının KABULÜ İLE,
-3.252,17 TL geçici iş göremezlik, 71.218,03 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam da 74.470,20 TL tazminatın dava tarihi olan 17.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-a-)Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 5.087,06 TL nispi harçtan yargılama sırasında yatırılan 254,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 4.833,06 TL karar ilam harcının davalıdan alınarak alınarak Hazineye irat kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 22.09.2020 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine, dairemiz kararına göre harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsubu ile bakiyesinin iadesine,

4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin gereğince hesaplanan 10.481,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Başvuru tarihi itibariyle Hazine tarafında karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Davacının yaptığı tebligat, müzekkere, Adli Tıp fatura bedeli, bilirkişi ücretleri ve dosya posta masrafı olmak üzere toplam 1.602,75 TL yargılama gideri ile yargılama devam ederken yatırılan 254,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.856,75‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,

7-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
8-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (74.470,20 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.
01/03/2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.