Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2203 E. 2023/912 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2203 – 2023/912
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2203
KARAR NO : 2023/912

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2021
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI : … SİGORTA A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 23/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/05/2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.01.2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halindeyken … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarptığını ve motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, davalı şirketin müvekkiline 24.08.2015 tarihinde 22.498,49-TL ödeme yaptığını, daha sonra müvekkiline yetersiz ödeme yapıldığı gerekçesi ile dava açıldığını, Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… esas sayılı dava dosyası ile müvekkiline 107.424,91-TL ek ödeme yapılmasına karar verildiğini, şirketin bu ödemeyi yapmadığını, müvekkilinin bu davadan sonra maluliyetinin arttığını, müvekkiline kalça protezi takıldığını, müvekkilinin maluliyeti arttığından müvekkilinin yeniden Adli Tıp Kurumu’na sevki ile yeniden maluliyet oranının belirlenmesini talep ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davacının geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatının ve bakıcı giderinin 6100 sayılı Yasa’nın 107. Maddesine göre belirlenmesi (davalı tarafça ödenen miktarın düşülerek) temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, müvekkil şirkete başvuru neticesinde yaptırılan aktüer hesaplamaları esas alınarak 22.498,49-TL’nin 21.08.2015 tarihinde davacı vekiline ödendiğini, akabinde davacı tarafından Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/… E. Sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhine açılan dava sonucunda 153.280,25-TL’nin 21.04.2017 tarihinde Mersin … İcra Müdürlüğü’ne ödendiğini, davacı tarafından aynı talep ile müvekkil şirket aleyhine açılan Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/… E. Sayılı dosyasının kesinleştiğini, bu sebeple huzurda görülen davanın “kesin hüküm”sebebi ile reddi gerektiğini, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiği ve başkaca bir sorumluluğu kalmadığını, kabul sayılmamakla beraber mahkeme tarafından tekrar aktuer hesabı yaptırılacak ise bu durumda yapılacak hesaplamada ödeme tarihinden itibaren faiz güncellemesi yapılması gerektiğini, dava konusu olay yönünden taraflar arasında düzenlenen ibranameden sonra 2 yıllık süre dolduğunu, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, davayı ve iddiayı kabul anlamına gelmemek üzere dosyanın tümü ile ATK 3. İhtisas Dairesi’ne gönderilerek; davacının yaralanması nedeniyle tedavileri tamamlanarak hangi tarihte sağlığına kavusmuş sayılacağı, gelisen bir durum bulunup bulunmadığı, tedavilerinin ne zaman sona erecegi, vücut çalısma gücü kaybının hangi tarihte kesin olarak belirlenebilir duruma geldigi konusunda rapor alınmasını talep ettiklerini, müterafik kusur durumunun mevcudiyeti durumunda belirlenen tazminattan indirim yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamı dışında olduğunu, bakıcı gideri ihtiyacından söz edebilmek için davacının başka birinin yardımı olmadan hayatını sürdüremeyeceğinin, hekim bilirkişilerce açık şekilde tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 113.579,7-TL kalıcı iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … Sigorta A.ş. Vekili; Kesin hüküm itirazının dikkate alınmamasının hukuka aykırı olduğunu, şirketinin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini ve başkaca bir sorumluluğunun kalmadığını, kabul sayılmamakla beraber mahkeme tarafından tekrar aktuer hesabı yaptırılacak olduğunda hesaplamada ödeme tarihinden itibaren faiz güncellemesinin yapılması gerektiğini, kesinleşen yargı kararından davacının haklarını saklı tutmadığı gibi maluliyet raporuna itirazı bulunmadığından usuli kazanılmış hak sebebi ile davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte karara esas alınan maluliyet raporunun hatalı olduğunu, yerleşik yargıtay içtihatlarının, hak ve nesafet ilkesi gereğince artan maluliyete ilişkin tespit yapılmasının ve artan maluliyete ilişkin bir tazminat hesaplaması yapılması gerekirken tek aşamalı bir maluliyet raporunun hesaba esas almanın hatalı olduğunu, davaya konu kaza sebebiyle davacının maluliyetinde bir artışın olup olmadığının, bu hususun kazayla illiyet bağının bulunup bulunmadığı değerlendirilmeden dosyanın eksik inceleme neticesinde karara çıkmasının hatalı olduğunu, davacının davadan önce aynı araz sebebi ile düzenlene ATK raporunu kabul ederek, dava yoluna gitmesinin ve kesin karar doğrultusunda hükmedilen tazminatı icra kanalı ile tahsil etmiş olması sebebi ile davanın reddi gerektiğini, hesaplamada başlangıç tarihi olarak maluliyetin arttığı tarih baz alınması gerekirken bilirkişinin kaza tarihi itibariyle yaptığı hesaplamanın kabulü taraflarınca mümkün olmadığını, yargı sistemi tarafından öngörülemeyen maluliyet artışından kaynaklı müvekkili şirketin faiz sorumluluğunun bulunmadığını, faize hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazasından kaynaklanan artan maluliyete dayanan maddi tazminat davasıdır.
İlk Derece Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davacı vekili tarafından Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esas sayılı dosyasında iş bu davaya konu trafik kazasından kaynaklı olarak maluliyet sebebi ile tazminat davası açılmış, yargılama sonucunda 23.02.2017 tarihli kararla, davacının ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 26.09.2016 tarihli rapor doğrultusunda %30.2 maluliyetinin bulunduğu ve 6 ay süreyle geçici iş göremezliğinin bulunduğu gerekçesiyle 107.424,91 TL tazminata hükmolunmuştur.
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esas 2017/90 Karar sayılı dosyasındaki davacı ile dosyamızdaki davacının ve davalısının aynı olduğu, dava sebebinin maluliyete dayalı tazminata ilişkin olduğu, eldeki dosyada davacı …’ın dava konusu kaza nedeni ile yaralanması sonucu artan maluliyetten kaynaklı olarak açılan bakıcı, geçici ve kalıcı iş göremezlik talebine yönelik olduğu, bu hususun dava dilekçesinde sabit olduğu, anılanMersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esas 2017/… Karar sayılı dosyasında ise davacının meydana gelen kaza sonucu açmış olduğu maddi tazminat isteminde bulunduğu, dolayısı ile tarafları aynı olsa da konusu aynı olmadığından Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esas 2017/… Karar Esas sayılı dosyanın iş bu dosya yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
İş bu dosya alınan maluliyet raporunun incelenmesinde, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu Başkanlığının 29/04/2020 tarihli raporda gelişen durumun bulup bulunmadığına yönelik açıklamanın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacıdaki yaralanmanın hangi tarihte tedaviyle tamamen sona erdiği, bu yaralanmadan dolayı gelişen bir durum olup olmadığı, varsa hangi tarihte gelişen durumun sona erdiği; diğer bir anlatımla, daimi iş gücü kaybının kesin olarak belirlenebilmesi için tedavilerinin ne zaman sona erdiği ve kesin maluliyet oranının hangi tarihte belirlenebildiğinin tespiti davanın devamı açısından önemlidir.
İlk Derece Mahkemesince dosyanın tümü ile Adli Tıp Kurumuna yeniden gönderilerek; davacının yaralanması nedeniyle tedavileri tamamlanarak hangi tarihte sağlığına kavuşmuş sayılacağı, ilk maluliyet raporunun düzenlendiği tarih olan 26.09.2016 tarihinin ardından gelişen bir durum bulunup bulunmadığı, tedavilerinin ne zaman sona ereceği, vücut çalışma gücü kaybının hangi tarihte kesin olarak belirlenebilir duruma geldiği, çalışma gücü kaybı oranı, iyileşme süresi konusunda, olay tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak sadece gelişen durumun varlığı halinde maluliyet oranı hususunda rapor aldırılması gerekmekle, artan maluliyet bulunması halinde buna göre davacının ne kadar tazminat hakkının bulunduğu belirlenmeli, davalı sigorta tarafından davacıya yapılan ödeme güncellenmek sureti ile bu ödemenin davacının tüm zararını karşılayıp karşılamadığı tespit edildikten sonra davacının talebi hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken hatalı maluliyet oranı esas alınarak karar verilmesi yerinde görülmemekle davalı vekilinin istinaf sebebi bu yönüyle haklı bulunmuştur.
Yine davalı vekilinin istinaf dilekçesinde belirtildiği üzere, hesaplamada başlangıç tarihi olarak maluliyetin arttığı tarihin baz alınması gerekirken kaza tarihi itibariyle hesaplama yapılması yerinde görülmediğinden, artan maluliyetin varlığı halinde davacının tazminat miktarı belirlenirken maluliyetin arttığı tarihin baz alınarak hesaplama yapılarak karar verilmesi gerekmektedir. Bu yönüyle de davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı görülmüştür.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince dosyanın tümü ile Adli Tıp Kurumuna yeniden gönderilerek; davacının yaralanması nedeniyle tedavileri tamamlanarak hangi tarihte sağlığına kavuşmuş sayılacağı, ilk maluliyet raporunun düzenlendiği tarih olan 26.09.2016 tarihinin ardından gelişen bir durum bulunup bulunmadığı, tedavilerinin ne zaman sona ereceği, vücut çalışma gücü kaybının hangi tarihte kesin olarak belirlenebilir duruma geldiği, çalışma gücü kaybı oranı, iyileşme süresi konusunda, olay tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak sadece gelişen durumun varlığı halinde maluliyet oranı hususunda rapor aldırılması ve gerektiği takdirde hesap raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, bu nedenle HMK’ nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken önemli delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davalı vekilinin istinaf taleplerinin, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/05/2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.23/05/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.