Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1827 E. 2022/2444 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1827 – 2022/2444
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO 2021/1827
KARAR NO 2022/2444

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Sigorta A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 20.12.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/04/2021 tarih, 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11.01.2018 tarihinde gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında sürücü müvekkili … ve yolcu konumundaki müvekkili …’ın yaralandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik … ve … için ayrı ayrı 500,00 TL, toplam 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile, davacılar için ayrı ayrı 500,00 TL toplamda 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 30.03.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini davacı … yönünden geçici iş göremezlik tazminatını 4.809,36 TL, davacı … yönünden ise 14.428,08 TL geçici ve 11.142,50 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere her iki davacı yönünden dava değerini toplamda 30.379,94‬ TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların sigorta şirketine usulüne uygun başvurmadığından dava şartının yerine getirilmediğini , Geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, emniyet kemerinin takılı olmaması sebebiyle belirlenecek tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını, usulüne uygun başvuru olmadığından faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu , netice olarak davanın reddine karar verilmesini iddia ve talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı … yönünden açılan açılan 500 TL değerli kalıcı maluliyetten kaynaklı tazminat talebinin reddine, davacı … yönünden açılan geçici iş göremezliğe ilişkin açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, 4.809,36 TL’nin temerrüt tarihi olan 19/02/2018 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı … …a verilmesine, davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, 14.428,08 TL geçici iş göremezlikten 11.142,50 TL kalıcı iş göremezlikten toplam 25.570,58 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 19/02/2018 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı … Kaçara verilmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı … vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; 09.10.2020 Tarihinde 31269 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2019/40 Esas, 2020/40 Karar Sayı ve 17.07.2020 Karar Tarihli ilamı gereğince dava konusu kazanın 11/01/2018 tarihinde gerçekleşmiş olması karşısında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ ne göre rapor aldırılması gerekmekte iken yerel mahkemenin bu hususu göz ardı etmiş olduğunu ayrıca 30.12.2020 tarihli ATK raporunun eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı ve hukuka aykırı olduğunu, rapora itiraz ettiklerini ve dosyanın davacı … yönünden ATK Genel Kurulu’na tevdii edilmesi gerekirken bu taleplerinin reddedilmiş olduğunu beyan ederek kararın kaldırılması ile talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın açılmasına sebebiyet vermemeleri nedeniyle açılan iş bu davaya davacı yanın kazaya bağlı kalıcı maluliyetinin olup olmadığı, kazaya bağlı olarak varsa kalıcı maluliyeti ve bu maluliyetin oranının tespiti davası olarak bakılabileceğinden aleyhlerine faiz, yargılama gideri ve ücreti vekalete hükmeden yerel Mahkeme kararının yasa, Anayasa Mahkemesinin 2019/40 esas/2020/40 Karar sayılı 17.07.2020 tarihli kararı ve Yargıtay 17. HD. Sinin yerleşik içtihatları gereği kaldırılmasının gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı istemlerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, davacının geçici iş göremezlik tazminatı isteminin poliçe teminatı içinde görülmesi halinde dahi, davacı …’ın ev hanımı olduğunu ve dönemsel agisiz asgari ücretler üzerinden hesap yapılması gerekirken bilirkişi tarafından agi dahil asgari ücret üzerinden hatalı olarak hesaplama yapıldığını, yerel mahkemenin hükme esas aldığı 17.03.2021 tarihli hesap raporuna karşı yaptıkları 24.03.2021 tarihli itiraz dilekçesinde belirttikleri üzere hesaplamanın TRH-2010 yaşam tablosu ve aktüerya irat formülüne göre, %0 teknik faize göre hesap yapılmasının gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılması ile talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davacı … vekili istinaf etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuruya yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelemesinde;
2918 Sayılı Yasanın 97 ve 99. md.leri gereği dosyaya baktığımızda; davacı vekili müvekkilinin 27.04.2019 gününde meydana gelen trafik kazası nedeni ile yaralandığını ve tam olarak iyileşemediğini belirterek davalı sigorta şirketinden 05.02.2019 tarihinde, davacıların hastane kayıtlarını ile kaza tespit tutanağı ve diğer ilgili evraklar ekli olacak biçimde maddi tazminat davası isteminde bulunduğu dikkate alındığında, iş bu başvurunun usulüne uygun olduğu anlaşılmakla, iş bu dava şartının sağlandığının anlaşılmakla, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri haksız bulunmuştur.
Davacı … vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince; davacı için hükme esas alınan 06.01.2021 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporu kaza tarihi olan 11.01.2018 tarihinde yürürlükte bulunan 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, bu yönü ile davacı için %1 oranında kalıcı bir maluliyetinin bulunduğu tespit edildiği, başka bir anlatımla iş bu trafik kazasına bağlı olaşan cismani zarar arasında illiyet bağı kurularak raporların düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacı vekilinin hükme esas alınan hesap raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
İlk derece mahkemesinde hükme esas alınan hesap raporunda hesap yöntemi olarak 1.8 teknik faiz kullanılmış ise de; 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı ve bu karar ile uyumlu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6271 Esas ve 2020/8104 Karar sayılı 03/12/2020 günlü kararlarında belirtilmiş olduğu gibi TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine hazırlanması gerekmektedir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 17.03.2021 havale tarihli hesap raporda, bu ilkeler doğrultusunda hazırlandığından davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı vekilinin geçici işgörmezlik tazminatı talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmesine ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Anayasa Mahkemesi 17/07/2020 tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; Genel şartlar TTK’nın 1425, Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. (Aynı yönde Yargıtay. 17 Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 sayılı kararı)
Açıklanan sebeplerle eldeki davada; iptal edilen Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesindeki “Genel Şartlar” ibaresi gereğince teminat dışı bırakılan geçici iş göremezlik tazminatı yönünden, yukarıda yazılı Anayasa Mahkemesi kararı gereği davalıların sorumluluğunda olduğu anlaşılmakla, geçici iş göremezlik tazminatı yönünden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması yerinde görülmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı vekilinin hükme davacı … yönünden AGİ uygulanmaması gerektiğine yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Her ne kadar davacı … ev hanımı olduğu, buna bağlı olarak dönemsel AGİ’siz asgari ücretler üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, bilirkişi tarafından AGİ dahil asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğu ileri sürülmüş ise; dosya içindeki bilgi belge ve kayıtlarından davacı …’ın gelir net asgari ücret üzerinden başka bir anlatımla, asgari geçim indirimi eklenmeden hesaplandığından, bu yöndeki istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın yazılı şekilde karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı … vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı … vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacı …’dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.075,25 TL istinaf karar harcının peşin yatırılan 518,82 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 1.556,43 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 20.12.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.