Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2220 E. 2023/547 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2220 – 2023/547
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2220
KARAR NO : 2023/547

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2021
NUMARASI : 2017/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av….
İSTİNAF EDEN DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat

KARAR TARİHİ : 11/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 28/03/2016 tarihinde … plakalı taksiye bindiğini, taksinin seyir halinde iken başka bir otomobile çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, Mersin 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/… esas sayılı dosyasında taksi şoförü hakkında ceza dosyası açıldığını, davalı sigorta şirketine tazminat için 18/05/2017 tarihinde başvurulduğu, ancak müvekkilin başka bir dosyası nedeniyle cezaevinde bulunduğundan sağlık raporu aldırılamadığından başvurusunun reddedildiğini, bu nedenle iş bu davanın açıldığını, bu nedenlerle öncelikle Adli Tıp Kurumu ya da Üniversite Hastanelerinden sağlık kurulu raporu aldırılmasını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 100,00TL geçici iş görmezlik tazminatı, 200TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 200,00TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 500,00TL olmak üzere zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Halk Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili sigorta şirketine yapmış olduğu başvurunun usulüne uygun olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı taleplerinin poliçe kapsamı dışında bulunduğunu, davacı yanda meydana gelen efor kaybının artmasında müterafik kusurunun bulunduğunu, aktüerya hesaplamasında müterafik kusur indiriminin uygulanmasının gerektiğini, … plakalı aracın davacı konusu olayda kusuru bulunduğu iddiası asılsızdır, bu nedenlerle haksız davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının bakıcı giderine ilişkin talebinin feragat nedeniyle reddine, 7.805,94 TL geçici iş görmezlik zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 120.837,19 TL kalıcı iş görmezlik zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; başvurunun usulüne uygun olmadığını, maluliyet raporunun hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışında olduğunu, hesap raporunun TRH 2010 ve 1,8 teknik faize göre hesaplanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle talep edilen tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından başvurunun usulüne uygun olmadığı, maluliyet raporunun hatalı olduğu, geçici iş göremezliğin teminat dışı olduğu, hesap raporunun TRH 2010 ve 1,8 teknik faize göre hesaplanması gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Usulüne uygun başvuru yapılmadığına yönelik yapılan incelemede:
Davacının 18.05.2017 tarihinde sigorta şirketine başvurduğu, dosyanın içinde kaza tespit tutanağı, tüm hastane/tedavi evraklarının bulunduğu, sağlık kurulu raporunun bulunmadığı, bu durumda davalının iddiasının, davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacak nitelikte olduğu, dosyada alınan maluliyet raporunun tebliğ edildiği, halen dahi ödeme yapılmamış olması da gözetildiğinde başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü ile anılan maddede düzenlenen dava şartı gerçekleştiğinden uyuşmazlığın esasına girilerek karar verilmesi yerinde olmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Maluliyet raporuna yönelik yapılan incelemede:
Bilindiği üzere Yargıtayın 4. ve 17. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli Tıp Kurumu İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun esas alınması gerekmektedir.
Davalı vekili hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı yönetmeliğe göre alındığını belirtmiş ise de, alınan 24.08.2020 tarihli ATK ….İhtisas Kurulu raporunun “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” göre hazırlandığı ve maluliyet oranının %8 olduğunun bildirildiği, uygulanan yönetmeliğin kaza tarihi olan 28/03/2016 tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olduğu anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketi vekili tarafından maluliyeti etkileyecek başkaca delil, belge sunulmadan sadece yönetmeliğe itiraz edilmiş olmakla, maluliyet oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.

Hesap raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Mahkemenin karar tarihinden önce 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/…-2020/… E.K sayılı 17/07/2020 günlü kararı sonrasında Yargıtay 17. Hukuk Dairesi vermiş olduğu 2019/… esas ve 2021/… karar sayılı 15/03/2021 günlü kararında ve yine 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı 23/03/2021 günlü kararında yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 17/06/2021 gün ve 2021/… Esas ve 2021/… karar sayılı kararlarında ve yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/… Esas ve … Karar numaralı 14/06/2021 günlü kararlarında davacının gerçek zararının belirlenmesi noktasında davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenerek ve prograsif rant tekniği kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması gerektiğine işaret edilmiştir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan hesap raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve prograssif rant yöntemi kullanılmak sureti ile davacının zararının belirlendiği, raporun bu yönüyle hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
…-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 8.787,61 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan ….196,91 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 6.590,70 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (7.805,94 TL geçici iş görmezlik, 120.837,19 TL kalıcı iş görmezlik tazminatı) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.11/04/2023

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … … İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.