Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1867 E. 2022/1051 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1867 – 2022/1051
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1867
KARAR NO : 2022/1051

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 20/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının yolcu olarak bulunduğu ve davalı şirkete Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı olup dava dışı … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 16.07.2017 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda davacının ağır şekilde yaralanarak malul kaldığını, kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, ceza davasında davalıya sigortalı araç sürücüsü … …’in asli ve tam kusurlu bulunarak bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçu yönünden cezalandırılmasına karar verildiğini, davacının maluliyet oranı %8 olarak belirlenmiş ise de maluliyet oranının yargılama sürecinde belirleneceğini, dava tarihinden önce davalıya müracaat edildiğini ancak davalı tarafından zararın giderilmediğini, arabuluculuk sürecinde anlaşmanın sağlanamadığını, davacının kalifiye eleman olarak boyacılık yaparak asgari ücretin üzerinde kazanç elde ettiğini, gerçek ücretin emsal ücret araştırmaları ile tespit edileceğini ileri sürerek ve FİHS tutularak şimdilik 1.000,00 TL geçici ve sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminatın davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 12.01.2021 e-imza tarihli dilekçesi ile dava değerini 206.110,39 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya müvekkili tarafından 31.511,00 TL ödeme yapılarak müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini ve davacı tarafından ibra edildiğini ve bu nedenle davanın reddi gerektiğini, aksi halde ödeme tarihi itibarıyla bilinen veriler ile hesaplama yapılarak açık oransızlığın olup olmadığının ortaya konulması gerektiğini, davacının maluliyet oranının ilgili yönetmeliğe göre belirlenmesi, geçici iş göremezlik ile tedavi süresince ortaya çıkacak bakıcı gideri zararının poliçe teminat kapsamında olmadığını ve SGK tarafından karşılanması gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde davacının tam kusurlu olduğunu, aksi halde tarafların kusur oranının ATK tarafından belirlenmesi gerektiğini, davacının sigortalı araçta hatır için taşınıyor olması, sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca binmesi ve emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılaması gerektiği, tazminatın poliçe genel şartlarda belirlenen usul ve esaslara göre hesaplanması gerektiği, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiği hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz olabileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 131.910,65 TL maddi tazminatın (geçici ve kalıcı maluliyet tazminatı) temerrüt tarihi olan 05/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; maddi tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi ayrıca %20 müterafik kusur indirimi yapılmış olmasının hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılarak tam kabul kararı verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararında bakiye tazminat üzerinden indirim yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, bu hesaplama yönteminin Yargıtay içtihatlarına aykırı olup, davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesine neden olduğunu, kabul manasında olmamak üzere bu yöntemle yapılan indirimin hatalı hesaplanmış olduğunu, ATK 2. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen 24/08/2020 tarihli maluliyet raporunun hesap raporuna esas alınmasını kabul etmediklerini ve rapora itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin ancak sigortalı araç sürücüsü kusur oranında sorumlu olup, yoldaki bozukluk nedeniyle idarenin sorumluluğundan müvekkili şirkete sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını ve müvekkili şirketin ancak %90 oranında kusurdan sorumlu tutulabileceğini, %100 kusur oranı üzerinden aleyhe karar verilmiş olmasına itiraz ettiklerini, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri ve tedavi giderlerine ilişkin zararların poliçe teminat kapsamında bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, davacı tarafından SGK hizmet dökümünün sunularak, kaza tarihinden sonraki dönemde fiili çalışması bulunup bulunmadığı tespit edilmesi. başvuru sahibinin çalışma dönemine ilişkin gün kaybı bulunmaması halinde farazi geçici iş göremezlik süresinin yargılamaya esas alınmaması ve davanın reddinin gerektiğini, SGK tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapılmış olması halinde hesaplanan tazminat tutarından tenzilinin gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) istemine ilişkindir.
Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 02.03.2021 tarihli karar ile 131.910,65 TL maddi tazminatın (geçici ve kalıcı maluliyet tazminatı) temerrüt tarihi olan 05/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, bu karardan sonra taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dairemizdeki esası almakla davacı vekilinin 08.05.2022 tarihli dilekçeleri ile davadan feragat edildiği görülmüştür.
HMK’nın 310. maddesinde feragat veya kabulün hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda karar verileceği; 311. maddede ise feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı düzenlenmiştir.
Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. İstinaf edilen karar, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada davadan feragat mümkündür. Davacı vekilinin 08.05.2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği anlaşılmakla davacı tarafından açılan davanın feragat sebebi ile reddine karar vermek gerekmiş, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle feragat dilekçesi dikkate alınarak, davacının istinaf kanun yolu başvurusunun, bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 310 ve 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
2-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
3-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
Harç Yönünden:
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 53,80 TL harcın (Harçlar Kanunu 22. Madde gereği maktu 80,70 TL harcın 2/3’ü), peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplamda 749,40 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 695,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Yargılama Gideri Yönünden:
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,

Vekalet Ücreti Yönünden:
7-Davacı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
8- Davadan ödeme nedeni ile feragat edildiğinden, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
İstinaf Giderleri Yönünden;
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
10-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı tarafça yapılan 202,80 TL posta ve tebligat ücreti ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplamda 364,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 20.05.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.