Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1837 E. 2022/2445 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1837 – 2022/2445
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1837
KARAR NO : 2022/2445

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … Sigorta A.Ş. –
VEKİLİ : Av….
Davalı (Müteveffa) … Mirasçıları;
2-…
3- …
4- …

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 20.12.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/03/2021 tarih, 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.05.2013 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, sigorta şirketine yapılan başvuru sonucu 27.02.2017 tarihinde ödenen 18.121,50 TL’nin gerçek zararı karşılamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL maddi tazminatı davalılardan faizi ile birlikte müşterek müteselsil sorumlu davalılardan, 5.000 TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya 27.02.2017 tarihinde %25 kusur, %10 maluliyet oranına esas alınarak PMF tablosuna göre 18.121,50 TL ödeme yapıldığını , yapılan ödeme ile zararın karşılandığını, davacının kask takmaması sebebiyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin kusursuz olduğunu, netice olarak davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı tarafından tüm davalılara karşı açılan ve ön inceleme duruşmasında kalıcı yaralanma için olduğu açıklanan 1.000,00 TL’lik maddi tazminat davasının tüm davalılar yönünden reddine karar verildiği, manevi tazminat davası yönünden davanın kabulü ile, 5.000 TL manevi tazminatın mirasçı sıfatı ile davaya dahili davalı olarak eklenen …, … ve …dan taleple bağlı kalınarak dava tarihi olan 24/04/2017 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin, maddi tazminat talepleri yönünden vermiş olduğu bu kararın herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığını, hükme esas alınan, itiraz ettikleri ve itirazlarının reddedilmiş olduğu 18.01.2021 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı ve hatalı hazırlanmış olduğunu beyan ederek kararın kaldırılması ile talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55 ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin zararı karşılamadığına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Her ne kadar davacı vekilince davalı sigorta şirketi ile ölümü nedeni ile mirasçıları davaya dahil edilen dahili davalılara karşı 02.05.2013 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davacının yaralanmasına dair 24.04.2017 tarihinde dava iş bu davayı açmak sureti ile maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de;
Hükme esas kusur ve maluliyet raporuna göre, aldırılan 18.01.2021 tarihli hesap bilirkişi raporunda; dava öncesi sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine ve ödeme tarihi olan 07.02.2017 tarhindeki verilere göre davacının kalıcı maluliyete ilişkin 11.689,28 TL zararının bulunduğu, iş bu davada talep ettiği maddi tazminatın dava öncesinde davalı sigorta şirketince 18.121,50 TL olarak olarak ödendiği ve bakiye tazminat alacağının olmadığının anlaşılması karşısında maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olması yerinde görülmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 harcın davacıdan Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 20.12.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.