Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1995 E. 2022/2423 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1995
KARAR NO : 2022/2423

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2021
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : 1- … – … –
2-
VEKİLİ : Av. … –

DAVALILAR :1- …
VEKİLİ : Av. … –
2-… SİGORTA A.Ş
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 19/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.04.2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı …’ ın sevk ve idaresinde iken … mah. … Bulvarı üzerinde yaklaşık 120 km hızın üzerinde seyri sırasında fren tedbirine başvurmayarak derecede hızlı araç kullanarak kazaya sebebiyet verdiğini ve müvekkillerinin küçük çocuğunun ölümüne yol açtığını, araç sürücüsü davalı …’ın kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı ceza dosyasında sanık olarak yargılandığını, ceza dosyasında alınan ATK raporunda sürücünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, aracın davacı … şirketine sigortalı olduğunu, kazadan sonra sigorta şirketine başvuru yaptıklarını ve sigorta şirketi tarafından 05.11.2018 tarihinde 17.071,09 TL tutarında ödeme yapıldığını, sigorta şirketi tarafından yapılan bu ödemenin müvekkilinin zararının çok altında olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 200,00-TL defin, cenaze ve dini ritüel gideri, müteveffa küçüğün annesi için 100,00 TL babası için 100,00 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatı olmak üzere toplam 400,00 TL maddi tazminatın davalı araç sürücüsü yönünden 01.03.2017 kaza tarihinden, davalı … yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 03.03.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı … için 100,00TL lik destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini 15.138,37 TL 200,00 TL’lik cenaze giderleri tazminat taleplerini 1.170,00 TL arttırdıklarını toplamda 400,00 TL maddi tazminat istemini de 16.308,37 TL arttırarak bilirkişi raporu doğrultusunda davacı anne için 15.238,37 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.370,00 TL cenaze gideri ve baba için 100 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 16.712,87 TL tazminatı 01.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı vekilinin mesnetsiz beyanlarını kabul etmediklerini, meydana gelen olayda kusurunun bulunmadığını, kaza sonrası araçta herhangi bir maddi zarar meydana gelmediğini, kusur oranının tespiti yönünde bilirkişiden rapor alınmasını, davacı taraflar defin, cenaze ve dini ritüel kaynaklı maddi zararlarına karşılık herhangi bir belge dosyaya sunmadığını, kaza nedeniyle davacıların uğradığı bir destek yoksun kalma ve maddi zararın da mevcut olmadığını bu nedenlerle haksız ve yersiz açılan davanın ve reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava şartı yönünden dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması gerektiğinden HMK 114/2 hükmü gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, müteveffanın vefatı nedeniyle zarar gören hak sahibi anne ve baba için başvuru doğrultusunda 17.071,69 TL ödeme yapıldığını, araç işleteninin ve sürücüsünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğünün olmayacağını, bu nedenle müvekkili sigorta şirketinin davacılara herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 5.333,99 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … yönünden kaza tarihi olan 01/03/2017 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden ise 25/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 170,00 TL cenaze ve defin giderinin davalı … yönünden kaza tarihi olan 01/03/2017 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden ise 25/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemine reddine, davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece alınan 02.03.2021 tarihli aktüer bilirkişi ek raporunda 170,00 TL (mezar yeri gideri), 1.200,00 TL (mermer ve briket gideri) olmak üzere toplamda 1.370,00 TL olduğunun kabul edilebileceği hususunun belirtildiğini, mahkemece cenaze ve defin giderlerine yönelik reddolunan kısmın usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesi kararının cenaze ve defin giderlerine yönelik kısmının kaldırılmasına ve davanın bu yönü ile kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeni ile uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacılar vekili mahkemece alınan 02.03.2021 tarihli aktüer bilirkişi ek raporunda 1.370,00 TL cenaze ve defin gideri zararı olduğunun belirlendiğini, mahkemece cenaze ve defin giderlerine yönelik reddolunan kısmın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de,
6100 sayılı HMK’nun 341. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemelerinden verilecek olan hangi tür kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir. Buna göre; miktar veya değeri 5.880,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Aynı
yasanın 346/1. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince verilen kesin nitelikteki karara karşı istinaf başvurusu yapılması halinde istinaf başvurusunun öninceleme aşamasında usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı vekili mahkemece alınan 02.03.2021 tarihli aktüer bilirkişi ek raporunda 1.370,00 TL cenaze ve defin gideri zararı olduğunun belirlendiğini, mahkemece cenaze ve defin giderlerine yönelik reddolunan kısmın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiş ise de, eldeki dosyaya baktığımızda mahkemece yapılan yargılama neticesinde 170,00 TL cenaze ve defin giderinin davalı … yönünden kaza tarihi olan 01/03/2017 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden ise 25/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemine reddine, karar verildiği görülmüştür. Davacılar tarafından her ne kadar 1.370,00 TL üzerinden ıslah dilekçesi sunulmuş ise de, davacının cenaze gideri için daha fazla masraf yaptığına dair dosyaya herhangi bir delil sunmadığı bu konuda bir ispat olmadığı anlaşılmıştır.
HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davacılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma talebinin istinaf edilen karar reddedilen miktar itibarı ile 1.200,00 TL olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ilk derece Mahkemesi hükmünün reddedilen kısım itibari ile kesin olması sebebi ile HMK 346. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen reddine dair hükmünün kesin olması sebebi ile HMK’nın 346. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 22,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 58,70 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.19.12.2022

… … … … Başkan … Üye … Üye … Katip…
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır