Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2224 E. 2023/915 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2224 – 2023/915
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2224
KARAR NO : 2023/915

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2021
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : …
Adına velayeten hareket eden;
VELİ :1- …
VELİ :2- …

VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ (ESKİ ÜNVANI … SİGORTA A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3-…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 23/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili çocuğun 26.06.2017 tarihinde Adana ilinde yaya konumda yürüyüş yolunda yürürken davalı sigorta sigortalısı … plakalı aracı kullanan çocuk sürücüsünün çarptığını, müvekilinin kazada yaralanarak malul kaldığını bu nedenle sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve 17.08.2018 tarihinde kısmı ödeme aldıklarını bu miktarın yeterli olmadığını, bu nedenle 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı … sigorta ile davalı asiller anne ve baba … ile …’ten kaza tarihinden itibaren işletilecek faiziyle alınmasına, 15.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı asillerden kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevine itiraz ettiğini, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, iddia edilen hususların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını, kaza tespit tutanağının yanlı olarak hazırlandığını, kazadan ötürü araç sahibinin değil kazayı yapan kişinin sorumlu olduğunu,manevi tazminata hükmedilirken zarar görenin zenginleşmemesinin, zarar sorumlusununda fakirleşmemesinin gerektiğini tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı çocuğun önündeki atı kovalerken aniden yola fırlaması sebebiyle kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkillerinin kazadan sonra ailenin yanına geçmiş olsun ziyaretine gittiklerini, ailenin kendilerinden fahiş miktarda 20.000,00 TL talepte bulunduğunu, aracılar ile anlaşmaya varılarak sadece sigorta şirketine dava açmak müvekkillerine dava açmamak şartıyla 8.000,00 TL üzerinden anlaşmaya vardıklarını, bu bedelin 3.000,00 TL’sinin peşin olarak 5.000,00 TL’sinin ise PTT vasıtasıyladavacı çocuğun babası …’e gönderildiğini, paranın gönderildikten sonra ailenin ne ceza davasından ne de hukuk davasından vazgeçtiklerini, bu durumun ahde vefa ilkesine aykırı olduğunu, kaza tespit tutanağına ve ceza dosyasındaki kusur raporuna itiraz ettiklerini, kaza tespit tutanağının hatalı tutulduğunu, bu nedenle keşifle kusur raporu alınması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul etmediklerini, davacıya kısmi ödeme yaptıklarını, davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir .
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın maddi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü ile; 39.047,08 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden 09/08/2018 tarihinden itibaren diğer davalı … ile … yönünden ise 26/06/2017 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalı … ile davalı …’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Yerel mahkemenin maddi tazminata ilişkin taleplerinin kısmen reddine karar vermiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece bedel artırım dilekçelerinde talep edilen miktar olan 87.578,94 TL üzerinden, PMF Yaşam Tablosu dikkate alınarak yapılan hesaplama üzerinden hüküm kurulması gerektiğini, maddi tazminat taleplerinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı … yakınları tarafından davacıya 5.000,00 TL ödeme alınmadığını, bu ödemenin yardım veya maddi tazminat ödemesi olarak kabul edilmemesi gerektiğini, zira ödemenin yapılmadığını, aksi kanaatte ise 21.01.2021 tarihli hesap bilirkişi raporunda yer alan TRH yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz nazara alınarak yapılan hesaplamanın kabulü durumunda davalı tarafından yapılan sözde 5.000 TL ödemenin mahsup edilmemesi gerektiğini, kalıcı sakatlık sebebiyle maddi tazminat taleplerinin tamamının kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı … vekili; Öncelikle davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, karşı tarafın talep ettiği 8.000,00 TL karşılığında uzlaştıklarını, talep edilen parayı da iki parça halinde ödediklerini, bu durumun (ibra olayı) , davacı vekilinin 21.12.2018 tarihli duruşmadaki beyanıyla da sabit olduğunu, dava dilekçesinin sonuç bölümünde davanın kısmi dava olduğunun açıkça belirtildiğini, muvafakat vermedikleri ve itiraz ettikleri halde 21.01.2021 tarihli ikinci bilirkişi raporuna göre davacıya 2. Kez, 25.01.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ıslah etme şansı verildiğini, davanın 2. ıslah çerçevesinde kabul edildiğini, HMK.176/2 ye göre 2.ıslahın mümkün olmadığını, davayı red taleplerinin kabul edilmediği taktirde, davacı tarafa uzlaşma ile ödenen paranın manevi tazminattan düşülmesinin istendiğini, hiç bir yasal dayanak olmadan mahkemenin, sigortanın ödemekle yükümlü olduğu maddi tazminattan indirim yaparak şahsen ödedikleri para ile davalı sigortaya avantaj sağlandığını, dosyaya arz edilen kusur raporuyla, ceza mahkemesinin aldığı kusur raporu arasında olay yeri konusundaki çelişkiyi giderecek 3.bir rapor alınmadığı gibi, belediyeye kusur izafe edilmesi gerektiği yönündeki haklı itirazlarının da dikkate alınmadığını, yetersiz ve haksız bilirkişi raporuyla müvekkilini mahkum ettiğini, karşı taraf lehine hesaplanan yargılama giderleri ve avukatlı ücretinin de haksız ve yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54, 55 ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi- manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davacı vekili tarafından davalı … yakınları tarafından davacıya 5.000,00TL ödeme yapılmadığı, ödemenin alınmadığı, bu ödemenin yardım veya maddi tazminat ödemesi olarak kabul edilmemesi gerektiği, zira ödeme yapılmadığı belirtilerek istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de dosya içerisinde bulunan …-… İlçe PTT şubesinden davalı …’in velisi ve babası olan … tarafından davacı küçük …’in babası ve velisi …’e 5.000,00TL miktarında gönderi yapıldığına dair makbuz bulunduğu, davacı vekilinin 16.07.2020 tarihli celsedeki beyanlarında müvekkilinin banka yoluyla ödenen 5.000,00TL’yi teslim aldığını ancak o parayı da davalı tarafa iade ettiğini belirttiği, davacı vekili tarafından sunulan 25.01.2021 tarihli bedel arttırım/ıslah dilekçesinde davalı şahıs tarafından yapılan 5.000,00TL ödemenin manevi tazminattan kabul edilmesi gerektiği, zira davalı vekilinin maddi tazminat ödemesi niteliğinde yapıldığına dair belge ya da ibraname örneği sunamadığını belirttiği anlaşılmakla, davalı … (babası) tarafından davacıya 5.000,00TL ödemenin gönderildiği kabul edilmekle, her ne kadar davacı vekili tarafından bu bedelin iade edildiği belirtilmiş ise de 5.000,00 TL’nin iade edildiğine dair ispata elverişli belge sunulamadığından bu miktarın davacı tarafça iade edildiği ispatlanamadığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekilince; davanın, ıslah dilekçesi sonucu oluşan toplam 87.578,94 TL maddi tazminat yönünden tümden kabul edilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yoluna başvurulmuş ise de 18.10.2019 tarihli hesap raporu ile belirlenen 22.012,67 TL tazminat miktarına yönelik davacı vekilince hesap raporuna itiraz edilmeksizin 22.10.2019 tarihli ıslah dilekçesinin sunulduğu, davanın kısmi dava olarak açıldığı ve bu nedenle ikinci kez sunulan 25.01.2021 tarihli ıslah dilekçesinin geçerli olmadığı anlaşıldığından davacı tarafça ilk ıslah edilen 22.012,67 TL tazminat miktarının üzerinde bir tazminata hükmolunması mümkün olmadığından ve ilk derece aşamasında ilk rapora davacı vekili tarafından itiraz edilmediği anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.

Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davalı vekili tarafından hükme esas kusur durumunun hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurulmuş ise de; 26.06.2017 tarihinde yürüyüş ve oyun alanları ile bisiklet yollarının olduğu, bisiklet ve motosikletin geçebildiği … Park içinde kısmen trafiğe açık alanda, refüj alanının olduğu, T kavşak konumunda ve kavşak çıkışı olan kaza yerinde; … Plakalı motosiklet sürücüsü davalı …’in önüne gelen atı ve atın peşinden gelen yayayı görüp yavaşlayıp kavşak çıkışında durarak, kavşak çıkışında karşıdan karşıya geçen yayaya geçiş hakkını verdikten sonra seyrine devam etmesi gerekirken aracının hızını azaltmadığı, tanık beyanına göre 50-60 km hızla gittiği, kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, park içerisinde yaya olarak bulunan davacı küçüğün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, bu itibarla hükme esas alınan kusur durumunun yerinde olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalı vekili tarafından müvekkili(babası) tarafından davacı yakınlarına ödenen bedele ilişkin ibra alındığını ve ayrıca 3.000,00 TL daha ödendiğini, (toplamda 8.000,00TL ödendiğini) beyan etmiş ise de ödeme karşılığı ibra alındığını ve ayrıca ek olarak ödediğini beyan ettiği 3.000,00 TL’ye ilişkin evrak sunamamıştır. Bu itibarla davalı tarafça davacıya PTT dekontunda görülen 5.000,00TL dışında bir miktarın ödendiğinin ispat edilememesi nedeniyle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalı vekili tarafından, davacı tarafa uzlaşma ile ödenen paranın manevi tazminattan düşülmesinin istendiği ancak mahkemece bu talebin sigortaya avantaj sağlanacak şekilde maddi tazminattan indirim yapıldığı bu durumun hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurulmuş olmakla PTT yoluyla gönderilen 5.000,00TL miktarın hangi amaçla yapıldığı belli değil ise de davacı vekili tarafından sunulan 25.01.2021 tarihli bedel arttırım/ıslah dilekçesinde davalı şahıs tarafından yapılan 5.000,00TL ödemenin manevi tazminattan kabul edilmesi gerektiği, zira davalı vekilinin maddi tazminat ödemesi niteliğinde yapıldığına dair belge ya da ibraname örneği sunamadığını belirttiği görülmekle söz konusu ödemenin davacı vekilinin ıslah dilekçesindeki beyanları esas alınarak manevi tazminata esas olarak yapıldığı kabul edilmekle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla, kaza sonrasında davalı … (babası) tarafından davacının babasına davaya konu kazada davacının yaralanması nedeni ile uğramış oldukları zarara ilişkin olarak davacı vekilinin dilekçesinde yer alan beyanları doğrultusunda Dairemizce manevi tazminat olarak kabul edilen 5.000,00 TL ödendiği, bu durumda manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereğince, davacının tüm manevi zararlarının karşılandığı anlaşılmakla, manevi tazminat talebinin istinaf yoluna başvuran davalı … yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili tarafından, kısmi davada, davacı tarafça ikinci kez sunulan 25.01.2021 tarihli ıslah dilekçesinin sunulmasının mümkün olmadığı, buna yönelik muvafakatlerinin olmadığı belirtilerek istinaf yoluna başvurulmuş olmakla;
6100 sayılı HMK’nin belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. maddesi hükmüne göre belirsiz alacak davası alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde açılabilecektir. Davacı bu halde kısmi dava açabileceği gibi belirsiz alacak davası açmakta seçimlik hakka sahiptir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 28.02.2022 tarih 2021/11230 E. 2022/3449 K. Sayılı ilamında “…Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, 28/02/2009 tarihinde gerçekleşen kaza nedeniyle oluşan maluliyetinden doğan zararın tazmini için, 20/07/2018 tarihinde, belirsiz alacak ya da HMK’nın 107. maddesinden bahsetmeksizin, alınacak raporla tazminatın belirlenmesinden sonra artırım haklarını saklı tutarak eldeki davayı açmış olup, davanın HMK’nın 109. Maddesinde düzenlenen “kısmi dava” olduğunun kabulü gerektiği açıktır…” şeklinde belirtilmektedir.
Somut olayda, dava yaralamalı trafik kazası sonucu açılan maddi tazminat davasıdır. Dava, belirsiz alacak ya da HMK’nın 107. maddesinden bahsetmeksizin, kalıcı sakatlık nedeniyle müşterek müteselsil davalılar yönünden 1.000,00 TL maddi tazminat (Fazlaya ilişkin haklarımız saklıdır.) şeklinde belirtilerek kısmi dava olarak açılmıştır. Davacı vekili tarafından 22.10.2019 tarihli bedel arttırım talepli ıslah dilekçesi (22.012,67 TL miktara ilişkin) sunulmuş, yeni alınan hesap raporu sonucunda ise 25.01.2021 tarihli ek bedel arttırım talepli ıslah dilekçesi (87.578,94 TL miktara ilişkin) sunulmuştur.
Dava 6100 sayılı HMK döneminde, dava dilekçesinde davanın açıkça belirsiz alacak davası olduğu belirtilmeksizin fazlaya dair haklar saklı tutularak kısmi dava olarak açılmıştır. Bu durumda davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü mümkün değildir. Kısmi davada ancak bir kez ıslah yapılabilir.
Davacı vekilinin 22.10.2019 tarihli bedel arttırım talepli ıslah dilekçesi HMK 176. maddesine göre ıslah dilekçesi niteliğinde olduğundan ıslah dilekçesinde belirtilen 22.012,67 TL dava talep değeri esas alınarak hüküm kurulması yerinde olacağı halde ikinci kez sunulan ıslah dilekçesi esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı görülmekle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
Dava tarihi ve davacının ıslahı yaptığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan HMK’nın 176/.maddesinin “Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerini tamamen veya kısmen ıslah edebilir. Aynı davada taraflar ancak bir kere ıslah yoluna başvurabilir” düzenlemesi karşısında, davacının ikinci bedel artırıma yönelik ıslah dilekçesinin, ikinci ıslah olarak kabulü suretiyle geçerli olmadığına göre; geçersiz olan ikinci ıslah dilekçesi nedeniyle dava değerinin artmayacağı, dava değerinin ilk ıslah dilekçesiyle belirlenen miktar olacağı ve bu bedel de hüküm altına alındığından, davalı lehine maddi tazminat yönünden red vekalet ücretine hükmedilmemiştir. (Benzer yönde Yargıtay 17. HD’nin 2015/795 E-2017/7822 K sayılı kararı)
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı, davalı … vekilinin istinaf başvurusu kısmen haklı görülmekle davalı yönünden hükmolunan maddi tazminat miktarı davacı tarafın ilk sunduğu ıslah dilekçesi esas alınarak indirilmek ve manevi tazminat talebi istinaf yoluna başvuran taraf yönünden reddolunmak üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmak üzere istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilerek HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
3-Davanın maddi tazminat talebi yönünden KISMEN KABULÜ ile; 39.047,08 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının (davalı … yönünden 22.012,67 TL ile sınırlı olmak üzere) davalı sigorta şirketi yönünden 09/08/2018 tarihinden itibaren diğer davalı … ile … yönünden ise 26/06/2017 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın manevi tazminat talebi yönünden KISMEN KABULÜ ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, davalı … yönünden manevi tazminat talebinin REDDİNE,
5-Maddi tazminat talebi yönünden davacı lehine kabul red oranına miktarına göre hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.857,06 TL vekalet ücretinin ( davalı … yönünden hüküm tarihi itibariyle maktu vekalet ücretinin altında kalması nedeniyle daha yüksek vekalet ücreti hesaplandığından İlk Derece Mahkemesi tarafından belirlenen vekalet ücretinin geçerliliğini korumasına) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat talebi yönünden davalı … Sigorta lehine kabul red oranına miktarına göre hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.857,06 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, işbu davalıya verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden davacı lehine kabul red oranına miktarına göre hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden davalı … lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, işbu davalıya verilmesine,
9-a-)Maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 2.667,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 51,24 TL harcın ve 296,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.320,06 TL harcın ( davalı … yönünden 1.156,44 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 14/04/2021 günlü karar ile davalılardan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsubu ile başka harç alınmamasının istenmesine, davalı … yönünden fazla alınan harcın kendisine iadesine
10-a-)Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 683,10 TL karar harcının davalı …’dan alınarak hazineye irad kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 14/04/2021 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsubu ile başka harç alınmamasının istenmesine, davalı … yönünden fazla alınan harcın kendisine iadesine,
11-Davacılar tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 51,24 TL peşin harç ve 296,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 383,14 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı tarafından yatırılan müzekkere gideri, tebligat gideri, posta masrafı, keşif harcı, keşif araç ücreti, ATK fatura bedeli, iki bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.694,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.201,12 TL’nin davalılardan (davalı … yönünden 714,34 TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
13-Davalı … tarafından yatırılan tebligat gideri, müzekkere gideri olmak üzere toplam 68,30 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 27,68 TL’nin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine, geri kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
14-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
15-Davalı … tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
16-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
17-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
18-Davalı … tarafından yapılan 117,00 TL tebligat ücreti, 54,50 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 171,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
19-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.23/05/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.