Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2043 E. 2023/776 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2043
KARAR NO : 2023/776

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR :1-…
2-…
DAVALILAR :1- …
2- …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 09/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Müvekkilimiz … İnş.Turz..Nak.Tahh. Eğt.Öğrt. Pet.Oto.Emlak …Ltd. Şirketi Mersin Su ve Kanalizasyon İşleri Şube Müdürlüğünün (…)25.11.2005 tarihli açmış olduğu ihaleye katılmıştır. Yapılan ihale müvekkilimiz …’nin yetkilisi olduğu Şirkette kalmıştır. Ancak, davalı … Turizm Taah. Mob. Tem.Tic. San. Ltd. şirket temsilcisi olan … … ihalenin müvekkilimiz şirkette kalmasından sonra kendisinin de o dönem ortağı ve yetkilisi olduğu … tur. Taah. Mob.Tem. Tic. Ltd. şti olarak katılıp kazanamadığı ihale ile ilgili olarak Mersin C.Savcılığının … soruşturma sayılı dosyasıyla şikayette bulunmuş ve savcılıkça iddianame düzenlenerek Mersin 2.Ağır ceza mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla Müvekkilimiz … hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan kamu davası açılmıştır. … …(…) aynı zamanda Kamu ihale kurumuna da ihalenin feshi için başvurmuş ve kazanmış olduğumuz ihale fesholmuştur. Davalı tarafça Şikayet konusu edilen nedenler dolayısıyla müvekkilimizin kazanmış olduğu bu ihale feshedilmiştir. Fesih kararının iptali için müvekkilimiz tarafından Ankara 11.İdare mahkemesinin … E. sayılı davası açılmıştır. İş bu dava Ankara 2.İdare Mahkemesinin … sayılı dosyası ile birleşmiş ve … sayılı karar ile ihalenin iptali yönündeki kararda hukuki bir isabetsizlik bulunmaması nedeniyle aleyhimize sonuçlanmıştır. Mersin 2.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına konu olan … ile ilgili ihale dosyasının ilgili kurumdan tüm evrakları ile beraber istenmesi durumunda ihalenin hangi yılları kapsadığı, kaç kişinin taşınacağı öğrenilecektir. Bu ihale bedeliyle bu ihalenin feshedilmesi sebebiyle müvekkilimiz firmanın uğradığı kazanç kaybı, mahkemenizce atanacak olan bilirkişi, şoförler odasından ve servis odasından alınacak konu ile ilgili bilirkişiler marifetiyle hesap ettirilmesini talep ediyoruz. Bu nedenle zararımız belli olmadığı için bu ihale için fazlaya dair talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak talep ediyoruz. Yine müvekkilimiz firma tarafından girilen ve müvekkilimiz firma üzerinde kalan il Sağlık müdürlüğünün açmış olduğu 2007 yılındaki araç kiralama hizmet alımı ihalesinin ilgili kurumdan dosyasının istenmesi durumunda müvekkilimiz firmanın kazandığı ihalenin neden feshedildiği ve hangi dönemleri kapsadığı, bu iş nedeniyle müvekkilimiz firmanın kaybettiği kar miktarının yine bilirkişiler marifetiyle hesaplanması gerekmektedir. Bu nedenle zarar miktarı belli olmadığı için bu ihale için fazlaya dair talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla 2.000.TL. belirsiz alacak davası olarak talep ediyoruz. Yine Mersin Orman Bölge Müdürlüğünün 9.11.2009 tarihli personel taşıma ihalesi nedeni ile ilgili kurumdan ihale dosyası celp edildiğinde ihalenin hangi yılları kapsadığı, kaç kişinin taşınacağı öğrenilecektir. Bu ihale bedeliyle bu ihalenin feshedilmesi sebebiyle müvekkilimiz firmanın uğradığı kazanç kaybının, mahkemenizce atanacak olan bilirkişi, şoförler odasından ve servis odasından alınacak konu ile ilgili bilirkişiler marifetiyle hesap ettirilmesini talep ediyoruz. Bu nedenle zararımız belli olmadığı için bu ihale için fazlaya dair talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla 2.000,00TL. belirsiz alacak davası olarak talep ediyoruz. Bahsedildiği gibi müvekkilimiz firma ve temsilcisi Mersin 2.Ağır Ceza mahkemesinin … esas sayılı dosyası nedeniyle yaklaşık 14 yıl süreyle yargılama görmüş ve müvekkilimiz firma ve temsilcisi ihaleye fesat karıştırma gibi ağır bir suçlamayla suçlanmıştır. Ayrıca müvekkilimiz … … Mersin 2.Ağır ceza mahkemesinin … esas … Karar sayılı kararıyla 4 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmıştır. İzaha çalıştığımız nedenlerle müvekkillerimizin ticari itibarları sarsılmış, yerel basında haklarında olumsuz haberler çıkartılmış manen çok yıpranmışlardır. Ayrıca kazandıkları halde 3 ayrı ihaleden elenmişler ve ciddi maddi kayıplara uğramışlardır. İş bu nedenlerle bu davayı açmak zorunda kaldık. Davalılar ile anlaşmak üzere arabuluculuğa müracaat edilmiş olup davalılar gelmediklerinden anlaşma sağlanamamıştır..” beyanları ile 50.000,00TL manevi ve bilirkişi tespiti ile belirlenecek tazminat miktarı üzerinden tamamlanmak üzere 6.000,00TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “… sayın mahkemeniz nezdinde görülen işbu dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olduğundan, içtihat ve mevzuat gereği, davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerekmektedir, .. … tarafından 24.11.2005 tarihinde işbu davada konu anılan ihale yapılmış olup, müvekkil şirketin teklifi davacı şirketin çok daha altında olmasına rağmen, müvekkil şirketin bilanço oranın yetersiz olması dolayısıyla değerlendirme dışı bırakılmış, ihale davacı şirket üzerinde kalmıştır. Müvekkil şirket tarafından ihale üstünde kalan davacının bilanço oranının daha düşük olması gerektiğini piyasadaki durumlarını da göz önüne alarak düşündüğünden bir araştırma yapmış olup, neticesinde ihaledeki şartları tutturabilmek için borçlarını az, mal varlıklarını fazla gösterecek şekilde, maliyeden alınma değil de, muhasebeci tarafından düzenlenen bilançoyu sundukları, gerçek maliye kayıtlarındaki bilanço ihalede istenilen kriterleri tutmadığı ve teklifin geçersiz olduğu görülmüştür..müvekkiller tarafından kanunen kendilerine tanınmış hakları kullanmıştır. Durumu fark eden müvekkillerce, 4734 sayılı Kanunda da açıkça belirtildiği üzere Kamu İhale Kurumuna başvuruda bulunulmuş, Kurumca yapılan incelemede davacı şirketin gerçek maliye kayıtlarının ihaleye yeterli olmadığı, ihaledeki teklifinin geçerli çıkabilmesi maksadıyla gerçek rakamları tutmayan borçlarını az, mal varlıkları fazla gösteren bir bilanço sunulduğundan sebeple ihale kararının iptaline, durumun Türk Ceza kanuna suç teşkil edecek olduğundan ihaleyi yapan idareye ve İçişleri Bakanlığına bildirilmesine karar verilmiştir. Bunun üzerine davacı şirket aleyhine Savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş, Savcılık tarafından yapılan soruşturma neticesinde, ihaleye fesat karıştırmaktan davacı şirket yetkilisi … hakkında iddianame hazırlandı ve neticesinde kamu davası açıldı..özetle İhaleyi Kamu İhale Kurulu iptal etmiş, iptal üzerine davacıların açtığı dava reddedilmiştir. Ceza davasını Savcılığın iddianemesi üzerine Mahkeme açmış, verilen ceza Mahkeme tarafından verilmiştir. Bozma sonrası beraat kararı, eylemin yokluğundan değil, “fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması” gerekçesiyle verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, müvekkil sadece Kanunların kendisine verdiği, en doğal yasal haklarını kullanarak gerekli yere itiraz da bulunduğundan, herhangi bir haksız fiil ,hukuka aykırı bir eylem ya da hukuka aykırı fiil nedeni sonucunda ortaya çıkan maddi ve manevi bir zarara yol açmadığından, huzurda açılmış işbu davanın reddini…” talepleri ile davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; İhaleyi kazanamayan davalılar müvekkili şirket hakkında şirket bilançosundaki düzeltme hakkının kullanılmasının yasaya uygun olmadığı sebebiyle Mersin Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunduklarını, davalının başvurusu neticesinde kamu ihale kurumu tarafından müvekkilinde kalmış bulunan ihalenin fes edildiğini, Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda verilen ilk kararın Yargıtay’dan bozulması neticesinde müvekkilinin beraat ettiğini, bu beraat kararının onanarak kesinleştiğini, iş bu davanın, müvekkili hakkında yerel gazetelerde ve televizyonlarda defalarca yolsuzluk iddiasıyla ilgili haberler çıkmasına sebep olduğunu, tanınmış bir iş adamı olan müvekkilinin ve sahibi olduğu firmanın dava süresince ciddi manevi üzüntüler yaşamak zorunda kaldığını ve yıllar boyu ihalelere iştirak edemediğini, iştirak edebildiği bazı ihaleler de hakkında ağır ceza mahkemesince dava bulunması sebebiyle ihlallerden yasaklı hale geldiği için feshedildiğini, müvekkilinin bu nedenlerle de çok ciddi bir ekonomik kayba maruz kaldığını, olayda davalı taraf şikayeti hakkını kötüye kullandığını, zira bilançoda düzeltme hakkının yasal bir hak olduğunu, ayrıca davalı tarafın müvekkilinin bilançosunu yasal hakkını kullanarak vergi dairesinde düzeltmiş olmasını normal koşullarda bilmesinin imkanının olmadığını, bu özel ve gizli bir bilgi olduğunu, davalı tarafın buradaki tek amacının kaybetmiş olduğu ihaleye geri alabilmek için müvekkilinin saf dışı bırakmak çabası olduğunu ve bu çabasında da başarılı olduğunu, müvekkilinin işlemediği bir suç nedeniyle yaklaşık 14 yıl ağır ceza mahkemesinde sanık olarak yargılandığını, bu nedenle kişilik haklarının hatta tüm aile fertleriyle birlikte ciddi şekilde zedelendiğini, yine bu nedenle sayısız ihaleye iştirak edememiş olması nedeniyle de ciddi bir maddi zarara maruz kaldığını, olayda anayasal bir hak olan şikayet hakkını kötü niyetle kullanıldığını, ticari kazanç elde edebilmek adına asılsız bir şikayette bulunulduğunu ve müvekkilinin bu durumdan maddi ve manevi ciddi zarar gördüğünü, davalı tarafından kötü niyetli olarak yapılan başvuru üzerine yaşanan maddi ve manevi zararın tazmini ile giderilmesini ve yine başvuru hakkının bilinçli bir şekilde kötüye kullanılması ve bu nedenle ihale dışı kalmalarına sebebiyet verilmesi suretiyle en azından müvekkilinin de kalan ihaleler yönünden uğranılan zararın tüm ferileriyle taraflarına ödenmesini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız şikayet nedeniyle uğranılan maddi- manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; Hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alınması düşünülemez. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığını kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasını uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.
Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı dosyasında davacı sanık … …’nin olay tarihinde ihaleye fesat karıştırma suçunu işlediği anlaşıldığından sanık hakkında hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 5. CD’nin 2012/4508-12798 E.K sayılı ilamıyla; suçun özgü suç niteliğinde olduğu ve ihale sürecinde görev alan kamu görevlisi tarafından işlenebilen ihaleye fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alınarak ihaleyi alan şirket yetkilisi sanığın suça ne şekilde katıldığının tartışılması gerektiği ve kesinleşmesinin beklenilmesi gereken idare mahkemesi dosyalarının birlikte değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, bozmadan sonra Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı dosyasında sanığın kamu görevlisi olmadığı, sanığa isnat edilen suçun niteliği dikkate alınarak ihaleyi gerçekleştiren ihale komisyon üyeleri hakkında ihaleye fesat karıştırma suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunulması sonucunda bu kişiler hakkında sanık tarafından sunulan bilançonun gerçeği yansıtmadığını bilmedikleri ve sanığın ihaleye katılma koşullarına sahip olmadığını bilerek katılmasını sağlamadıkları gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi hususları göz önüne alındığında sanığın azmettiren ya da yardım eden durumunda olmadığı anlaşılmakla böylece sanık …’in isnat edilen ihaleye fesat karıştırma suçunun unsurları oluşmadığı anlaşıldığından beraatine karar verildiği, kararın Yargıtay 5. CD’nin 2017/4748E.-2019/10978.K sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Başvuru sahibinin davalı şirket olduğu ve Kamu İhale Kurulu tarafından 13.02.2006 tarihinde verilen karar ile ” İhale üzerine bırakılan … Tur. Sey.. San ve Tic Ltd. Şti’nin ihale komisyonuna sunduğu bilançonun ihale tarihi itibariyle gerçeği yansıtmadığı, yanıltıcı bilgiler içermekte olduğu, kayıtlı bulunduğu vergi dairesindeki gerçek bilanço kalemlerinin ise anılan Yönetmelik maddesindeki kriterleri sağlamadığının tespit edildiği, açıklanan nedenlerle ihale ile ilgili olarak geçerli teklif kalmadığı saptandığından 4734 sayılı Kanun’un 56/b maddesi gereğince ihale işlemlerinin ve ihale kararının iptaline karar verildiği, karara karşı dava dışı iş sahibi … tarafından Kamu İhale Kurulu’nun 13.02.2006 tarihli kararının iptali istemiyle açılan Adana 2. İdare Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı kararı ile; ihale üzerinde kalan … firmasının ekonomik ve mali yeterliğin tespiti için ihale komisyonuna sunduğu bilançonun ihale tarihi itibariyle gerçek durumu yansıtmadığı yapılan araştırma sonucu tespit edildiğinden, anılan şirketin değerlendirme dışı bırakılması gereken ihaleye devam edilmesinde 4734 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik hükümlerine aykırılık bulunduğu, dolayısıyla aynı yönde tesis edilen dava konusu Kamu İhale Kurulu kararında mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmakla davanın reddine karar verilmiş, Kamu İhale Kurulu tarafından 13.02.2006 tarihinde verilen karara karşı davacı şirket tarafından kararın iptali istemiyle açılan Adana 2. İdare Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı kararı ile; aynı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça savcılığa ve Kamu İhale Kuruluna şikayet edilen davacının, ceza mahkemesinde yargılanması ve öncelikle hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve ardından bozma sonucu yapılan yargılama neticesinde verilen beraat kararının, özgü suç olması nedeniyle ihaleye fesat karıştırma suçunun unsurları oluşmadığından bahisle verildiği, Kamu İhale Kurulu tarafından ihalenin iptaline dair karar verildiği ve kararın iptaline yönelik İdare Mahkemesi’ne açılan davanın reddine karar verildiği, ceza dosyası içeriği, Ceza Mahkemesi’nce verilen kararlar ve gerekçeleri ile idare mahkemesince verilen ihalenin feshi kararının iptali talebinin reddine yönelik karar da dikkate alınarak davalının şikayetini haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığının mevcut olduğu kanaatine varılmakla, davacı tarafın tazminat talebinin haksız şikayet nedeniyle olduğu da dikkate alınarak, mahkemece şikayet dilekçesindeki ifadeler yönünden yapılan değerlendirme sonucu farklı gerekçeyle dahi olsa davanın reddine karar verilmesinin dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacıdan vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.09/05/2023

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … … İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.