Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1907 E. 2022/2498 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1907
KARAR NO : 2022/2498

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2020/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ :Av. … -…
DAVALI : … -…
VEKİLİ : Av. … – …] …

DAVA : İtirazın iptali

KARAR TARİHİ : 27.12.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/12/2020 tarih, 2020/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekili kurum tarafından tutulan 06.05.2016 tarihli … sayılı hasar tutanağında davalı borçlunun… mah. … cd. … … adresinde kanalizasyon döşeme çalışması yaparken idarenin birden fazla kez ve farklı yerlerde HDPE borusunu kırarak muhtelif miktarlarda su kaydına neden olduğunun tespit edildiğini ve bu kaybın kayıt altına alındığını, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin meydana gelen zararların tazmini için müvekkili kurum tarafından borçlu … Petrol Ürünleri İnş. Teknik Hizm. Turz. Nak. Ambalaj Tic ve San. Ltd. Şti hakkında Mersin 4. İcra müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, icra takibine borçlu tarafından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, borçlu ile arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını belirterek, davalının haksız ve kötüniyetli olarak imzaya, borca icra takibine ve ferilerine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, davalı itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine dayanak tutanakların … İnşaat adına düzenlendiğini, … İnşaat ile herhangi bir bağlantısı olmayan müvekkili şirket hakkında icra takibi yapıldığını bu nedenle öncelikle husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini, haksız fiillerden kaynaklı eylemlerde zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu, takibe konu tutanakların tarihinin 2016 yılı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere alacakların zamanaşımına uğradığını, 2016 yılında gerçekleştiği iddia edilen zararın 2019 yılında icra takibne konu edilmesinin alacağın zamanaşımına uğraması sebebi ile mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yerel Mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın zamanaşımı sebebi ile reddedilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, zaman aşımı süresinin kamu kurumu olan davacının dava açma konusunda emir vermeye yetkili makamının “olur” tarihi ile başlayacağını bu nedenle red kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve 50. maddeleri kapsamında taksirle mala zarar verme eyleminden kaynaklanan maddi tazminat alacağına ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
İlk derece mahkemesince, tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin alacağın zamanaşımına uğramadığına yönelik yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinde;
6098 sayılı Borçlar kanunun “Zamanaşımı” başlıklı 72. md.si “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” hükmü karşısında, dava konusu boruların, dosya içinde mevcut boru tahrip tutanaklarına göre 16.05.2016, 25.04.2016 ve 26.04.2016 tarihlerinde enerji nakil hatlar ile ilgili kazı yaparken davacı kuruma ait su şebekesi borularına zarar verdiği ve davacı tarafından tutanak tutulduğu, davacının tutanak tarihlerinde fiili ve faili öğrendiği ancak tutanak tarihlerinden 2 yıl geçtikten sonra 15.05.2019 tarihinde zararın tazmini için Mersin 4. İcra müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, zarar tarihleri ile takip tarihleri nazara alındığında 6098 sayılı TBK’ nın 72. Maddesinde belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu (bknz.Yargıtay 4.HD’ nin 2017/1505 E- 2017/7315K sayılı kararı), itirazın iptali davasında esasa cevap süresi içerisinde borcun zamanaşımına uğramış olduğunu ileri sürdüğü (bknz.Yargıtay17 HD.’ nin 2016/15034E-2019/4736K sayılı kararı) anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır bu nedenle davacının istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan sebeplerle, dosya içeriği, tarafların dayandığı ve davanın niteliği gereğince toplanan deliller, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçe ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkeme kararında HMK 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemelerde ve kamu düzenine yönelik olarak yapılan incelemelerde kararda usul ve esas yönünden yasaya herhangi bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla HMK 352/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin reddi ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 27.12.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır,