Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1869 E. 2021/1287 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … – …- …
VEKİLLERİ : …

DAVALI : … – …
VEKİLİ : …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacılardan … ve yaşı küçük çocuklar … ve…’un ortak murisi …’ın davalı şirketçe KTK zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortalanmış … adına kayıtlı ancak sürücüsü… olan … plaka sayılı aracın karıştığı bir haksız fiil sonucu hayatını kaybettiğini, belirterek davacıların her biri yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla vaki poliçe kapsamında şimdilik her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00’er TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkillerine verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap diekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu olayın trafik kazası olmadığı anlaşılmış olup dava dışı sürücü…’ın kasti eylemi ile meydana gelen ölüm olayı nedeni ile murislerini kaybeden davacıların trafik kazası sonucu doğan zararları bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; mahkemece verilen kararın kesin olmasının mümkün olmadığını, kararın istinafa tabi olduğunun kabulü ile esastan incelenmesi gerektiğini, mahkemece verilen hükmün gerekçesinin hatalı olduğunu, araç sahibinin meydana gelen herhangi bir haksız fiilde kendi kişisel kusuru olmasa bile zarardan sorumlu olması gerektiğini, sürücü ve diğer yardımcı kişilerin kasıtlı davranışla üçüncü kişilere verdikleri zararlardan sorumlu olacaklarını belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece … günlü ek karar ile; … günlü kararın kesin olarak verildiği görülmekle HMK’nın 432- 344 maddelerine göre davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
… günlü ek karara karşı davacılar vekili istinaf dilekçesi ile; söz konusu olayda müvekkilinin zararının talep edilenden fazla olduğunu, dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, mahkemece istinaf başvurusunun reddi kararının yerinde olmadığını belirterek … günlü ek kararın iptali ile istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkemesince … tarihinde verilen karara ilişkin olarak söz konusu kararın kesin olduğu belirtilmiş ve buna göre gerekçeli karar oluşturulmuştur. Gerekçeli kararın davalıya tebliğinden sonra davacı vekili süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunmuş, Mahkemesince HMK 366 ve 346 maddeleri gereğince kararın kesin olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin ek kararı davacı vekiline usulünce tebliğ edilmiş, bu ek karara karşı davacı vekili süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekilinin Mahkemenin … günlü ek kararına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusu yönünden yapılan değerlendirmede;
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacının … tarihli dava dilekçesinde 6100 sayılı HMK’nın 107 maddesine dayalı olarak 3.000,00 TL tutarlı belirsiz alacak davası açtığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince belirsiz alacak davasına ilişkin davada verilen kararın kesin olmasından söz edilemeyecektir. Bu itibarla ilk derece mahkemesinin … günlü davacının istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının kaldırılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin kararın esasına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusu bakımından yapılan değerlendirmede;
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, araç sahibinin meydana gelen herhangi bir haksız fiilde kendi kişisel kusuru olmasa bile zarardan sorumlu olması gerektiğini, sürücü ve diğer yardımcı kişilerin kasıtlı davranışla üçüncü kişilere verdikleri zararlardan sorumlu olacaklarını belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
6100 HMK 165. md.si “Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Tüm bu açıklananlar ışığında İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı sayılı dosyasında dosyamız davalısı tarafından sigortalanan aracın sürücüsü olan… hakkında kullanmış olduğu … plaka sayılı araç ile kasten davacıların miras bırakanı …’a çarpmak sureti ile öldürdüğü gerekçesi ile kasten öldürmeden hüküm tesis edilmiştir. Ne var ki, İskenderun 2. Ağır ceza Mahkemesi tarafından verilen söz konusu karara yönelik olarak istinaf başvurusu yapılmış olup, henüz kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre mahkemesince dava dışı sigortalı araç sürücüsünün eylemenin kasten öldürmek olarak kabulü ile buna göre davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. Zira, henüz araç sürücüsü hakkında kasten öldürme eyleminden kaynaklı olarak verilen kesinleşmiş bir mahkumiyet bulunmamaktadır.
Bu yönü ile anılan dosyada verilecek olan kararın iş bu dosyayı da etkileyeceği, dolayısı ile iş bu dosyanın sonucunu etkileyecek nitelikte olan İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasının kesinleşmesi beklenmeden karar verildiğinden, eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, bu nedenle HMK’nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf taleplerinin, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar, İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında verilen ve henüz kesinleşmeyen karar iş bu dosyada verilecek olan karar bakımından önemli ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/10883 esas ve 2019/5069 karar numaralı kararında ve yine 17. Hukuk Dairesinin 2018/901 esas ve 2020/389 karar sayılı kararında da belirtildiği gibi ;
Kara yolları Trafik Kanununun 86. maddesine göre; işleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Kara yolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı B.4-a maddesine göre “Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,” rücu edilebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar Sayılı dosyasında, sanığın eyleminin kasten öldürme kapsamında kaldığı gerekçesi ile sanık hakkında verilen kasten öldürme suçuna ilişkin hükmün henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Öte yandan davaya konu kaza, Karayolları Trafik Kanununun 86. maddesinde sayılan mücbir sebepten yada zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan kaynaklanmamıştır. Kaza sırasında aracın işletilme halinde olması, zarar verici fiil, zarar ve uygun illiyet bağı sorumluluk için aranan şartların mevcut olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kasıtlı eylemi tam olarak ispatlanamamış olması bir yana, sürücünün kasıtlı eyleminin dahi teminat dışı hallerde düzenlenmeyip, rücuya tabi hallerde düzenlenmiş olmasına göre; işletenin sorumluluğu ortadan kalkmayacağından davalı araç işletenin zarardan sorumlu olduğu ve zararın teminat dışı olmamasına göre davacıların uğramış oldukları destekten yoksun kalma zararının davalı … şirketinin düzenlemiş olduğu poliçe kapsamı içerisinde olduğu kabul edilmektedir. Bu yönü ile de, ilk derece mahkemesince davacıların zararının teminat dışında olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi de hatalı olmuştur. Bu nedenle kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine, Dairemizin karar türüne göre davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi….

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır