Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1994 E. 2023/632 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1994
KARAR NO : 2023/632

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2021
NUMARASI : 2020/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : … SİGORTA AŞ
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … SU VE KANALİZASYON İDARESİ BAŞKANLIĞI
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
2- … OTO. YEDEK PARÇA VE ZİRAİ İLAÇ LTD. ŞTİ
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 17/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2021 tarih ve 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilli sigorta şirketine … nolu poliçe ile sigortalı olan … adına kayıtlı … plakalı aracın … Oto Yedek Parça Ltd. Şti’nde servisteyken yağan yağmur sularının tamirhaneyi basması sonucunda hasar meydana geldiğini, su basması neticesinde sigortalı aracın tavanına kadar yükselen suların araçta ağır hasara sebep olduğunu, söz konusu olayda davalıların gerekli önemleri almadığını ve gerekli özen ve dikkati göstermediklerinden dolayı olayın meydana geldiğini, davalı idare tarafından, bölgede yol bakım ve güvenliği ile ilgili gerekli projelendirmelerin ve kontrollerinin yapılmadığı, sorumluluklarını yerine getirmediklerini, müvekkili şirket tarafından meydana gelen hasar neticesinde sigortalısına 19.02.2020 tarihinde 77.275,49 TL ödeme yapıldığını belirterek, müvekkili şirketin sigortalısına ödediği bakiye 77.275,49 TL tutarın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 19.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava ile istenen tazminat tutarının, davacı tarafından ekspertiz şirketine yaptırılmış tek taraflı bir inceleme ve tespite dayalı olduğunu, bu nedenle ekspertiz raporunu kabul etmediklerini, meydana gelen hasar nedeni ile … Genel Müdürlüğü’ nün sorumluluğunun olup olmadığı hususunun anlaşılması bakımından davaya konu yerde dere ıslahına ilişkin bir çalışma yapılıp yapılmadığı hususunun da araştırılması gerektiğini, müvekkili kurumun derelerin taşması ile ilgili bir sorumluluğu bulunmadığını, meteoroloji ve ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından Mersin için Kırmızı Alarm veya Kırmızı Kod Yağış uyarısı yazılı ve görsel basın üzerinden yapıldığını, dava konusu olayın gerçekleştiği iş yerine sel sularının dolması; eski dere yatağından gelen suların cadde üzerindeki Ø1000 mm’lik yağmursuyu hattı kapasitesinin çok üzerinde olması ve dere yatağının doğal yatağını koruduğu kısımda toplanan suların, tahliyesinin üzeri kapatılarak iskâna açılan kısmında yollarda bulunan yağmursuyu alt yapılarında toplanamaması nedeni ile civarda bulunan cadde ve sokaklarda yüzeysel akışa geçerek aktığı güzergah boyunca, … Oto Servisi benzeri ev ve iş yerlerinde su baskınına sebebiyet verdiğini, zararın meydana geldiği yerin hukuki durumunun irdelenerek davacıya ve dava dışı kamu kurumlarına atfedilecek bir kusur olup olmadığının da irdelenmesi gerektiğini, bu nedenlerle müvekkiline yöneltilen kusuru, hasar tutarını, ekspertiz raporunu ve talep edilen tazminat tutarını kabul etmediklerini belirterek derdestlik itirazı ile birlikte haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Oto Yedek Parça Ve Zirai İlaç Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davasının haksız, yersiz, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu bu nedenle reddi gerektiğini, dava konusu sigortalı aracın hasar görmesinde müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin iş yerini su basmasında müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusurun mevcut olmadığını, olayın tamamen doğal afet sonucu meydana geldiğini, davacı … tarafından, zarar görene ödenen tazminat miktarının fahiş olarak ödendiğini, dava konusu … plakalı aracın müvekkilinin iş yerine araçta meydana gelen hasar nedeniyle getirildiğini ve teslim edildiğini, davacı … şirketince araçta meydana gelen hasar miktarı tespit edilirken, aracın önceki hasarı dikkate alınmaksızın tespit yapılarak ödemede bulunulduğunu, ayrıca ağır hasarlı olarak kabul edilen aracın hasarlı vaziyetteki değerinin de oldukça düşük belirlenerek, pert olan aracın sigortalıya bırakılarak, sebepsiz zenginleşmesine neden olunduğunu, bu nedenle de yapılan ödemeyi kabul etmediklerini davacı, meydana geldiğini iddia ettiği zararlarına 19/02/2020 tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmiş ise de, bu talebinin de haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Söz konusu hasarın meydana gelmesine ilişkin olarak hatalı ve çelişkili olarak tespit yapıldığını, davalıların gerekli önemleri almadıklarını, özen ve dikkati göstermediklerinden dolayı söz konusu olayın meydana geldiğini, davalı … tarafından bölgede yol bakım ve güvenliği ile ilgili gerekli projelendirmelerin ve kontrollerin yapılmadığı, sorumluluklarını yerine getirmediklerini, davalı … Oto şirketinin de gerekli dikkat ve tedbiri göstermediğini, afetin özelliklerine, şartlarına ve çeşitlerine bakıldığında aşırı yağışın afet olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, meydana gelen hasarın gerekli önlemlerin alınmadığından ve davalıların sorumluluklarını yerine getirmemelerinden kaynaklı olduğunun açık olduğunu, yağmur suyu hattının boyut olarak yeterli olduğu belirtilmiş olsa da hattın eğiminin ve bulunduğu noktanın değerlendirilmeden hattın uygunluğu kanaatine varıldığını, bu hususların incelenip değerlendirilmesi gerektiğini, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin nispi vekalet ücreti ise de, AAÜT madde 13/4 maddi tazminat istemli davalıların tamamının reddi durumunda avukatlık ücretinin bu tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunacağını, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kasko sigortasının selde zarar gören araç sahibine ödediği hasar bedelini davalılardan rücuen tahsili talebine ilişkindir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Somut olayda, dava dışı …’ın maliki bulunduğu … plakalı aracın, davacı tarafından düzenlenen kasko poliçesi ile sigortalı olduğu, söz konusu sigortalı aracın 06/01/2020 tarihinde davalıya ait işyerine araç bakımı ve onarım için teslim edildiği, 07/01/2020 tarihinde meydana gelen aşırı yağış nedeniyle oluşan su baskını neticesinde sigortalı aracın zarar gördüğü, hasar sonrası sigorta eksperi tarafından ekspertiz raporu düzenlendiği, ekspertiz incelemesi neticesinde sigortalısına … nolu hasar dosyasından 19.02.2020 tarihinde 77.275,49 TL sigorta tazminatı ödendiği anlaşılmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalıya bakım için bırakılan aracın hasar görmesi nedeniyle davalı … Oto Ltd. Şti’nin ve bölgede yol bakım ve güvenliği ile ilgili gerekli kontrolleri yapmakla görevli …’nin kusurlu olup olmadığıdır.
İlk derece mahkemesince, zararın meydana geldiği gün yağan yağmurun Mersin ilinin Ocak ayı uzun yıllar yağış ortalamasının üzerinde olduğu, iş bu yağış miktarının Mersin’in Ocak ayı ortalamasının % 133’üne ayrıca uzun yıllar yıllık toplam yağış ortalamasının % 26’sına tekabül ettiği, olay tarihinde 1 yıllık toplam yağışın dörtte birlik kısmının bir gün içerisinde gerçekleştiği, bu nedenle yağışın aşırı yağış ve afet olarak değerlendirilmesi gerektiği, davalı …’nin olay mahallindeki yağmur suyu tahliye hattının 200x200cm ebatlarında ve ölçü olarak yeterli boyutta olduğu, yine hasarın meydana geldiği servisin yol seviyesinin altında bir kotta olmasına rağmen servis içerisinde bulunan iki adet dikey su tahliye pompasının kapasitesinin olağan şartlarda suyu boşaltacak kapasitede olduğu, her ne kadar oto servisi olarak kullanılan iş yerinin aslında mimari projesinde sığınak olarak yer aldığı belirtilmiş ise de, belediye tarafından iş yerinin ruhsata bağlandığı, bu nedenle meydana gelen zarar ile ilgili davalılara atfı kabil bir kusur bulunmadığı belirtilmiş olmakla Yerel Mahkemece yapılan tespitler dosya kapsamına uygundur. Davalıların, meydana gelen hasarda kusurları bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş olması yerinde görülmekle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından açılan rücuen tazminata yönelik maddi tazminat davasında dava değerinin 77.275,49 TL olduğu ve Mahkemece davanın tümden reddine karar verilerek davalılar lehine nispi vekalet ücreti hesaplanarak hükmolunduğu görülmekte ise de AAÜT’nin 13/4 maddesine göre “Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” şeklinde belirtilmekle davalılar lehine karar tarihindeki maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiği, bu yönüyle kararın hatalı olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf başvurusu kısmen haklı görülmekle vekalet ücretine yönelik kısımda yapılan hata düzeltilmek suretiyle istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilerek HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2021 tarih ve 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 1.319,68- TL harçtan mahsubu ile fazlaca alınan bakiye 1.260,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine
4-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı vekiline iadesine,
6-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ nin 13/2 maddesine göre hesaplanan ve takdir edilen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
8-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yapılan istinafa dosya gönderme ücretinin davacının kendi üzerinde bırakılmasına,
11-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.17/04/2023

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … … İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.