Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2173 E. 2023/909 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2173 – 2023/909
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2173
KARAR NO : 2023/909

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2021
NUMARASI : 2017/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- … SİGORTA A.Ş. –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 2-… SİGORTA A. Ş.-
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 23/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın ZMMS … Sigorta ve … plakalı aracın ZMMS … Sigorta tarafından düzenlenmiştir. 13.06.2015 tarihinde … idaresindeki … plakalı aracın davacı (…) idaresindeki … plakalı araçla kaza yapması sonucu davacı yaralanmıştır. Kazadan dolayı davacının uğradığı zararın (kalıcı çalışma gücü kaybı ve geçici iş görmezlik zararı) karşılanmadığı ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 1.500 TL’nin temerrüt tarihinden uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; 10.11.2015 tarihli dilekçe ile davanın reddini savunmuştur. Dilekçeye göre; … plakalı aracın 06.04.2015/2016 dönemi ZMM poliçesi davalı tarafından düzenlenmiştir. Bedeni zararlarda kişi başına poliçe limiti 290.000 TL’dir. Kusur ve maluliyet raporlarının Adli Tıp Kurumundan aldırılması gerektiği belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; 08.01.2016 tarihli dilekçe ile davanın reddini savunmuştur. Dilekçeye göre; … plakalı aracın 11.06.2015/2016 dönemi ZMM poliçesi davalı tarafından düzenlenmiştir. Bedeni zararlarda kişi başına poliçe limiti 290.000 TL’dir. Kusur ve maluliyet raporlarının Adli Tıp Kurumundan aldırılması gerektiği belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, … Sigortaya karşı açılan davanın reddine, davalı … Sigortaya karşı açılan davanın kısmen kabulü ile; 28.337,90 TL’nin dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, iş göremezlik için ayrı bir ödeme yapılmadığını, emeklilik maaşının mahsup edilmesinin yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, beden gücü kaybına uğrayan kişinin emeklilik dönemini sürdüren yaşlı bir kimse olsa dahi, günlük yaşamlarını sürdürürlerken, günlük işlerini yaparlarken sakatlıkları oranında zorlanacak olmaları nedeniyle “güç (efor) kaybı tazminatı” isteme hakları bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğini, davanın tarafı olmayan … Sigorta A.Ş. lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 22.12.2017 ve 15.03.2021 tarihli dilekçelerinde ayrıntılı açıklandığı gibi müvekkili yönünden … Sigorta A.Ş’nin davalı konumda olmadığını, tefrik edilen iş bu dosyada talepleri dışında eklenen … Sigorta A.Ş.’nin iş bu dosyadan çıkartılmasını taleplerinin dikkate alınmadığını, hükmün kaldırılması halinde hesabın güncel asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili; Müvekkili şirket tarafından düzenlenen poliçe ve kaza tarihine bakılmaksızın hatalı yönetmeliğe göre düzenlenen maluliyet raporu doğrultusunda hesaplama yaptırıldığını, meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği’ne göre değil de; Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre inceleme yapılması gerektiğini, bilirkişi tarafından TRH Yaşam Tablosunun kullanılarak hesaplama yapılması gerekirken PMF Yaşam Tablosu kullanılarak hesaplama yapılmasının Yargıtay içtihatları tarafından da kabul edilmediğini, tazminat hesabının sürekli sakatlık esas alınarak, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak %2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak ve aktüeryal yöntem kullanılarak yapılması gerektiğini, düzenlenen ilk hesap raporuna da davacı tarafından itiraz edilmediğini, bu nedenle daha önce alınmış hesap raporuna davacı tarafından itiraz edilmemesi sebebiyle müvekkili şirket lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunu, kabul manasına gelmemek kaydı ile hesaplama yapılacak ise usuli kazanılmış haklarının gözetilerek bu hesaplamanın 2018 tarihli asgari ücret verileri üzerinden yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin geçici işgöremezlik tazminatı talebinin kabul edilmesi gerektiğine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Mahkemece davacının emekli olduğu ve iyileşme dönemi içerisinde davacının emeklilik aylığını almaya devam ettiğinden geçici iş göremezlik isteminin reddine karar verilmişi ise de 28.02.2021 tarihli ek hesap raporuna göre; davacıya ait SGK hizmet dökümünde 2015 yılında kaza tarihine kadar asgari ücret bildirimi yapılarak çalıştığı ve primlerin bildirildiği, kaza sonrası eksik günlere dair işveren tarafından bildirilen kodlar ise 2016 yılı sonuna kadar sadece ağustos-eylül ve kasım 2015 ayları hariç toplam 15 ay için istirahatli olarak beyan edilerek prime esas ücretinin belirtilmediği ancak sebebinin istirahat raporu olduğunun görüldüğü, davacının tedavi nedeniyle çalışamadığı süreyi SGK hizmet dökümündeki eksik gün kodu ile ispatladığı belirtilmekle bu itibarla davacının geçici iş göremezlik talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
Davacı vekilinin davalı … Sigorta A.Ş lehine hükmolunan vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davacı vekili 22.12.2017 ve 15.03.2021 tarihli dilekçelerde dava konusu tazminatın sadece … Sigortadan talep edildiğini, … Sigortanın davalı konumunda olmadığını ileri sürmüş ise de dava dilekçesinde davacılar yönünden hiçbir ayrım yapılmadan fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 1.500 TL’nin davalıdan tahsili talep edildiği, dava dilekçesinde ” Müvekkillerin anılan maluliyetten kaynaklı olarak maddi zararları yargılama aşamasında tespit edilecek sorumluluğu oranında sorumlu sigorta şirketlerince karşılanması gerekmektedir. Davalı sigorta şirketlerinin sorumluluk miktarları yargılama aşamasında alınacak kusur maluliyet ve aktüer raporları ile ortaya çıkacaktır.” şeklinde ibare bulunduğu görülmekle, dava dilekçesinde her iki sigorta şirketi davalı olarak gösterildiğinden, davalı … Sigorta A.Ş yönünden reddedilen davada bu davalı lehine vekalet ücretine hükmolunması yerinde görülmekle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
HMK’nın 357. maddesinde “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz.” hükmü düzenlenmiştir. Davalı vekiline hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 2. Ve 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 02.05.2018 tarihli ve 06.07.2020 tarihli maluliyet raporları usulüne uygun tebliğ edilmiş, ancak vekil tarafından bilirkişi raporuna karşı yargılama aşamasında süresi içinde ( süre geçtikten sonra itiraz bulunmaktadır) ilk derece mahkemesine herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.
Bilirkişi raporuna itiraz etmeyen taraf yönünden raporun kesinleşeceğine yönelik Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 05/06/2017 gün ve 2016/801 E.-2017/9091 K. Sayılı kararında özetle; “…Davanın taraflarınca itiraz edilmeyen uzman bilirkişi raporu her iki taraf yönünden de kesinleşir ve kesinleşen rapor hakimi de bağlar. Taraflardan birinin rapora itiraz etmesi, diğer tarafın itiraz etmemesi halinde ise rapor itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir ve itiraz eden taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu ilkenin sonucu olarak, itiraz üzerine yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda verilen raporun önceki rapora göre itiraz eden taraf aleyhine olması halinde, kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak önceki raporda belirtilen kusur oranı, zarar miktarı vs. esas alınarak hükmedilecek miktar belirlenir….” denilmiştir. Aynı husus Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/3253 E.-2017/9419 K; 2015/8676 E, 2018/2775 K; 2013/11884 E, 2015/835 K; 2015/8056 E, 2017/2988 K sayılı içtihatlarında ve benzer içtihatlarda da benimsenmiştir.
Bu nedenle davalı vekili yönünden süresinde ilk derece mahkemesinde bilirkişi raporuna itiraz edilmemekle kesinleşen rapora karşı artık istinaf aşamasında itiraz edilemeyeceğinden bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin hesap raporuna yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Mahkemenin karar tarihinden önce 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 E.K sayılı 17/07/2020 günlü kararı sonrasında Yargıtay 17. Hukuk Dairesi vermiş olduğu 2019/2861 esas ve 2021/2725 karar sayılı 15/03/2021 günlü kararında ve yine 2021/2772 Esas 2021/3174 Karar sayılı 23/03/2021 günlü kararında yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 17/06/2021 gün ve 2021/9757 Esas ve 2021/3262 Karar sayılı kararlarında ve yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/3173 Esas ve 2944 Karar numaralı 14/06/2021 günlü kararlarında davacının gerçek zararının belirlenmesi noktasında davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenerek ve prograsif rant tekniği kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması gerektiğine işaret edilmiştir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan hesap raporunda prograsif rant tekniği kullanılmış ise de, bakiye yaşam süresinin PMF Yaşam Tablosu’na göre belirlendiği anlaşılmaktadır.
Hesap raporunda esas alınan hesaplama yöntemi doğru olmakla beraber PMF yaşam tablosu değil TRH 2010 yaşam tablosu esas alınmalı ise de, PMF yaşam tablosu davalı lehine olduğundan, TRH 2010 yaşam tablosu istinaf eden davalı aleyhine sonuç doğuracağından, istinaf edenin sıfatı dikkate alınarak bu yöndeki istinaf talebi de yerinde görülmemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin hükmolunan tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davalı vekili tarafından istinaf dilekçesinde; dosyada ilk alınan 09.05.2019 tarihli hesap raporuna davacı tarafça itiraz edilmemiş olması nedeniyle bu raporda belirlenen miktarın müvekkili şirket yönünden usuli kazanılmış hak oluşturacağı belirtilmiş ise de ilk alınan 09.05.2019 tarihli hesap raporunun 02.05.2018 tarihli maluliyet raporuna göre düzenlendiği ancak maluliyet raporu içeriğinde trafik kazasına bağlı oluşan tibia kırığının kaynamamış ve tedavi sürecinin tamamlanmamış olması nedeniyle gerekli tedavisinin tamamlandıktan en az 6 ay sonra yeni çekilecek grafi ve yeni yaptırılacak muayenesi sonucunda maluliyetinin beklenmesinin uygun olacağının belirtildiği, bu nedenle davacının maluliyetinin ilk raporda tam olarak belirlenmediği ve maluliyetin belirlenmesi yönünde ikinci 06.07.2020 tarihli maluliyet raporunun alındığı ve hükme esas 28.02.2021 tarihli hesap raporunun bu ikinci alınan maluliyet raporuna göre maluliyet oranının kesin olarak belirlenmesinin ardından alındığı, bu durumda davalı lehine usuli kazanılmış hakkın varlığından bahsedilemeyeceği anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf başvurusu kısmen haklı görülmekle geçici iş göremezlik tazminatı talebinin de kabulüne karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmek üzere yeniden hüküm kurulmak suretiyle HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/04/2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
3- Davalı … Sigortaya karşı açılan davanın REDDİNE,
-Davalı … Sigortaya karşı açılan davanın KABULÜ ile; 2.501,69 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan, 28.337,90 TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan olmak üzere toplam 30.839,59 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 18.09.2015 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-a)Alınması gereken 2.106,65 TL ilam harcından, 31,40 TL peşin harç ve 92,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.983,25 TL harcın davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 14/04/2021 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsubu ile bakiyesinin tahsilinin istenmesine,
5-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta AŞ’den alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davalı … Sigorta lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı , 31,40 TL peşin harç ve 92,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 154,80 TL’nin davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından harcaması yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, adli tıp gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.141,95 TL yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
10-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
11-Harçlar Kanunu gereğince davalı … Sigorta A.Ş’den alınması gereken 1.935,76 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 483,94 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 1.451,82‬ TL harcın davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
12-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-Davacı tarafından yapılan 33,00 TL yargılama giderinin davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
14-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
15-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.23/05/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.