Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1842 E. 2022/2459 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1842 – 2022/2459
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1842
KARAR NO : 2022/2459

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2021
NUMARASI : 2016/… Esas, 2021/… Karar

DAVACILAR : 1-…
2-…
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1 -…
DAVALI : 2 -GÜVENCE HESABI
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/01/2021 tarih ve 2016/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/10/2015 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını belirterek 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 21/10/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, 100.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının ve 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının olay tarihi olan 21/10/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Güvence Hesabı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, aracın ZMMS’si bulunduğundan sorumlu olmadıklarını, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini, müterafik kusur indirimi talebinde bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile; sürekli iş göremezlikten doğan 30.000,00 TL maddi tazminatın temlik alan davacı …’e verilmesine, sürekli iş göremezlikten doğan 30.047,98 TL maddi tazminatın ve geçici iş göremezlikten doğan 9.228,06 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 21/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine, 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine, davacı …’in sürekli iş göremezlik sebebine dayanan fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacı …’in, davalı Güvence Hesabına yönelik geçici iş göremezlik sebebine dayanan maddi tazminat talebinin reddine, davacı …’in davalı …’a yönelik fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı Güvence Hesabı vekili; davacının işbu davadan önce müvekkili kuruma dava konusu talep ile ilgili olarak gerekli başvuruyu yapmamış olması nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, tazminat miktarının hesaplanmasında TRH tablosunun ve teknik faizin uygulanması gerektiğini, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan … Sigorta A.Ş tarafından tanzim edilen Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin bulunduğunu, bu nedenle müvekkili kurumun sorumluluğunun olmadığını, husumet yokluğu nedeni ile davanın reddinin gerektiğini, maluliyet oranını gösterir raporun sadece tıbbi belge ve evrak üzerinden inceleme ile tanzim edilmiş olup davacının fiziksel olarak muayenesinin yapılmadığını, ek raporun dikkate alınmadan kök raporda belirtilen tazminat tutarı üzerinden aleyhe hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, davalı sigorta şirketi nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralanması sonucunda geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik kaybına uğradığından bahisle açılmış belirsiz alacak niteliğinde açılmış maddi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davalı Güvence Hesabı vekili tarafından aracın … Sigortaya sigortalı olması sebebiyle husumetlerinin bulunmadığı, maluliyet ve hesap raporlarının hatalı olduğu, usulüne uygun başvurunun bulunmadığı, geçici iş göremezliğin teminat dışı olduğu, ek hesap raporuna rağmen kök rapora göre karar verilmesinin hatalı olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Dava açılmadan önce davalı kuruma başvuruda bulunulmadığına ilişkin yapılan istinaf sebebinin incelenmesinde:
Davalı Güvence Hesabı vekili her ne kadar davadan önce başvuru şartlarının yerine getirilmediğini ifade etmiş ise de, başvuru zorunluluğunu getiren 2918 sayılı kanunun 90. Maddesindeki değişiklik 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiş olup eldeki dava 22.03.2016 tarihinde açılmıştır. Dava tarihi itibari ile davacının davalı Güvence Hesabına yönelik olarak başvuru yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle davalının buna ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Husumete yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
… Sigorta A.Ş.’nin 17.07.2017 tarihli yazısı ekinde sunulan poliçe suretinin incelenmesinde, kazaya karışan … plakalı aracın … adına … Sigorta Şirketine ait … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Poliçesi ile 27.01.2015-2016 dönemi için sigortalı iken vade ortası müşteri isteği ile noterden satışlı iade, 11.02.2015 tarihli fesih zeyli düzenlendiği, …Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen söz konusu trafik poliçesinin kaza tarihini kapsamadığı anlaşılmıştır. Yani kaza tarihi itibari ile aracın ZMMS’si olmadığından davalı zarardan sorumlu olup husumete yönelik istinafı yerinde değildir.
Maluliyet raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Yargıtay 17. Hukuk ve 4. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ve Dairemizin bu içtihatlar ile uyumlu olan kararlarına göre, maluliyet oranlarının kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan ( 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için) 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınması gerekmektedir.
Eldeki dosyaya baktığımızda İlk olarak Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 31.08.2018 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlendiği, bu rapora itiraz üzerine mahkemesince hükme esas alınan 12.04.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun ise, kaza tarihi olan 21.10.2015 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, maluliyet oranları arasındaki farkın esas alınan yönetmeliklerin farklı olmasından kaynaklandığı, hükme esas alınan raporun yerinde olduğu anlaşılmakla bu yönüyle davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusu yerinde bulunmamıştır.
Davalı vekili hesap yönünden ek rapor varken, kök raporun hükme esas alındığını belirtmiş ise de, kök raporda sürekli iş göremezlik tazminatının 109.287,33 TL ek raporda 60.047,98 TL olarak hesaplandığı, mahkemece kök değil ek rapora göre karar verildiği görülmekle istinaf talebi yersizdir. Yine esas alınan hesaplama yöntemi doğru olmakla beraber PMF yaşam tablosu değil TRH 2020 yaşa tablosu esas alınmalı ise de, PMF yaşam tablosu davalı lehine olduğundan bu yöndeki istinaf talebi de yerinde görülmemiştir. Geçici iş göremezlik tazminatı ise poliçe limiti içinde kalmakla davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/01/2021 tarih ve 2016/… Esas, 2021/… Kararsayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalı Güvence Hesabı’ndan alınması gereken 4.732,24-TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 1.387,99 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 3.344,25‬TL harcın davalı Güvence Hesabı’ndan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı Güvence Hesabı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (69.276,04 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.20.12.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır