Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2109 E. 2023/469 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2109 – 2023/469
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2109
KARAR NO : 2023/469

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2021
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA :Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 06/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/04/2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.04.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının sevk ve idaresindeki motosiklet ile dava dışı …’in sürücüsü, davalı şirketin trafik sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpışması sonucu davacının ağır yaralandığını, arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığını, kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, davacının yatalak kaldığı sürede iş ve gücünden kaldığını, ayrıca kalıcı maluliyet zararına uğradığını ileri sürerek belirsiz olan alacağın tespiti ile kalıcı maluliyet ve geçici-tam işgöremezlik zararı olmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle; davacının dava tarihinden önce müvekkiline başvuruda olumsuz bir cevap verilmeksizin dava ikame etmesi nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili nezdinde KZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sigorta poliçe teminat limitleri, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve davacının gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumlu olduğunu, tarafların kusur durumları ile davacının maluliyet oranının tespiti gerektiğini, tedavi gideri zararının poliçe teminat kapsamında olmadığını, faize dava tarihinden itibaren hükmedilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 31.375,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 17/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; davacı …’a ilişkin yapılmış olan başvuru neticesinde hazırlanan 02.05.2019 tarihli … Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından hazırlanan maluliyet raporunda davacının maluliyet oranının %8 olarak belirlendiğini, ATK 2.İhtisas Dairesinin hazırlamış olduğu raporda davacının maluliyetinin olmadığının bildirildiğini, bu tespitin kabul edilemeyeceğini, söz konusu dosyada mevcut bulunan raporların aynı yönetmeliğe göre düzenlendiğini, ancak sonuç değerler arasında çelişkinin bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı vekili; davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespiti maksadıyla adli tıp kurumu nezdinde rapor alınması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından geçici iş göremezlik hususunda SGK İl Müdürlüğüne rücu ödemesi yapıldığını, 07.12.2018 tarihinde 965,75 TL bedelli ödeme yapıldığını, davacı yanın bu hususta başkaca hak ve alacağının kalmadığını, geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında bırakıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası sonucu açılan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği, davalı vekili tarafından ise geçici iş göremezliğin teminat dışı olduğu, SGK’ya yapmış oldukları ödemenin dikkate alınmadığı, kusur raporunun ATK’dan alınması gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin maluliyet raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Eldeki dosyaya baktığımızda dava açılmadan önce alınan … Adli Tıp ABD Başkanlığından maluliyet raporu aldırılmış olup, … Adli Tıp ABD Başkanlığı tarafından düzenlenen 02.05.2019 günlü maluliyet raporu incelendiğinde davacının maluliyetinin Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliğine göre düzenlendiği ve davacının maluliyetinin %8 oranında olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece alınan ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 30.12.2020 günlü raporda yine davacının maluliyetinin Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliğine göre düzenlendiği, ancak davacıda meydana gelen maluliyet oranının %0 oranında olduğu bildirilmiştir.
Olay tarihi 01.04.2018 olup raporun bu tarihte yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde hazırlanması yerinde olsa da mahkemece her iki rapor aynı yönetmelik esas alınarak düzenlenmesine rağmen maluliyet oranının farklı çıkması sebebiyle aradaki çelişkinin giderilmeden karar verilmesi hatalı olmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
Davalı vekilinin istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede:
İskenderun 3. Asliye Ceza Mahkemesince alınan 06.08.2019 tarihli ATK kusur raporunda dava dışı sürücü …’in asli oranda kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun ceza hukuku ile ilişkisinde kenar başlıklı 74.maddesi şöyledir. “Hâkim zarar verenin kusurunun olup olmadığını, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken ceza hukukunun sorumluluk ile ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararı ile de bağlı değildir. Aynı şekilde ceza hâkiminin kusurunun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hâkimini bağlamaz.”
Mahkeme dosyasında ise kusura ilişkin rapor alınmamış, ceza dosyasından alınan rapor taraflara tebliğ edilmeden, bu rapora karşı beyanlar alınmadan hükme esas alınmıştır. Ancak hukuk hakimi ceza dosyasında alınan kusur oranı ile bağlı olmadığından, kaldı ki bu rapora da ceza dosyasında itiraz edildiğinden, mahkemece kusur oranı hususunda bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taraflara tebliğ edilmeyen ve kesinleşmeyen ceza dosyasında alınan rapora göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalının bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir.
Ayrıca geçici iş göremezlik zararı teminat içinde olmakla birlikte davalı tarafından SGK’ya geçici iş göremezlik ödenip ödenmediğinin, yine SGK tarafından davacıya iş göremezlik ödenip ödenmediğinin araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince yukarıda açıklanan sebeplerle dosyanın tümü ile Adli Tıp Kurumuna yeniden gönderilerek; …. Adli Tıp ABD Başkanlığı tarafından düzenlenen 02.05.2019 günlü maluliyet raporu ve ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 30.12.2020 günlü raporları arasındaki çelişkinin giderilip çalışma gücü kaybı oranı konusunda, olay tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak rapor aldırılması; ve yukarıda gösterilen eksikliklerin tamamlanmadan eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, bu nedenle HMK’ nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken önemli delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/04/2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksiklikler tamamlanarak davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Taraflar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.06/04/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.