Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2280 E. 2023/356 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2280 – 2023/356
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2280
KARAR NO : 2023/356

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … … (…)
ÜYE : … … (…)
ÜYE : … … (…)
KATİP : … … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2021/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Haksız fiilden kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 14.03.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/06/2021 tarih ve 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … … … ait bulunan ve davalı sigorta şirketlerinden … Sigorta A.Ş nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen ve diğer davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile birlikte ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın 08/05/2015 tarihinde müvekkiline ait olan … Fotoğrafçı isimli dükkanının vitrinine çarparak hasara neden olduğunu, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu … Sigorta A.Ş.’den 26.800,00 TL asıl alacak ve 17.500,00 TL faizin … … … tarafından ödendiğini, ancak müvekkilinin karşılanmayan 33.761,22 TL’sinin bulunduğunu ve bu nedenle Adana 9. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 2018/… Esas sayılı dava dosyası ile birleştirme kararı verilmek suretiyle, müvekkilinin karşılanmamış olan 33.761,22 TL zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden başlamak üzere ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu talepleri kabul etmemekle beraber arabulucuk dava şartının gerçekleşmemesi ve kesin hüküm bulunması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine, poliçe teminat limitinin ve müvekkili şirketin yaptığı ödemenin işbu dava kapsamında nazara alınmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve husumet itirazları olduğunu, her türlü yasal hakları saklı kalmak kaydıyla huzurdaki davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Dosyanın ilk açıldığı yer olan Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesine, dosya gönderildikten sonra arabuluculuk müessesesinin, arabuluculuk sürecini görevli ve yetkili dosyaya işletmemiş olduğunu ayrıca yerel mahkemenin tarafları hem arabulucu sürecine göndermiş, hem de arabulucu sürecine kendisine gelmeden önce gidilmediği için davayı usulden reddetmiş olduğunu ve bu kararın hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3. ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verildiği görüldü.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Dava şartları, 6100 sayılı HMK’nın 115/1 maddesinde dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususunun yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiğilinden araştırılması gerektiği belirtilmiş, anılan kanunun 114. maddesinin 1. fıkrasında dava şartları sayılmış, aynı yasa maddesinin 2. fıkrasında ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
Yasal düzenlemeden dava şartlarının, bir davada bulunması gereken olumlu dava şartları ile bulunmaması gereken olumsuz dava şartları olarak ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamının davacı vekilinin davayı 31.12.2019 tarihinde Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı, akabinde verilen görevsizlik kararı neticesinde 29/04/2021 tarihinde Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde davasına devam ettiği ve nihayet davacı vekilinin 20/05/2021 tarihli beyan dilekçesi ile yukarıda anılan yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, Asliye Ticaret Mahkemesinde davanın açıldığı tarih sayılan 29.04.2021 tarihinde arabuluculuğa başvurmamış olduğu, dava tarihi sayılan 29.04.2021 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesine göre, tazminat davası açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği, yasal düzenleme dikkate alındığında söz konusu dava şartının noksanlığı sonradan giderilebilecek nitelikte olmadığı, davacı tarafça arabuluculuk kurumuna başvurulmaksızın doğrudan doğruya eldeki tazminat davasının açıldığı, bu itibarla eldeki davada dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 114/2.maddeleri ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi hükümleri gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 115/2.maddesi gereğince dava şartı noksanlığı gerekçesi ile usulden reddine karar verilmesi yerinde görülmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın yazılı şekilde karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade, harç iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekin bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 14.03.2023

… … … … … … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.