Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2211 E. 2023/545 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2211
KARAR NO : 2023/545

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2021
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI : … T.C. Kimlik No:…
:…
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : ….

VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 11/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/06/2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.01.2019 tarihinde çift taraflı kaza sonucu … plakalı araçta yolcu olan müvekkilleri … kazada yaralandığını, meydana gelen kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … asli kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle yolcu konumunda olan müvekkil … ağır bir şekilde yaralanarak malul olduğunu, oluşan maluliyet nedeniyle ….’ye başvuru ile arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenle şimdilik 100-TL olmak üzere zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak maddi tazminatının ….’den sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek ticari faizi ile alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, başvuru aşamasında eksik evrak sunulduğunu, bu sebeple davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, araç sürücüsünün kusurunun araştırılmasını, ATK dan rapor alınmasını, meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün suçsuz olduğunu, tazminat hesabı yönünden aktüer bilirkişisinden rapor alınmasına, kaza sebebi ile davacıya bağlanan veya bağlanması gereken maaşın peşin sermaye değerinin davacıya yapılan diğer ödemelerin hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, bu sebeple yapılan ödemelerin SGK’dan sorulmasına, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kalıcı iş göremezlik tazminatı talebi yönünden reddine, davanın geçici iş göremezlik tazminatı talebi yönünden kısmen kabulü ile; 1.646,12 TL tazminatın 07/03/2019 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; ATK 2.İhtisas Kurulunun itiraza konu raporunda müvekkili …’in kalıcı maluliyetinin bulunmadığını ve iyileşme süresinin 1,5 aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığını, müvekkilinin itiraza konu karara esas alınan raporunda da sağda 3-7 kotlarda, solda 5-8 kotlarda kırıkların mevcut olduğunu, yürüyüşte tandem beceriksiz, yürüyüşte hafif antevert postürde yürüdüğü itiraza konu olan raporda da belirtildiğini, itiraza konu olan raporda müvekkilinin maluliyetinin olmaması ve iyileşme sürecinin hatalı olarak hesaplandığını, ayrıca İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunun 07.10.2020 tarihli raporu yeterli inceleme yapmadan dava dilekçesinde belirtilen hastane evraklarının incelenmeden rapor düzenlenmesi ile eksik ve hatalı rapor düzenlendiğini, ortada müvekkilinin koruyucu tedbirleri takmadığına ilişkin bir durum söz konusu olmadığını, ayrıca müterafik kusur indirimi yapılabilmesi için zararın oluşmasına veya artmasına kusurlu hareketiyle sebep olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası sonucu açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından maluliyet raporunun çalışma gücüne göre alınması gerektiği, müterafik kusurun olmadığı, iyileşme süresinin hatalı olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Maluliyet raporuna yönelik yapılan incelemede:
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise üniversite hastanelerinin adli tıp anabilim dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/6247 E – 2021/9135 K; 2021/5898 E – 2021/8467 K; 2021/4501 E – 2021/7401 K sayılı kararları)
Açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda, kaza tarihinin 18.01.2019 olup mahkemesince hükme esas alınan 07.10.2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 18.01.2019 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, davacının son film ve grafileri incelenmek sureti ile raporun hazırlandığı, davacının rapora itiraz ederken davacıya ait farklı bir heyet raporu, sağlık tedavi evrakı, vb belge sunmadığı anlaşılmıştır. Bu yönüyle davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Müterafik kusura yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
… plakalı otomobilde yolcu konumunda iken yaralanan … otomobilin arka sağ koltuğunda yolcu konumunda iken sürücüye müdahalesi olmaksızın maruz kaldığı kazada, kendisinin kazaya etken bir davranışı bulunmamaktadır. Kaza tespit tutanağında, emniyet kemeri takıp takmadığı tespit edilememiş olup, kendisinin dosya kapsamındaki vermiş olduğu ifadesinde kafa kısmını ve göğüs kısmını ön koltuğa çarptığını ve kaburgasının kırıldığını belirtmesi ve doktor raporunun da bu durumu doğrular nitelikte olması nedeniyle, emniyet kemerini takmadığı değerlendirilerek müterafik kusurunun olduğu kanaati ağırlık kazanmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.11/04/2023

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.