Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2268 E. 2023/352 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2268 – 2023/352
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2268
KARAR NO : 2023/352

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

ASIL DOSYA TARAFLARI;
DAVACILAR :

VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

BİRLEŞEN Adana 2. Asliye
Ticaret Mhk.’nin 2020/…
E. Sayılı DOSYA TARAFLARI;
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 14.03.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.04.2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerin 12/10/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkillerin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, her bir davacı için 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL geçici iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat tutarının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/10/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda aracın takla atması neticesinde tek taraflı ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, kaza nedeniyle yolcu konumunda bulunan davacının ağır bir şekilde yaralandığı, kazadan sonra eski sağlığına kavuşamadığı, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyasında aynı trafik kazası nedeniyle açıldığı, dosyaların birleştirilmesi talep edilmesini ve 10,00 TL sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve etmiştir.
ISLAH : Davacılar vekili 25.01.2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini asıl davada davacı … yönünden geçici iş göremezlik tazminatı talebini 11.088,40 TL ve davacı … yönünden geçici iş göremezlik talebini ise 3.502,85 TL’ye, birleşen davada ise davacı … yönünden kalıcı iş göremezlik tazminatı talebini 2.095,68 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, raporların Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini, hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, asıl dava yönünden davanın kabulü ile, davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile, 11.188,40 TL geçici iş göremezlik nedeniyle maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 04/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile, 3.602,85 TL geçici iş göremezlik nedeniyle maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 04/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, birleşen dava yönünden davanın kabulü ile; davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile, 2.105,68 TL sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi tazminatının temerrüt tarihi olan 04/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı … vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Maluliyet raporunun doğru yönetmeliğe göre aldırılmadığını, Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli 2019/40 Esas ve 2020/40 karar sayılı kararı gereğince maluliyet raporunun Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre, düzenlenemiyorsa 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini, ATK 2. İhtisas Kurulunun verdiği raporun hatalı olduğunu bu rapora itiraz ettikleri halde yerel mahkemece itirazlarının değerlendirilmemiş olduğunu beyan ederek kararın kaldırılması ile (asgari ücret ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davaların, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, asıl ve birleşen dava yönünden davaların kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı … vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Yargıtay 17. ve 4. Hukuk Dairelerinin yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre
a)11/10/2008 tarihinden önceki kazalar için Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu,
b)11/10/2008-01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu
c) 01/09/2013 sonrası ile 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu
d) 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu
e) 20/02/2019 tarihinden sonra meydana gelecek kazalar içinse Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/4121 esas ve 2018/8559 karar sayılı kararı yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/13431 esas ve 2022/8667 karar sayılı kararları da aynı yöndedir. )
Bu açıklamalara göre davacının yaralanmasına ilişkin trafik kazasının 12.10.2016 gününde meydana geldiğine göre davacının maluliyet oranının da Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeli hükümlerine göre hazırlanmış sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi gerekmektedir.
İlk derece mahkemesince dairemizin ortadan kaldırma kararından sonra temin ettiği ATK 2. İhtisas Dairesinin 24/08/2020 günlü rapor incelendiğinde söz konusu raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmiş olduğu görülmektedir. Şu durumda başvuranın geçirmiş olduğu kazadan kaynaklı olarak %1 oranında maluliyetinin bulunduğuna ilişkin sağlık kurulu raporunun, usul ve yasaya uygun, denetime olanak verecek şekilde ve kaza tarihinde geçerli olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeli hükümlerine uygun olarak hazırlandığı raporu düzenleyen kuruluşun Yargıtayca yetkili kabul edilen sağlık kuruluşları arasında bulunduğu dikkate alındığında, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın yazılı şekilde karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacı …’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı … tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 14.03.2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.