Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1844 E. 2023/486 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1844
KARAR NO : 2023/486

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2021
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

DAVACILAR : …-TC:…
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : A… SİGORTA A.Ş. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 06/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/05/2018 tarihinde davalı … sigortalısı araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla … caddesi üzerinden çevre yolu istikametine seyir halinde iken … caddesindeki dönel kavşağı geçtiği esnada aracının sağ ön kısımlarıyla; … caddesinden gelerek sağa … caddesine dönmekte olan sürücü müvekkili … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin sol yan kısımlarına çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tutanağındaki kusur tespitini kabul etmediklerini, müvekkilinin malul kalması sebebiyle 3.200,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının ve 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının toplamda 3.300,00-TL tazminatın davalı … şirketine başvuru tarihi olan 14/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigortadan tazminini talep ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; eksik evrakla başvuru yapıldığından dava şartlı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, kusur raporunun Adli Tıp Kurumundan alınmasını talep ettiklerini, maluliyet ile kaza arasındaki illiyet bağının tespitinin gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluklarının kalmadığını, sürekli iş göremezlik tazminatının talep edilebilmesi için sürekli bakıma muhtaç olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, temerrüde düşmediklerinden bahisle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın geçici iş göremezlik tazminatı talebi yönünden reddine, davanın kalıcı iş göremezlik tazminatı talebi yönünden kısmen kabulü ile, 105.860,40 TL tazminatın 25/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı …. vekili; Hiçbir şekilde davanın ve müvekkili şirketinin sorumluluğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte dosyada mevcut 11.04.2019 tarihli kusur raporu ve kaza tespit tutanağı uyarınca sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespitine rağmen 01.08.2019 tarihli bilirkişi raporu ile sigortalı araç sürücüsüne %50 oranında kusur atfedildiğini, kusur raporları arasında bariz çelişkinin bulunması nedeniyle kusur oranları bakımından eksiklik ve çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesi gerekirken işbu itirazlarızlarının göz önünde bulundurulmaksızın dosya karara çıktığını kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50. ve 54. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin kusur durumuna ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Kazaya ilişkin tutulan kaza tespit tutanağı ile Mahkemece alınan 11.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu kazanın meydana gelmesinde … plakalı motosiklet sürücüsü davacı …’in %100 oranında asli kusurlu olduğu, davalı … şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nin ise kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından kusur raporuna itiraz edilmesi üzerine mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti görevlilerinden alınan 01.08.2019 tarihli raporda, dava konusu kazanın oluşumunda davacı sürücü …’in %50 oranında, davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsü …’nin %50 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği ve mahkemesince söz konusu raporun hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır.

Dosyada alınan 11.04.2019 tarihli kusur raporu, 01.08.2019 tarihli Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti görevlileri bilirkişiler tarafından düzenlenen kusur raporu ve kaza tespit tutanağı arasında kusur oranlarına ve kazanın meydana geldiği kavşağın durumuna yönelik çelişkinin bulunduğu görülmekle mahkemece bu çelişkinin giderilmeksizin hangi sebeple hükme esas alındığı anlaşılamayan Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti görevlileri bilirkişiler tarafından düzenlenen 01.08.2019 tarihli kusur raporunun hükme esas alınması hatalı görülmekle; mahkemece dosyada bulunan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın İTÜ Trafik İhtisas Bilirkişi Kurulu görevlilerinin yer aldığı bilirkişi heyeti tarafından seçilecek uzman bilirkişi heyetine tevdii ile dosyada kusur raporları arasında yer alan çelişkinin giderilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, mahkemece kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla yeniden kusur bilirkişi raporu alınması gerektiğinden, HMK’nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.06/04/2023

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.