Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2099 E. 2023/153 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2099 – 2023/153
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2099
KARAR NO : 2023/153

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
NUMARASI : 2019/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 24/01/2023

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/10/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete … poliçesi ile sigortalı olup dava dışı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin çarpışması sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin kalıcı fiziksel ve psikolojik maluliyetleri oluştuğunu ileri sürerek ve FİHS tutularak 1.000,00 TL geçici ve sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
CEVAP: Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazanın davacının kusuru ile meydana geldiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminat kapsamında olmadığını, davacının kaza esnasında kask takmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasını, dava öncesi faiz işlemeyeceğini ve ancak yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet, görev ve yetki bakımından reddi gerektiğini, davaya bakmağa idari yargının görevine girdiğini, kazanın meydana geldiği kavşakta her yön için iki veya daha fazla sinyal vericiler bulunmakta olduğunu, herhangi bir tanesinin çalışmaması halinde sürücülerin çalışan diğer sinyal vericilere göre hareket etmesi gerektiğini, kaza tespit tutanağına göre sinyal vericilerin sadece birinin arızalı olduğunu, davacının bu durumu gördüğü halde kavşağa girerek kazaya neden olduğunu, yolda kurumun kusurunu gösteren bir durumun olmadığını, sinyalizasyon sisteminin bakım onarım ve işletilmesinin … Belediyesine devredildiğini bu nedenle meydana gelen kazanın kurumla ilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davalı … Sigorta aleyhine açtığı maddi tazminat davasının reddine, (bu davalı yönünden mahkememizin 22/03/2018 tarihli ilamı ile karar kesinleşmiştir), davacının davalı … Genel Müdürlüğü aleyhine açtığı maddi tazminat davasının kabulü ile, 6.647,50 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 28/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminatla ilgili usulüne uygun açılmış bir davası olmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; hükme esas alınan maluliyet raporunun gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin fiziksel maluliyetinin yanında psikolojik maluliyetinin de mevcut olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra hala ilaçları kullandığını, adli tıp kurumunun sadece kemik kırığına baktığını, psikolojik veya nöroloji herhangi bir şey ile ilgili rapor düzenlemediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Genel Müdürlüğü vekili; kazaya konu kavşaktaki sinyalizasyon sisteminin arızalı olduğunu, yeşil ve sarı ışıkların yandığını, kırmızı ışığın ise yanmaması sonucu kazanın meydana geldiğini, bu sebepten dolayı müvekkili kurumun %90 kusurlu olduğunun belirtildiğini, bahse konu kavşaktaki sinyalizasyon sisteminin bakımı, onarımı ve işletilmesi ekte gönderilen 06.10.1999 tarih ve 20901 sayılı yazı ve ekindeki protokolle … Belediye Başkanlığına devredildiğini, söz konusu sinyalizasyon sisteminin dolayısı ile meydana gelen kazanın kurumları ile bir ilgisinin bulunmadığını, bu protokolden sonra da yeniden 19.07.2013 tarihinde protokol tanzim edilmiş olup bu protokole göre de kazanın olduğu mahallede sinyalizasyondan sorumlu kurumun … Belediye Başkanlığı olduğunu, 5,04 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı ve yargılama sırasında yatırılan 20,00 TL ıslah harcına hükmedilmesinin yasalara aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından maluliyet raporunun hatalı olduğu, psikolojik değerlendirme yapılmadığını; davalı … Genel Müdürlüğü tarafından kaza mahallinin kendi sorumluluklarında olmadığından husumetin … Belediyesine yöneltilmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Davacının istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede:
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden, kaza/ olay tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre alınacak rapora göre belirlenmesi gerekmektedir.
Mahkemece dosya kapsamından İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenen 12.04.2017 tarihli raporda davacının maluliyetinin bulunmadığının bildirildiği, ancak davacının psikolojik yönden değerlendirilmediği görülmüştür.
11/10/2008-01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir. Bu yönüyle alınan rapor 28.01.2013 tarihinde kaza meydana geldiğinden doğru yönetmelik hükümlerine göre alınmıştır. Ancak bu raporu düzenleyenler arasında psikolog yada psikiyatri uzmanı bulunmamaktadır. Rapor denetime elverişli ve gerekçeli değildir. Davacının psikolojik açıdan değerlendirilip değerlendirilmediği belirli değildir.
Davacı vekili, davacının kazadan sonra hala ilaçlar kullanığını belirtmiş, bu ilaç raporları mahkeme dosyasına sunulmuş olmasına rağmen mahkemece iş bu itirazlar dikkate alınmamıştır.
Raporun doğru yönetmeliğe göre alındığı fakat davacının psikolojik açıdan rahatsızlığının değerlendirilmediği gözetildiğinde Mahkemece davacının kullandığı ilaçlar da dikkate alınarak davacının kaza sebebiyle psikolojik olarak da maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirme yapılması için yeniden rapor alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Davalının istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede:
… Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, kaza tarihinin 28 Ocak 2013 tarihi olup bu tarihten önce 1999 tarihli bir protokolün olduğu ve protokolün 10 yıl süre ile geçerli olduğu, bu protokole göre bu kavşakta sinyalisasyon işlerinden sorumlu kurumun … Belediye Başkanlığı olduğu, bu protokolden sonra yeniden 19/07/2013 tarihinde protokol tanzim edildiği, bu protokole göre de kaza olduğu mahalde sinyalisazyondan sorumlu kurumun … Belediye Başkanlığı olduğu, ancak kaza tarihinin bu iki protokolün arasında bir zaman diliminde kalması sebebiyle kaza tarihinin olduğu zaman diliminde taraflar arasında yapılmış her hangi bir protokol bulunup bulunmadığı, varsa protokolün mahkemeye gönderilmesi istenmiştir. Cevabi yazı uyarınca kaza tarihinde taraflar arasında her hangi bir protokol bulunmadığı görülmüştür. Açıklanan sebeple kaza tarihinde kaza yerindeki sinyalizasyon denetiminden davalı … Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğu ve kazanın sinyalizasyon hatasından gerçekleşmesi sebebi ile davalıya husumet yöneltilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmemiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Mahkemece davacının kullandığı ilaçlar da dikkate alınarak davacının kaza sebebiyle psikolojik olarak da maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirme yapılması için İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-a.6. maddesi uyarınca, HMK’nın 353/(1)-b-3. Maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın kabulüne, taraf vekillerinin sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin ilk derece mahkemesinin yeniden yargılama yapılmak üzere kaldırmasına karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/10/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksiklikler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Taraflar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.24/01/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.