Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1828 E. 2022/744 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1828 – 2022/744
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1828
KARAR NO : 2022/744

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR : 1- …
2- … .
3- …
4- …
6- …
7- …
8- …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 31/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 13.04.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan, davacı … …’un eşi , diğer davacıların babası … …’un vefat ettiğini , davalıya yapılan başvurudan sonuç alınamadığını, davacıların destekten yoksun kalma tazminat tutarının belirlenerek zararın kapsamı belirlendikten sonra miktarı açıklanacak maddi tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesinin talep ve dava edildiği görüldü.
ISLAH : Davacılar vekili 29.01.2022 dilekçesi ile dava değerini davacılardan … … için 209.242,40 TL’ye, … … için 53.219,04 TL’ye, … … için 49.482,61 TL’ye, … … için 22.026,90 TL’ye, … … için 18.801,62 TL’ye, … … için 12.834,65 TL’ye, … … için 1.690,43 TL’ye ve … … için 42.702,30 TL’ye olmak üzere tüm davacılar yönünden olmak üzere toplamda 409.999,95 TL’ye ıslah etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; davacı … … yönünden 174.522,40 TL’nin temerrüt tarihi olan 15/05/2020 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı … …’a ödenmesine, davacı … … yönünden 1.260,98 TL’nin temerrüt tarihi olan 15/05/2020 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı … …’a ödenmesine, davacı … … yönünden 14.629,83 TL’nin temerrüt tarihi olan 15/05/2020 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı … …’a ödenmesine, davacı … … yönünden 9.807,88 TL’nin temerrüt tarihi olan 15/05/2020 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı … … ‘a ödenmesine, davacı … … yönünden 17.320,71 TL’nin temerrüt tarihi olan 15/05/2020 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı … …’a ödenmesine, davacı … … yönünden 35.588,51 TL’nin temerrüt tarihi olan 15/05/2020 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı … …’a ödenmesine, davacı … … yönünden 42.163,30 TL’nin temerrüt tarihi olan 15/05/2020 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı … …’a ödenmesine, davacı … … yönünden 45.828,22 TL’nin temerrüt tarihi olan 15/05/2020 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı … …’a ödenmesine, açılan davada fazlaya dair taleplerin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; dosyadan aldırılan bilirkişi raporundaki hesabın hatalı olduğunu ve sunduğu emsal kararlar doğrultusunda tekrar rapor aldırılmasını ayrıca hatır taşıması indirimi yapılmasının hatalı olduğunu ve müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi kabul etmemekle birlikte bir an kabul etseler dahi bu indirimin poliçe limitinden değilde tavan tazminattan mahsup edilerek yapılması gerektiğini beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar davaya konu kazanın tek taraflı olsa da sigortalı araç sürücüsüne %100 kusur atfedilmesinin hatalı olduğunu, davacıların desteğinin, kendi hayatını tehlikeye atmak sureti ile hareket halindeki araçtan atlayarak adeta intihar etmiş olduğunu, kusur raporunda bu hususun gözardı edilmiş ve hatalı olarak klasik değerlendirme yapılmış olduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarih ve 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı kararı ile KTK’nın 90. maddesi gereğince verilen iptal kararının, iptal kararlarının geriye yürümeyecek olması nedeniyle dosyadaki mevcut rapordaki pmf hesabının hukuka aykırı olduğunu, müteveffanın anne ve babasının hayatta olması durumunda pay ayrılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle karara konu raporda poliçe limitinin aşılmasına rağmen garameten paylaşım yapılmamasının hatalı olduğunu, hatır taşıması indirimi ve müterafik kusur indiriminin poliçe limiti üzerinden yapılması gerektiğini, ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken başvuru tarihinden itibaren avans faize hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacıların müvekkili şirkete yaptığı başvurusunda gerekli belgeleri ibraz etmediğinden davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) talebine ilişkindir.
Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 02.03.2021 tarihli karar ile davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, bu karardan sonra davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olup dairemizdeki esası almakla davacılar vekilinin ilk derece mahkemesi üzerinden gönderdiği 26.11.2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat edildiği ayrıca davalı vekili tarafından da ilk derece mahkemesine sunulan 26.11.2021 tarihli dilekçe ile; özetle davacı tarafla sulh olduklarını, harç ve yargılama giderlerinin davacıların üzerinde bırakılmasına karar verilmesi ile vekalet ücreti ve yargılama taleplerinin bulunmadığının beyan edildiği görüldü.
HMK’nın 310. maddesinde feragat veya kabulün hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda karar verileceği; 311. maddede ise feragatin kesin hükmün gibi sonuç doğuracağı düzenlenmiştir.
Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. İstinaf edilen karar, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada davadan feragat mümkündür. Davacılar vekilinin 26/11/2021 günlü dilekçesi ile davadan feragat ettiği anlaşılmakla davacılar tarafından açılan davanın feragat sebebi ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili 26/11/2021 tarihli dilekçesi ile karşı tarafla sulh olduklarını ve bu nedenle ücreti vekalet ile yargılama gideri talebi bulunmadığını belirtmiş olup, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle feragat dilekçesi dikkate alınarak, davacıların istinaf kanun yolu başvurusunun, bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 310 ve 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
2-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
3-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
Harç Yönünden:
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılan 54,40 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 1.401,00 TL olmak üzere toplamda 1.455,40 TL harçtan mahsubu ile, fazla yatırıldığı anlaşılan 1.374,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Yargılama Gideri Yönünden:
5-Yapılan yargılama giderlerinin tarafların talep dilekçeleri gereği üzerlerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,

Vekalet Ücreti Yönünden:
7-Davalı vekilinin sulh dilekçesindeki talebi gereğince davalı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
İstinaf Giderleri Yönünden;
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine,
10-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin tarafların talep dilekçeleri gereğince üzerlerinde bırakılmasına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 31.03.2022

Başkan Üye Üye Katip