Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1852 E. 2022/2468 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1852
KARAR NO : 2022/2468

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : … -… – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Bakıcı Giderine Yönelik Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.03.2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/12/2016 tarihinde …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç seyir halinde giderken araç şoförünün aşırı alkollü olmasından dolayı araç yoldan çıkarak kayalara çarpması sonucu tek tarafla trafik kazasının meydana geldiğini, bu kazada yolcu konumunda bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; trafik kazasında yaralanan ve ömrünün geri kalan kısmını refakate muhtaç yaşayacağından bakiye ömür için davacı müvekkil … için şimdilik toplam 5.000,00 TL bakıcı giderinin davalının temerrüde düştüğü başvuru tarihi olan 19/02/2018 tarihinden … Sigorta A.Ş’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sürekli bakıcı gideri zararının poliçede yer alan sürekli sakatlık teminatından karşılanması gerekmekte o4lup, poliçe limitinin tükenmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, sürekli sakatlık durumunun tespit edilmesinden itibaren ortaya çıkan bakıcı gideri taleplerinin genel şartlarda açıkça sürekli sakatlık teminden karşılanacağının belirtilmiş olduğunu belirterek teminat limitinin tükenmiş olması nedeniyle müvekkil şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulüne, 310.000,00 TL bakıcı giderinden kaynaklanan maddi tazminatın 02/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; müvekkil şirketin Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… Esas sayılı dosyası kapsamında davacıya teminat limitinin tamamını ödeyerek kanundan doğan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğinden davanın reddi gerekirken aleyhe hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, maluliyet raporunda davacının tedavi döneminde yanında bakıcı ihtiyacının olduğuna ilişkin herhangi bir tespit bulunmadığını, bakıcı giderleri poliçe kapsamı dışında olduğunu, hesaplanacak bakıcı giderinden TBK 51-52. Madde uyarınca bir miktar indirim yapılması gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu açılan bakıcı giderinden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından bakıma muhtaç olup olmadığı hususunda tespit yapılmadığı, limitin tüketildiği, hatır ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Poliçe limitinin tüketildiğine yönelik istinaf sebebinin incelemesinde;
Davalıya sigortalı sürücünün kullandığı aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinde; ölüm ve sakatlanma kişi başına teminat limiti 310.000,00 TL, tedavi gideri kişi başına teminat limiti 310.000,00 TL olarak belirlenmiş ve kaza tarihi itibari ile geçerli olan poliçe limitleri 310.000,00 TL’dir. Bahsedilen iki sorumluluğun her biri diğerinden bağımsızdır.
6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar, bedensel zararlar kapsamında sayılmış, ZMSS Genel Şartlarında da sakatlık nedeniyle ayrı, tedavi giderleri nedeniyle ayrı teminatlar verilmiştir.
Sakatlık tazminatı hesaplanırken mağdurun meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre elde edeceği gelirdeki azalma hesaplanırken, bakıcı giderleri; mağdurun bakımı, hastaneye gidip gelmesi, ilaçları, gerektiğinde sürekli yanı başında bulunması gereken hasta bakıcı-yardımcı maaş ve ücretleridir.
Daimi iş gücü kaybı tazminatı ile yaşam boyu bakım giderleri farklı tazminat kalemleri olup, yaşam boyu bakıcı giderlerinin sakatlık teminatı kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Yargıtay 4 ve 17. Hukuk Dairelerinin kökleşen içtihatları da bu yöndedir.
Bu nedenle davalı vekilinin sürekli iş göremezlik limitinin tükenmesi nedeniyle bakıcı gideri talep edilemeyeceğine yönelik istinafı yerinde görülmemiştir. (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/11612 E – 2022/4398 K; 2021/15255 Esas, 2022/7709 Karar, 2021/12166 Esas, 2022/5381 Karar)
Bakıma muhtaç olunup olunmadığına yönelik yapılan istinaf incelemesinde; Davalı vekili davacının tedavi sonrasında bakıcı gideri talep ettiğini, lakin dosya içerisinde bulunan Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından belirlenen raporda davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı hususunda herhangi bir görüş bildirilmediği belirtilmiştir. Bu nedenle bakıcı gideri tazminatı bakımından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Yargıtay 4 ve 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre kaza sonrası yaralanan kimsenin bakıcı gideri adı altında tazminat talep edebilmesi için davacıdaki maluliyetin niteliği, davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyaç olması halinde bakıcı ihtiyacının süresi ve bakıcı gideri konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Dosya içerisinde bulunan … Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 130/11/2020 tarihli maluliyet raporu incelendiğinde davacının tüm vücut fonksiyon kayıp oranının %98 ve kalıcı olduğu bildirilmiş, maluliyetten kaynaklı olarak bakıcıya ihtiyacı olduğu yada olmadığı hususunda herhangi bir görüş belirtilmemiştir. Mahkemece bakıma muhtaç olup olmadığı yönünde rapor alınması gerekirken maluliyet oranına ilişkin rapor alınarak karar verilmiştir.
Buna göre davacının bakıcı giderine ilişkin talebi bakımından maluliyet konusunda rapor düzenleyen ATK’dan davacıdaki maluliyetin niteliği, davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyacı olması halinde bakıcı ihtiyacının süresi bakımından rapor alınmalı ve bu şekilde bakıcıya ihtiyaç olduğu tespit edilirse, süre belirlendikten sonra hesap uzmanı bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde eksik inceleme ile karar verildiğinden davalı Güvence Hesabı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
Davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri yönünden bu aşamada inceleme yapılmamıştır.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince davacının bakıcı giderine ilişkin talebi bakımından maluliyet konusunda rapor düzenleyen ATK’dan davacıdaki maluliyetin niteliği dikkate alınarak davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyacı olması halinde bakıcı ihtiyacının süresi bakımından rapor alınmalı ve bakıcıya yaşam boyu ihtiyaç olduğu tespit edilirse yeniden rapor alınmasına gerek olmadığı, ancak süreli bakıma muhtaç olduğunun tespiti halinde süre belirlendikten sonra hesap uzmanı bilirkişiden ilk rapor tarihindeki verilere göre ek rapor alınarak usuli kazanılmış haklar da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma yapıldığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davalı vekilinin istinaf taleplerinin, diğer istinaf sebepleri yönünden bu aşamada inceleme yapılmaksızın HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.03.2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksiklikler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.20.12.2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır