Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2101 E. 2023/467 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2101 – 2023/467
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2101
KARAR NO : 2023/467

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …/01/2021
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLLERİ : Av.
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat

KARAR TARİHİ : 06/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin …/01/2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 24/11/2015 günü … plakalı motosiklet ile sürücüsü … olan … plaka sayılı motosiklet ile çarpışması sonucu ağır bir şekilde yaralandığını, kaza sebebiyle sakat kaldığını belirterek bedensel zararı nedeniyle HMK’nın 107. maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza ile ilgili olarak yürütülen soruşturma dosyasında taraflar arasına uzlaşma sağlandığını, davanın kazaya sebebiyet veren ve sigortası olduğu iddia edilen araç sigortacısına davanın ihbarını talep ettiklerini, davacının maluliyet oranının tespitini ve maluliyet tazminatının uzman bilirkişice hesaplanmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın ıslah talebi doğrultusunda kabulü ile, 6.327,30 TL geçici işgörmezlik, 35.914,79 TL sürekli işgörmezlik maddi tazminatlarının temerrüt tarihi olan 24/10/2017 (…nın yazı cevabı) tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; davaya konu 24.11.2015 tarihli kaza nedeniyle İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığının tarafından yürütülen 2015/… soruşturma sayılı dosyasında taraflar arasında uzlaşma sağlandığını, tarafların zararın giderilmesi suretiyle anlaştıklarını, açıklanan nedenlerle davacının 24.11.2015 tarihli kaza nedeniyle tazminat davası açma hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinden Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe Uygun Olarak Hazırlanmış Sağlık Raporu alınması gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu kaza nedeniyle yapılan tedavi masraflarının müvekkili kurumdan talep edilmesinin mümkün olmadığını, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin adli tıp veya alanında uzman bir kusur bilirkişi heyeti vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının müterafik kusuru nedeniyle hükmedilen tazminattan indirim yapılması gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini, temerrüt tarihinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası sonucu açılan geçici ve kalıcı iş göremezlik talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından davacının soruşturmada uzlaştığından davanın reddinin gerektiği, maluliyet raporunun hatalı olduğu, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğu, kusur raporunun ATK’dan alınması gerektiği, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, SGK ödemesinin düşülmesi gerektiği, dava tarihinden itibaren faiz olması gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Uzlaştırma dosyasının incelenmesinde taraflara uzlaşıldığı takdirde hukuk mahkemesinde dava açılamayacağına dair ihtarın yapılmadığı, sadece uzlaşmanın hukuki sonuçlarının anlatıldığı yönünde genel ifadenin kullanıldığı, bu haliyle uzlaştırmanın usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla davacının eldeki davayı açmaya hakkının bulunduğu anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davacının maluliyet oranı ATK 2. İhtisas Kurulunca kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliğine uygun düzenlenmiştir. Alınan rapor usul, yasa, yönetmelik ve içtihatlara uygundur.
Mahallinde keşif yapılarak trafik bilirkişisinden kusur raporu alınmıştır. Raporun ATK’dan alınması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Alınan rapor dosya kapsamına ve oluşuna uygundur. Yine, davacının gerçek zararı olan geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında olduğu, davacının yaralanması diz bölgesinden olup kask takılması zorunlu baş bölgesinden olmadığından müterafik kusur indirimi yapılmamasının yerinde olduğu, SGK tarafından yapılan ödemenin bulunmadığı, davalı kuruma 19.10.2017 tarihinde başvurulmuş olup davalının bu tarihte temerrüte düştüğü anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan tespitler dosya kapsamına, usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 2.885,56 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 721,40 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 2.164,16 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (toplam 42.242,09 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.06/04/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.